Ana Sayfa Yazarlar 10.11.2015 1392 Görüntüleme

Ölçülemeyen Emek, Değerlendirilemez. Sorun Liderde değil, sistemde.

Ölçülemeyen Emek, Değerlendirilemez.

Yani değerli değildir. Aslında değer bulamaz diye yazmalıyım. Çünkü çok daha az emek verenler reklamını daha iyi yapıyorlarsa her zaman emeğinden fazla değerini bulurlar. Çok karmaşık değildir herhalde ama biraz daha açık yazayım. Ülkesinin ve çocuklarının geleceğini düşünerek daha iyi bir gelecek amacıyla vaktinin büyük bir bölümünü samimiyetle feda edenlerden bahsedeceğim. Onlar bu samimi duygularla imanlarını zorlayarak gayret sarf ederken bir takım fırsatçı siyasi esnaflar tarafından sömürülmesi bir çeşit emperyalizmdir. Üstelik bütün bunları emperyalizm karşıtı olduklarını söyleyerek yaparlar, yaşını başını almış insanlar tarafından ömürlerinin son demlerinde sadece zevk olsun diye.

Sorun Liderde değil, sistemde.

Seçim bitti, CHP için başarısızlık var, herkes suçu bir numaraya yükledi. Sanki lider değişince her şey değişecek. Sorun liderde değil, bence sistemde. Dünyadaki en büyük bilim adamlarından biri derdi ki: “Her seferinde aynı şeyleri yaparsan, sonuç hep aynı olur” yani bu sefer başka bir şey yapmak lazım can cazım. Örneğin siyasi kurnazların delege seçimleri adı altında kendi istedikleri adayları seçtirme düzenbazlığına son vermek gerek. Hele hele bunu yapabiliyor olmanın siyasi bir başarı olarak görülmesinin ahlaksızlık olarak görülmediği sürece farklı bir şeyler yapılamayacaktır.

Yeni Örgütlenme Anlayışı ve Ölçeği

Emek en yüce değerdir” dediğin zaman emeği ölçmeli ve değerlendirmeli. Hiç düşündünüz mü, meslek sahibi, işinde başarılı, sistematik düşünmeyi bilen insanların CHP den neden uzak durduğunu? İlkokulda bile maruz kalmadıkları basitliklerle, göstermelik demokrasi oyunları içerisinde salak yerine konulmak istemediklerinden olabilir mi? Ölçülebilir, güvenilir bir örgütlenme sistemi olmadığı, sadece yazılı kurallar koyarak değil onların uygulanmadığında gereken mahrumiyetlerin uygulanmadığı bir organizasyona kimse dâhil olmak istemez.  Basit işbirliklerinden veya düzenlerle küçük kişisel kazançlar elde etmiyorsa tabi. İnsan iyi organizasyonlara dâhil olmak ister. Hakkının yenmeyeceğine güvenirse pek tabi, hukuk diyorum yani adil bir şekilde işlemeli, herkese eşit olarak. Birde insan keyif almak ister, birlikte bir eylemin parçası olmayı özler insan. Özellikle de gurur duymak ister eylemlerinin sağladığı sonuçlardan, geleceği ile ilgili kararlara etki etmekten. Bu anlattıklarım her insan için geçerli duygulardır. Her organizasyon için de geçerlidir. Göstermelik değil de gerçekten emeğin değer bulması umuduyla gayret etmeliyiz. Bu kişilere bağlı olamaz bu bir sistem devrimi gerektirir biraz da samimiyet fakat mutlaka birlikte oluşturulan irade olmazsa olmazdır. Yaklaşan kongreler ve kurultay bu devrim için fırsattır. Varsın günlerce sürsün, çalışma grupları oluşturulsun, başarılı modeller örnek alınsın, seçimler bir küçük ayrıntı kalsın. Asıl olan tüm delegelerle karar verilen büyüleyici bir organizasyonun prensiplerinin belirlenmesidir. Çok zor değil, sadece niyet bile çok şeyi değiştirecektir.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Meşhur bir Deniz Yıldızı hikâyesi vardır. Anlayanların gözlerini yaşartarak duygulandıran. Ne yaptığını bilmenin gururu. Her yıl dönümünde fikrini daha çok benimseyerek, daha fazla özleyen insanlar var olması bile bir umuttur. Sonsuzluğun tanımı ancak bu şekilde olabilir. Kim ne yaparsa yapsın bazılarının yaptıkları tüm insanlık tarihi boyunca örnek hatta kutup yıldızı gibi yol göstericidir. Kendine rehber etmeyenin yolunu kaybetmesi kaçınılmaz. Çünkü akıl ve bilim tüm ölümsüzlerin gösterdiği tek kurtuluştur. Ölümünün 77.yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygıyla, sevgiyle, minnetle, şükranla ve rahmetle anıyorum.

10 Kasım 2015

Gökhan Taneri VURAL

 

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb