Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı Beykoz Belediyesi Stratejik Plan ve Performans Raporu değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Beytaş Teras Cafe’de gerçekleşen toplantıda Beykoz Belediyesi Stratejik Plan ve Performans Raporu değerlendirme sunumu Mali İşler Birim Başkanı Muammer Koç tarafından aktarıldı. Sunumun ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Toplantıya Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim, İl Başkan Yardımcısı Fatih Akdağoğlu, Beykoz İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz, STK ve Spor Kulübü temsilcileri, Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı ve Çubuklu Muhtarı Hüsnü Kolcu, mahalle muhtarları ve partililer katıldı.
KAÇMAZ: BEYKOZ, İSTANBUL’DAKİ İLÇELER ARASINDA EN ZENGİN İLÇE, HEM ARSA HEM DE NAKİT ZENGİNİ
Toplantının açılış konuşmasını Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz gerçekleştirdi.
İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz şu değerlendirmelerde bulundu: “İlçemiz 2014 yılında köy tüzel kişiliğinin kaldırılmasından sonra, arsa zengini oldu. Belediyemiz 2B kanunu dolayısıyla orman vasfını kaybeden yerleri, belediyede kayıtlı değerden daha yüksek fiyattan vatandaşlara sattı. Buradan bir gelir elde edildi. Dolayısıyla Beykoz, İstanbul’daki ilçeler arasında en zengin ilçe, hem arsa hem de nakit zengini.
Aynı zamanda ekonomik açıdan ve fiziki açıdan büyüyen belediye bütçesinin kontrolü ve suiistimallerin önlenmesi de bir o kadar zorlaşmaktadır. Yerel yöneticiler, bizler adına hareketle İlçedeki gelirleri toplamak, yapılması gereken harcamaları yapılması gereken yerlere bizler adına yapmak için seçilirler. Saadet Partisi olarak sorumlu ve yapıcı muhalefet anlayışı ile belediyemizin yaptığı harcamaları mali ve teknik açıdan inceleyerek tespitlerimizi değerli kamuoyu ve belediye yetkilileri ile paylaşmayı uygun gördük. Ön yargıdan uzak bu çalışmaların objektif olarak yetkililer tarafından değerlendirilmesi ve gereken önlemlerin alınması en büyük arzumuzdur. Maksadımız bağcıyı dövmek değil, üzümün en iyisini yemektir.”
İMAR VE İSKAN SORUNUNU HALLEDEMEDİK
“İlçemizi de etkisi altına alan Kanunlar çerçevesinde yapılan bu çalışmalarda bizim beklentimiz, mecburen yaşanacak olan mağduriyetlerin en aza indirilmesidir. Yoğun nüfus planlamasının ve yüksek imar planlamasının önünde engel olan mevcut kanunların değiştirilmesi bir çözüm olabilir, ancak bundan önce yapılması gereken ve Beykozlunun gerçekten Beykoz’da yaşamasının önünü açacak tekliflerimizi kamuoyuna ve yerel yöneticilere bu toplantı ile ilan ediyor ve çözüm tekliflerimizi iletiyoruz.”
“İlçemizde en büyük sorun mülkiyetti. Bu sorunun büyük oranda çözüldüğünü görüyoruz fakat imar ve iskan sorununu halledemedik. Mevcut kanunlarla fiziki şartlara uygun bir imar planlaması yapmak zor görünüyor. Özellikle 2-b alanlarındaki minimum 1500 m2 imar parseli şartının kaldırılması, belirlenen kadastro parsellerinde imar şartlarını kurtaracak şekilde 250-300 m2 parsellere de imar izninin verilmesi yaşanması muhtemel birçok mağduriyeti engelleyecektir. Yani benim 500 metrekare arsam var ve ben burada tek başıma inşaat yapamayacağım. Müteahhitle anlaşmak zorundayız. Bu durumda bize verilen imar hakkının yarısını müteahhite vermek zorundayız. Diğer taraftan hazineden alınan 2B dışında kalan yerler var. Buralardaki imar şartları makul ölçülere indi. Ancak buralarda da mağduriyetler yaşanacak. Çünkü 200 metrekare arsa içinde, 4 katlı bina var. 200 metrekare arsaya isabet eden imar, 2 daire. Beykoz’da kanuni çerçevede kentsel dönüşüm uygulanabilecek yer çok kısıtlı. Kentsel dönüşüm uygulanabilmesi içim bir alanın imarlı olması lazım. İmar planları onaylanmamış bir yerde kentsel dönüşümden söz edilemez. Bunun sağlanması için gereken yasal düzenleme ilçe, il belediyesi, ilgili bakanlıklar ve hükümetin aynı siyasi iktidarda olması nedeniyle çok kolay bir şekilde yapılabilir.”
SAADET PARTİSİ OLARAK BİZ İŞ BAŞINA GELDİĞİMİZDE
Şeref Kaçmaz sözlerine şöyle devam etti: “Saadet Partisi olarak biz iş başına geldiğimizde ilk iş olarak 1500 m2 şartını kaldırıp, belediyemiz mimarlarına hazırlattığımız ve arsa büyüklüğüne göre farklılık gösteren tek tip konut projelerinin uygulanmasını sağlayacağız. Böylece arsa sahiplerinin yerinde dönüşüm yaparak, imkanı olanların bizim verdiğimiz projelere bağlı kalarak kendi inşaatlarını kendilerinin yapmasının önünü açacağız. Böylece, hak sahiplerinin imar uygulamasından kazandığı inşaat hakkının yarısını müteahhitlere vermek zorunda kalmadan kendi evini kendisinin yapmasını sağlayacağız. Uygulanacak imar mevzuatın ön gördüğü inşaat hakkının yarısı değil de tamamının hak sahibi tarafından kullanılması birçok sorunu kökünden çözecektir.”
BEYKOZLUNUN BEYKOZ’DA KALMASI SAĞLANABİLİR
Şeref Kaçmaz sözlerine şunları ekledi: “2-B alanlarının dışında kalan Geri görünüm ve etkilenme bölgelerinde kalan parseller için, bu yerlerde koruma amacı ile düzenlenmiş kanunların izin verdiği ölçüde yapılaşma olacağından fiziki ihtiyaçlara cevap vermemektedir. Bir kısım hemşerimiz bu durumdan mağdur olacaktır, ancak bütün ihtiyaçlara cevap vermek adına, çok katlı binalara ve yoğun nüfus şartlarına izin vermek yaşanabilir bir Beykoz’dan uzaklaşmak anlamına gelir. Bununla birlikte, kanun engeli nedeniyle fiziki ihtiyaçlara cevap vermeyen planlar yüzünden insanımızın ilçemizi terk etmesine de seyirci kalamayız.
İkinci teklif olarak; Hemşerilerimizin Mağduriyeti gidermek için, ilçe sınırlarımızdaki belediye arsalarından bu durumdaki hak sahiplerine 1’e 2, 1’e 3 oranında takas yapmak suretiyle Beykozlunun Beykoz’da kalması sağlanabilir.”
AÇIK/KAPALI SPOR ALANLARI YAPILMASINI DA ZORUNLU HALE GETİRECEĞİZ
Sağlıklı toplumun sağlıklı nesillerin yetişmesinden geçtiğini sağlıklı yetişen nesillerin ise sağlıklı düşünmesine ve nihayet sağlıklı karar vermesine sebep olacağına vurgu yapan Kaçmaz, Bu açıdan bakıldığında İlçemizde faaliyet gösteren spor kulüplerimizin ne kadar önemli bir görevi ifa ettiği, salt spor kulübünden ziyade, gençlerin rehabile edildiği merkezler niteliğinde görev yaptıklarının farkında olduğunu dile getirdi.
Kaçmaz konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bizim dönemimizde de spor kulüplerimize yapılan maddi manevi destek artarak devam edecektir. Ayrıca her mahallemize en az bir gençlik ve spor kulübü kurulmasını teşvik edecek, destek olacağız. Gücümüz nispetinde ilçemizde bulunan bütün okullarımızda spor salonu yapacak, ilçe Milli Eğitimle ortak çalışma kapsamında bütün öğrencilerimizin hafta içi ve hafta sonu da bu salonlardan ücretsiz istifade etmesi için gereken malzeme ve eğitimci desteğini sağlayacağız. Bu çalışmalar çocuklarımızın ve gençlerimizin boş zamanlarını sportif etkinliklerle doldurmasını ve başka alışkanlıklara yönlenmemesini temin için olacak. Yetişkin hanımlar ve beyler içinde ayrı ayrı spor yapacakları, rahat hareket edecekleri imkanları sağlayacağız. Salonların belli saatlerde sadece hanımlara tahsis edilmesini sağlayacağız. Ticari amaç gütmeden bütün mahallelerimizde, gençlerimizin, hanımların ve beylerin ücretsiz spor yapmaları için gereken şartları oluşturacağız. Ayrıca belediye meclisimizde alacağımız bir karar ile ilçemizde yapılacak konut projelerinde imar mevzuatının zorunlu kıldığı sosyal alanlar dışında, proje büyüklüğüne göre açık/kapalı spor alanları yapılmasını da zorunlu hale getireceğiz. Saadet Partisi olarak biz, sporun sadece belli bir yaş grubu ile sınırlı olmadan 7’den 70’e bütün insanlarımızın rahatça ve ücretsiz olarak ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu sağlayabilirsek, eczaneler ve aile hekimlikleri adına üzülerek, hemşerilerimiz adına da sevinerek ifade ediyorum, ilçemiz de, başta strese ve depresyona bağlı ilaçlar olmak üzere birçok hastalıkla ilgili ilaç satışı düşecek. Aile hekimleri daha az hasta bakmak zorunda kalacak ve bunun sonucu olarak da ilçemizin sağlık harcamaları ülke ortalamasının çok çok altında kalacağını kesinlikle ifade edebiliriz.”
BİZ KÖYLERDE BULUNAN BELEDİYE ARAZİLERİNDE BESİCİLİK VE SÜT ÜRETİMİNE DAYALI ÇİFTLİKLER KURACAĞIZ
Saadet Partisi iktidara geldiği zaman hayvancılık ve tarımla ilgili projelerinden ve hedeflerinden kısaca bahseden İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz: “Bölgemizin birçok kanunla korunuyor olması sanayi işletmelerinin yapılmasına engel teşkil etmektedir. Ancak tarım ve hayvancılık çalışmalarının önünde bir engel yoktur. Biz, köylerde bulunan belediye arazilerinde besicilik ve süt üretimine dayalı çiftlikler kuracağız. Bu çiftlikleri girişimcilere ihale usulü teslim edeceğiz ve ilçemizde ikamet eden kişilerden belli oranda istihdam şartı getireceğiz. Belediye bünyesinde kuracağımız Et ve Süt kombinesi sayesinde, üretilen et ve sütün tamamını alma garantisi ile %100 destek sağlayacağız. Beykoz Et, Beykoz Süt ve Süt ürünleri markası ile üretilen bu ürünleri başta İstanbul olmak üzere Marmara bölgesine pazarlayacağız. 100 büyükbaş hayvanın barındığı besi çiftliklerinde en az 10 kişi istihdam edilmesini planlıyoruz. Bu şekilde kuracağımız 1000 tane besi çiftliğini 3 yıl içinde üretime geçirmeyi, 1000 kişilik yatırımcı ve 10 bin kişilik istihdam sağlamayı planlıyoruz. Ülkemizin et ihtiyacının yaklaşık %2’lik kısmı olan yıllık 50 bin ton et üretimini ilk 5 yıl içinde üreterek pazarlamak hedeflerimiz arasında. Besi hayvanlarının ihtiyacı olan yemleri de ilçemizde kuracağımız yem fabrikasından sağlayacağız, saman ve ot ihtiyacımızı da ilçe imkanları ile komşu ilçelerin imkanları kullanılarak sağlamayı planlıyoruz. Sadece bu çiftliklerden üretilen gübre ile tesislerin elektrik ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamayı planlıyoruz.”
BİZLER BAŞKALARININ HAYAL EDEMEDİĞİ İŞLERİ GERÇEKLEŞTİRDİK VE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
“Buna benzer bir projeyi de ilimizin ve bölgemizin ihtiyacını karşılamak üzere çiçek ve fidan yetiştirme seracılık konusunda geliştireceğiz. Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere, seracılık, orman meyveleri, doğa sporları, deniz sporları, tarihsel ve kültürel turizm projelerimiz ve daha burada sayamadığımız ilçemiz ve hemşerilerimiz için planladığımız projelerimizi, önümüzdeki aylarda yapacağımız Bekle Bizi Beykoz toplantımızda sizlere sunacağız.”
“Bu gün buradan Beykozlu hemşerilerimize şu müjdeyi vermek istiyorum, 5 yıldızlı Saadet İktidarında Belediyemiz tarafından yapılan et-süt çiftlikleri, çiçek-fidan seralarında yaklaşık 20 bin istihdamın yanında, yüzlerce ziraat mühendisi, gıda mühendisi ve veteriner hekime ihtiyacımız olacak. Beykozlu hemşerilerimiz çocuklarının yükseköğrenim tercihlerinde bu mühendisliklere yönlendirmeye başlasınlar. Biz üretim politikalarımızla, ilçe insanımızın sadece lüks otellerde ve restoranlarda, temizlikçi, garson, güvenlik elemanı değil, aynı zamanda kendi çiftliğinin sahibi, kendi serasının sahibi işletmeciler olmasını ve bu tesislerin ihtiyacı olan mühendis kadrolarında görev yapmalarını sağlayacağız.”
Kaçmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Milletimiz çaresiz değildir, sizler çaresiz değilsiniz çare sizsiniz. Çare Saadet Partisi, Çare Milli Görüş politikaları. Böyle gelmiş, böyle gitmeyecek, bu düzen değişecek. Adaletin güçlü, güçlünün de adil olduğu bir dünya mutlaka kurulacak. Bizler Milli Görüşçüyüz. Bizler başkalarının hayal edemediği işleri gerçekleştirdik ve gerçekleştireceğiz.”
SEVİM: GEÇMİŞTE OLMAYACAĞI DÜŞÜNÜLEN İŞLERİ MİLLİ GÖRÜŞ BAŞARMIŞTIR
Kaçmaz’ın ardından Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Dr. Abdullah Sevim kürsüye geldi. Sevim, Milli Görüş iktidarlarının ve belediyelerinin her zaman halka hizmet için çalıştığını ifade ederek bunun örneklerinin 1994 yerel seçimlerinde görüldüğünü söyledi.
Abdullah Sevim şöyle konuştu: “15 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidar dış politika konusunda yaptığı doğru bir işi ifade etsinler. Amerika müttefikimizdi. Şimdi düşmanımız oldu. Geçmişte olmayacağı düşünülen işleri Milli Görüş başarmıştır. İstanbul’da çöp yığınları vardı. 1992 yılında Refah Partisi diyerek neredeyse, bölünen bütün ilçeleri biz kazandık. O gece çöpleri Milli Görüş dava adamları bizzat kendileri topladı. Bu ülkenin eski huzurlu günlerine dönmesini istiyorsak tek çözümü Saadet Partisinin bu ülkeyi yönetir hale gelmesini sağlamalıyız. Biz aday olarak kimi gösterirsek, kimi gösterirsek başkanlık seçimlerinin sonucu Milli Görüşçü bir başkanın seçilmesiyle sonuçlanacaktır.”
“ÇAĞIMIZIN BELASI AHLAKİ YOZLAŞMADIR”
“Ahlaki yozlaşmayı, madde bağımlılığının artışını, en mütedeyyin mahallelerde bile uyuşturucu satışı aldı başını gidiyor. Günümüzün en tehlikeli sorunlarından biriyle karşı karşıyayız. Ancak bununla ilgili bir adım istediğimiz düzeyde atılmıyor. Çağımızın belası ahlaki yozlaşmadır. Bir ana önce bu duruma dur denmesi gerekiyor. Burada mütedeyyin insanların yasadığı bir ilçemizin, müstesna bir mahallesinde uyuşturucu hızla yayılıyor. Sonuç olarak, Hükümet bu tür yerlere ciddi yaptırımlar uygulamalı ve artık bu tür ahlaksızlıklar son bulmalıdır”
ÜLKEMİZİN MENFAATİ İÇİN BİR ARAYA GELMELİYİZ
“Dış politikadaki geçmişten günümüze yapılan yanlışlıklar mevcut. Herkes iktidarı kandırdı ve kandırmaya da devam ediyor. Saadet Partisi olarak, her seferinde kutuplaştırıcı değil birleştirici bir dille siyaset yapılmasını dile getiriyoruz. Bu minvalde her kesimin siyasi ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmesini öneriyoruz. Bir takım zümreler bizim CHP ile görüşmelerimizi eleştiriyor. Peki, sizlerde Yenikapı ruhu adı altında CHP ve MHP ile bir araya geldiniz. Daha sonra kandırıldık dediğiniz çözüm sürecinde HDP ile defalarca masaya oturdunuz. Biz bu görüşmeleri hatalı bulmuyoruz, elbette ülke menfaati için, görüşülmelidir.
Biz bunları siyasi bir çıkar amaçlı söylemiyoruz. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız, dini, dili, rengi, mezhebi ne olursa olsun makul insanların konuşarak çözemeyecekleri sorun yoktur diyoruz”
