Batı ile Rusya arasında, ipler kopuyor. İdeolojilerin değil, milliyetçiliğin ve ekonomik savaşların ön planda olduğu bir dönem yaşanıyor.

Sovyetlerin çöküşüyle düşmansız kalan Batı Bloku medeniyetler çatışması teziyle oyununu Müslüman Ülkeler üzerinde kurmuş ve kimyasal silahları yok etme iddiasıyla Irak’ta başlattığı saldırılarını, Afganistan, Libya ve Suriye ile devam ettirmişti. Bu arada Mısır’da yaşanan kargaşa ve darbe, Yemen İç savaşı ve müzmin Filistin sorunuyla kaos planı devam ediyor. Türkiye’de FETÖ darbe teşebbüsü ile PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı PYD/YPG’ye askeri desteği, İran’da özgürlük talepleriyle rejime karşı yapılan ayaklanma girişimlerine ABD’nin desteği de malum…

Ukrayna krizi, Suriye iç savaşı, İran nükleer sorunu ve Afganistan iç savaşı gibi konular başta olmak üzere mevcut birçok soruna eklenen diplomatların sınır dışı edilmesi tüy dikti. Rusya Ukrayna sorununda geri adım atmıyor. İran nükleer sorununda ise ABD’nin etkisini zayıflatacak adımlar atması muhtemel. Afganistan’da Taliban’a silah verdiği iddiaları dikkate alındığında ise bölgede görünürlüğünü farklı yöntemlerle daha da artırabilir. Gerilimin son cephesi Suriye’de ise “istenmeyen çatışmaları engelleme mekanizmaları” iki ülke askerlerinin doğrudan çatışmasına mani olsa da PKK/PYD ile ilişkiler, Fırat’ın doğusu, İdlib gibi “vekâleten yürütülen işler” her cephede el altında devam edecek demektir.(1)

Okyanusun ötesinden gelerek bölgeyi kan ve göz yaşına boğan ABD’nin hesapları, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması ve Suriye’de gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla ummadığı bir mecraya girdi.

Batı dünyası ile Rusya arasında soğuk savaşın simgesi olan Berlin Duvarı için 9 Kasım 1989’da yıkım kararı alınmış ve sonrasında da yıkılmıştı ama şimdilerde diplomatik alanda adeta yeniden inşa ediliyor gibi görünüyor.

İngiliz istihbaratına bilgi satan eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya’nın İngiltere’nin Salisbury kentinde zehirlendiği gerekçesiyle İngiltere’nin 23 Rus diplomatı sınır dışı etmesinden sonra 24 ülke toplam 139 Rus diplomatı sınır dışı etti. Sayının gelecek günlerde daha da artması bekleniyor.

İngiltere, Rus diplomatları sınır dışı ettikten sonra, Rus iş adamlarının İngiltere’deki mülklerine el koymak ve paralarını dondurmak, Rus devlet kurumlarına siber saldırılar düzenlemek, Rusya Tuday televizyonunun İngiltere’deki lisansını iptal etmek, Rusya’da yapılacak Dünya Kupasını boykot etmek ve NATO’nun 5.nci maddesini işletilmesini istemek gibi seçenekleri de düşünüyor.

Diğer yandan bazı ülkeler de bu yaz Rusya’da düzenlenecek Dünya Kupası’nı boykot edeceğini açıkladı. İzlanda ve Polonya açık bir şekilde boykot kararını duyururken, Avustralya, Danimarka, İsveç ve Japonya Dünya Kupası’nı boykot etme konusunu istişare ettiklerini bildirdi.

Bu arada ABD Başkanı Donald Trump ve İngiltere Başbakanı Theresa May, Rus istihbaratından kaynaklanan olası tehditlerin önlenmesi ve kimyasal silahların kullanımına meydan verilmemesi konusunda ortak adım atma kararı aldığı açıklandı.

Buna mukabil Rusya da ABD’nin St. Petersburg’daki konsolosluğunun faaliyetine yönelik izni geri çekeceklerini belirterek, ABD’nin Moskova Büyükelçiliğinde çalışan 58 personelin yanı sıra Yekaterinburg Konsolosluğunda çalışan 2 personelin “istenmeyen şahıs” ilan edildiklerini Rusya’yı terk etmelerini istedi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus diplomatları sınır dışı eden diğer ülkelere de aynı şekilde karşılık verileceğini açıkladı.

Öte yandan Sputnik ve Russia Today (RT) Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan, RT’nin yabancı ajan statüsünün verilmesi nedeniyle Washington’daki yayınına son verdiğini belirtti. Son olarak ta ABD, Serbest Güreş Dünya Kupası için Rus takımına vize vermedi. Açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı, Amerika’nın artık uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapma vasfını kaybettiğini savundu. Dünya Güreş Federasyonu’nun (UWW) Ahvaz kentini, erkekler grekoromen dünya kupasının ev sahibi olarak tanımamasına kızan İranlılar, tepki olarak ABD’deki organizasyona katılmama kararı aldı.

Rusya – Batı ekseninde olaylar bu yönde gelişirken, Güney Çin Denizi, Asya Pasifik ve Ortadoğu gibi bölgelerde rekabet halinde oldukları Çin, ABD’nin güvenlik ve refahının tam karşısında konumlanarak asıl düşman kategorisinde değerlendiriliyor…

DOĞU-BATI SOĞUK SAVAŞIYLA yeniden kaynatılmaya başlayan cadı kazanı inşallah herkesi yakmaz…

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Bşk.V.

KAYNAK….:

(1)    Milliyet gazetesi ….Nihat Ali Özcan