Ana Sayfa Yazarlar 24.10.2018 1812 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

29 EKİM’E DÜRÜSTÇE BAKIŞ

Bu iktidar döneminde baş gösteren ve giderek de kronikleşen bir hastalık var. Bu hastalığın adı “Milli bayramlardan rahatsızlık duymak”. Bu bayramlardan biri yaklaştı mı bizimkilerde bir kıvranmadır başlar.

Eskiden, kendilerine bu derece güvenmedikleri dönemde sağlıkla ilgili bahaneler uydurur ya da yurt dışına kaytarırlardı.

Daha sonra açıkça tavır almaya, çeşitli kısıtlamalar getirmeye, alternatif kutlamalarla işi sulandırmaya başladılar. Hicri Takvim pas geçilerek Miladi Takvime uydurulan ve özellikle 23 Nisan’a denk getirilen ‘Kutlu Doğum Haftası’ bunun en çarpıcı örneğiydi. Neyse ki onu da FETÖ’ye yıktılar da bu garabetten kurtulduk. Şimdi de 29 Ekim’i devlet protokolü olarak başkent ANKARA yerine İSTANBUL’da yeni havaalanında kutlama gibi bir garabete imza atacaklar.

Cumhuriyet’in ekonomik, sosyal, kültürel tüm kazanımlarını mirasyedi gibi yağmalayanlar, Cumhuriyet’in ilanını, tüm teknolojisi yabancı, inen kalkan tüm uçakları yabancı olan ve sadece ameleliğini yaptıkları YENİ HAVAALANININ AÇILIŞI ile kutlayacaklarmış.

Neymiş, dünyanın en büyük havaalanıymış. Betonundan başka sana ait ne var orada ki övünüyorsun? O beğenmediğiniz, her fırsatta altını oyduğunuz Cumhuriyet, kendi uçağını üretiyordu be. Elin uçağıyla, elin teknolojisiyle övünmekle elimize ne geçtiği, daha doğrusu elimizde ne kaldığı belli.

Osmanlı, bütün hatalarıyla sevaplarıyla bizimdir. Cumhuriyetimiz,  onu kuran ve millete armağan eden irade de öyledir. Cumhuriyet bir elbisedir. Özü demokrasidir. Cumhuriyetin içine demokrasi yerleştirecek yerde olanı da çekip alanların, meclisi işlevsiz kılıp ülkenin kaderini, tüm yönetim mekanizmalarını, gelenin geçenin kandırdığı birinin iradesine bağlayanların cumhuriyete laf söylerken yüzleri kızarmıyorsa eğer, o yüzlerde sorun vardır.

Bakınız efendiler…! Bir ağacı değerli kılan, onun meyvesidir, insanların altında serinledikleri gölgesidir.

Bugün Cumhuriyete en çok küfredenlerin eşleri, çocukları gezmek, eğlenmek amacıyla, cumhuriyeti en çok temsil edenlerin, onu en çok savunanların yaşadıkları sahil kentlerine; İstanbul’un “Kadıköy, Beşiktaş, Şişli, Bakırköy” gibi cumhuriyet timsali semtlerine kaçıyorlarsa;

Bugün Afganistan’dan, Arap ülkelerinden kaçan insanlar, kendi soydaşlarına değil de Atatürk Türkiye’sine sığınıyorlarsa ve buradan da 3. Sınıf vatandaş olmak uğruna Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyete ulaşmış Hıristiyan ülkelere sığınıyorlarsa biraz düşünün, insaf edin.

Belki o zaman durduğunuz yerin yanlış olduğunu anlar ve Cumhuriyet’e onun kurucularına ve mirasına saygı göstermeyi öğrenirsiniz.

Her şeye rağmen olmuyor ve Cumhuriyet elbisesi sizi sıkıyorsa, tavsiyem odur ki Cumhuriyet Türkiye’sinin doğusundaki ülkelere dönüştürmek yerine, yakın çevremizde hepsi din kardeşimiz olan diktatörlerin, emirlerin, kralların yönettiği ülkelerden birine hicret edip birbirini boğazlayanlar kervanına katılabilirsiniz. BİZ BİZE YETERİZ.

Milli birlik ve beraberlik ruhuyla kutlayacağımız nice bayramlarda buluşmak dileklerimle…

Tüm nankörlere ve nankörlüklere inat, EN KALBİ DUYGULARLA CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.

MEHMET MAHMUT YILDIZ-ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb