Saadet Partisi Beykoz Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaşıtoğlu yerel basın temsilcileriyle buluştu.Toplantıya YENIAD Genel Başkanı Selman Esmerer, İl Başkanı Abdullah Sevim, İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz, Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaşıtoğlu, İl Başkan Yardımcısı Fatih Akdağoğlu, Meclis Üyesi Yılmaz Özdemir ve partililer katıldı.Toplantıda konuşan Saadet Partisi Beykoz Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaşıtoğlu, “AK Parti’den istifa ettim. Sonrasında siyasi yol haritamızı, siyasi çalışmalarımızı Saadet Partisi’nde sürdürmeye karar verdik ve Saadet Partisi’ne üyeliğimizi gerçekleştirdik ve onlar da bizleri onurlandırdılar. Beykoz İlçesinden aday gösterdiler. Partime şahsımıza güvendiği için öncelikle teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Çizgisinden taviz vermeyen Saadet Partisine güzel bir zaferle, Beykoz Belediye bayrağını teslim etmek istiyoruz.” Dedi.Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz toplantıya katılan gazetecilerin, Gazeteciler Günü’nü tebrik etmek üzere kendilerine taşınabilir şarj cihazı hediye etti. Kaçmaz, toplantıya katılan Saadet Partilileri tek tek tanıttıktan sonra ilk sözü Meclis Üyesi Yılmaz Özdemir’e verdi.

Özdemir: “31 Mart sabahı burada Saadet Partimizin mührünü belediyemize vuracağız”

Yılmaz Özdemir şunları söyledi: “Refah Partisi gençlik kollarından bu yana devamında Fazilet Partisi sonra AK Parti, şimdi Saadet Partimizde bundan sonraki siyasi hayatımızda devam edeceğiz.

Bu süreçte partinin her kademesinde görev yapmış bir kardeşinizim. 31 Mart Yerel Seçimlerinden önce yaklaşık iki üç yıldan beri daha önce mensup olduğumuz AK Parti’nin fabrika ayarlarından çıkmış olduğunu gözlemliyoruz. Bu konuda da parti içinde zaman zaman söylemlerimiz de bunu dile getirdik. Bugün gelmiş olduğumuz süreçte de Saadet Partisine, yuvaya geri dönmüş olduk. 31 Mart sabahı burada Saadet Partimizin mührünü belediyemize vuracağız.”

Esmerer: “Büyük bir borç batağının altındayız”

Saadet Partisi GİK Üyesi ve YENIAD Genel Başkanı Selman Esmerer şunları ifade etti: “ Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanlığı yaptığımız için kısaca ülke ekonomisini ifade edeyim. Gerçekten Türkiye çok sıkıntılı ve zor günler geçiriyor. Hayat çok pahalandı, işsizlik hızla artıyor, esnafın hali perişan. Konkordato ilan eden firmaların sayısı oldukça fazla ve onların mağduriyeti piyasalara yansıyor. Firmalar çeklerinin senetlerini cari hesaplarda ödemiyorlar. Devlet onları kanuna koruma altına alıyor ama devletin burada atladığı bir şey var. Onlara iş yapanlar, onlardan ödeme alanlar, çek alanlar mağdur oluyor. Bunları rapor da ettik. Ekonomiye katkı yapan firmalar, faizsiz krediler ile desteklesin yoksa bir başkasının cebinden bir başka şirkete desteklemenin bir esprisi yok. Mevcut piyasadaki şirketler de arka arkaya zor duruma geliyor. Bu kriz daha önce ne 2008 ne 1994’dekilere benziyor çünkü hem ülke olarak, vatandaşlar olarak kredi kartları başta olmak üzere ciddi borçlanmalar var. Şirketler bazında borçlanma var. Büyük bir borç batağının altındayız.”Esmerer: “AK Parti’nin geleceği ülkenin geleceğinden daha önemli görünüyor”

Selman Esmerer şöyle devam etti: “Evet bu seçim yerel seçim. Genelle alakası yok ama gene de yön verecek bir seçim olacak. Artık bu şımarıklıktan, bu aymazlıktan AK Parti’nin çıkması lazım.  Bu israftan çıkması lazım. Ülkenin halini görmesi lazım. İlaç kullanmayan, ekmek bulamayan, evi olmayan, yakacağı olmayan, doğalgaz yakamayan. Türkiye’nin sıkıntıları var. Onlar başka alemlerde, başka dertler de. AK Parti’nin geleceği ülkenin geleceğinden daha önemli görünüyor.”

Esmerer: “Dışarıdan buraya ithalat yapılması Beykozlu ’ya hakaret”

”Bütün siyasi partiler millete hizmet için vardır. Rekabet ortamında yarışırlar, projelerini millete aktarırlar, millet kimi tercih ederse o yoluna devam eder. Yani milletin bir kısmını düşman ilan etmek, zillet gibi ağır ithamlar yapmak ülkeye kan kaybettiriyor. Kardeşliğimize zarar veriyor. Biz hepimiz kardeşiz. Siyasi partileriz, yarışıyoruz. Bu yarışı kim kazanırsa saygı gösterecek ve devam edecek. Beykoz’ da cevherler varken, dışarıdan ithal yapılması bir Beykozlu olarak ağırıma gidiyor. Dışarıdan buraya ithalat yapılması Beykozlu ’ya hakaret. Burada yaşayan insanın buranın havasını koklaması, sokaklarda gezmesi, caddelerinde dolaşması, insanları önemli unsurlar. Yoksa Beykoz’u bilmeyen bir adam seçilse de, 5 sene de tanıyıncaya kadar o süre dolar. Biz bugün Beykoz’a cevher olacak, en iyi hizmeti verecek adayı seçtik. 31 Mart’ta kazanacağız.”

Sevim: “AK Parti Ankara’da da İstanbul’da da seçimleri kaybedecek”

İl Başkanı Abdullah Sevim şunları dile getirdi: “16 yıldır ülkeyi yönetemeyenlerin ülkemize getirdiği; borç batağı, krizler, terör, kutuplaşma, yolsuzluk, haksızlık, rüşvet, adaletsizlik. Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, duble yolar için teşekkür ediyoruz. Sizin bir iş yeriniz olsa, bu işin başına birisini getirseniz ve devamlı size zarar ettirirse, böyle devam etmezsiniz. Ülkenin bekası ile AK Parti’nin bekası özdeşleşti. Yok, böyle bir şey. AK Parti Ankara’da da İstanbul’da da seçimleri kaybedecek.”

Sevim: “Muharrem ve Yılmaz Kardeşlerime hoş geldiniz diyorum”

“ Biz Saadet Partisi olarak gerek İstanbul’da büyük şehir belediye başkan adayımızla, ilçe belediye başkan adaylarımızla, en iyi adaylarla, seçim kazanacak adaylarla, seçimde bize en çok oy kazandıracak adaylarla ama bizim kırmızıçizgilerimize, ilkelerimize, temel esaslarımıza uygun olan adaylarla katılacağız. Ben bu seçimlerde Saadet Partisinde bizimle beraber olan, başka bir ifadeyle yuvaya dönen Muharrem ve Yılmaz Kardeşlerime hem hoş geldiniz diyorum. Hem tebrik ediyorum. Gerçekten güzel bir seçim yaptılar.”

Kaçmaz: “Ancak Beykoz Belediye Başkan Yardımcıyken önüne serilen bütün makamları elinin tersiyle iterek haksızlığa karşı dik duran…”

Gazeteciler Günü’nü kutlayan İlçe Başkanı Şeref Kaçmaz, “İslam alimleri sarhoşluğu geçici ve kalıcı olarak niteliyorlar. Sıvı tükettiğinizde akşam uyursunuz. Sabah kalktığınızda sarhoşluk geçer. Bir de mevki makam sarhoşluğundan bahsediyorlar ki bu mevki makam sarhoşluğunun ilelebet kalıcı olduğunu ifade ediyorlar. Ancak Beykoz Belediye Başkan Yardımcıyken önüne serilen bütün makamları elinin tersiyle iterek haksızlığa karşı dik duran, netice itibari ile de elli yıldır yeryüzünde hakkın ve adaletin tesis edilmesi için mücadele eden Saadet Partisi saflarında siyasi hayatında devam ettirmeye karar veren 31 Mart Yerel Seçimlerinde Beykoz Belediye Başkan Muharrem Kaşıtoğlu.” diyerek sözü Beykoz Belediye Başkan Adayı Kaşıoğlu’na bıraktı.

Kaşıtoğlu: “Çizgisinden taviz vermeyen Saadet Partisine güzel bir zaferle, Beykoz Belediye bayrağını teslim etmek istiyoruz”

Beykoz Belediye Başkan Adayı Muharrem Kaşıtoğlu şöyle konuştu: “Siyasete AK Parti’de başladım. Kurulduğundan itibaren partinin çeşitli kademelerinde görev yaptım ve Ekim 2018 tarihi itibariyle de AK Parti’den istifa ettim. Sonrasında siyasi yol haritamızı, siyasi çalışmalarımızı Saadet Partisi’nde sürdürmeye karar verdik ve Saadet Partisi’ne üyeliğimizi gerçekleştirdik ve onlar da bizleri onurlandırdılar. Beykoz İlçesinden aday gösterdiler. Partime şahsımıza güvendiği için öncelikle teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Çizgisinden taviz vermeyen Saadet Partisine güzel bir zaferle, Beykoz Belediye bayrağını teslim etmek istiyoruz. Yerel seçimler son derece önemli. Türkiye de, İstanbul da, Beykoz da önemli. Yerel seçimlerin dinamikleri hepinizin de bildiği gibi genel seçimler ile kıyaslandığında farklılıklar teşkil etmektedir. Partilerin ehemmiyeti olduğu kadar da adayların ehemmiyeti ön plana çıkmaktadır. Yerel seçimlerde sadece belediye başkan adayı ile bunu sınırlandırmayı meclis üye listeleri yapılırken de insanların hem belediye başkan adayına hem meclis üyesi adaylarına karşı bir aidiyet duygusu beslemesi son derece önemlidir.”

Kaşıtoğlu: “Muharrem Kaşıtoğlu, Beykoz Sevdalısıdır dibine kadar Beykozludur”

Başkan Adayı Muharrem Kaşıoğlu Beykoz dışında ikamet etmesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “1973’de Kastamonu’nun güzel ilçesi Bozkurt’ta doğdum, hayal mayel hatırlıyorum yatağımızı yorganımızı yüklendik, yola düştük. 1976 yılında Yenimahalle Arkboyu’na geldik. Ömrümün neredeyse tamamını gece yatmalar olarak Yenimahalle’de geçirdim. İkamet meselesine gelirsek, yakın zamanda kayın validem bizim yanımızda kalmak durumunda. Eşi de yok. Evimiz de ufaktı, çocuklarda büyümüşlerdi. Yakın bir zamanda Yenimahalle’nin hemen yanındaki Bahçelievler Mahallesine taşındık. İkametkahımız Yenimahalle’de. Ama oraya taşındık. Kısa bir süredir orada oturuyorum. Daha doğrusu yatmaya gidiyorum. Dün dahil, önceki günler dahil Beykoz’dan uzak durduğum gün yok. 1976’dan birkaç yıl öncesine kadar Beykoz’da yaşıyorum. Buna kargalar bile güler. Muharrem Kaşıtoğlu’nun Beykozlu olmadığını söylemek akıl dışıdır. Muharrem Kaşıtoğlu, Beykoz Sevdalısıdır dibine kadar Beykozludur.”

Kaşıtoğlu: ”Çok ciddi sayıda insanı istifa ettiririm”

Kaşıtoğlu istifaya zorlama konusundaki ithamlarla ilgili şunları söyledi: “18 yıldır aynı yastığa baş koyduğum, 3 çocuğumun annesi Nimet Hanım şu anda Ak Parti üyesi. Sözün bittiği yerdeyiz, eşimin bile bırakması lazım. Şu an Saadet’e geçmesi lazım ama bu da bir tevafukmuş. Böyle bir soru geldi. Ona bile istifa et dememişim. Kimseyi küçümsemiyorum. Kimse de Muharrem Kaşıtoğlu’nu küçümsemesin. Çok ciddi sayıda insanı istifa ettiririm. Ama benim böyle bir siyaset tarzım yok. İşime bakarım.”

Kaşıtoğlu: ”Darbeye dur demek için, Gazilik nasip olmuş şehit de olabilirdik”

Sözlerinin devamında gazilik konusuna açıklık getiren Kaşıoğlu şunları ifade etti: “15 Temmuz’da ben araziye çıktığımda, FSM Köprüsüne hareket ettiğimizde, belediyeden çıktığımızda daha cumhurbaşkanı bile yoktu. İlden olumsuz gelişmeler olduğuna dair haber aldık. Danışma meclisi toplantımız da vardı. Yücel Çelikbilek ile birlikte koştuk gittik FSM köprüsüne. İlk koşan gruptandık. Rahmetli Recep Gültekin vardı, AK Parti İlçe Başkanı Adem Sefer vardı. Benim yanımda o yaralandı, onun yanında ben yaralandım. Gazilik zaten tartışmaya açık konu değil de izah ediyorum. Diğer gazilere belki 3 belki 5 şahit bulursunuz. Benim yüzlerce şahidim var. Belgemiz cebimizde. O gün Allah nasip etmiş oraya koşarak gitmişiz darbeye dur demek için, Gazilik nasip olmuş şehit de olabilirdik.”