DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
KADIN OLMAK
Toplumsal zihniyet çarpıklığı, eşitsizlik ve cinsiyet ayrımcılığının oluşturulması, meşru kılınması ve yayılması kamu görevlilerinin de dahil olduğu erkek egemen siyaset ve bu siyasetin toplumsal kültürdeki yansımalarının da sonucu olarak günümüzde halen kadın layık olduğu değeri bulmakta zorlanmaktadır.
Hanların, hakanların, cengaverlerin önünde saygıyla eğildikleri bir şeref abidesi olan, erkeğin biricik yoldaşı ve çocuklarımızın anası, ailenin temelini teşkil eden kadınlarımıza bakışın sorunlu olduğu bir devirde yaşıyoruz maalesef.
İslam’la hiçbir ilgisi olmayan bazı töresel uygulamaların İslami gerekler olduğuna dair yanlış inançlar ve ataerkil kontrol mekanizmaları; itiraz edilemez tabularmış gibi sunulan kuralları ile insan hakları ihlallerini meşrulaştırmakta ve en kuvvetli araç olarak kadın yaşamının kontrolünde kullanılmaktadır.
Cinsel taciz, tecavüz, zorlama ve şiddetle, kadının hareketliliğinin kısıtlanması, tecrit ve zorla/erken evliliklerin yaşandığı, ensest ilişkiler ve töre cinayetleriyle genç kızların hayatlarının söndürüldüğünü görüyoruz!!!
Medyada kendi çocuklarını ve eşlerini dahi satanların, dilendirenlerin, seks kölesi olarak kullandırılanların haberleri yer alıyor!!! Televizyon kameraları karşısında ve sokak ortasında karısını bıçakla doğrayan adamı seyreden polisler hafızalarımızda halen tazeliğini muhafaza ediyor. Hayatları çöp konteynerinde bitenlerin, aile meclisi kararıyla, kümese gömülerek infaz edildiği, üvey kardeşi tarafından tecavüze uğradığı için, öz babası tarafından elektrik kablosuyla boğulanların, tecavüze uğramakla kendi katilini “haksız tahrik” ettiğine veya katil babasının “iyi hali”ne hükmedip, cezasının indirildiği, para karşılığı 26 erkeğe satılan 13 yaşındaki küçücük bir kız çocuğunun davasında bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumunu onaylayan yargının adaletine ne demeliyiz!!!
Kadınların yaşadıkları sorunlar kendilerinden kaynaklanmış değildir, erkek egemen siyaset ve bu siyasetin kültürdeki yansımalarının bir sonucudur. Bu yüzden kadınların kendi arasında değil, giderek kapsayıcı bir biçim alarak tüm toplumun özgürlüklerini tehdit eden erkek egemen bakış açısıyla mücadele edilmelidir.
Kadının acizliğini ve erkekle eşit olmadığını ifade eden “fırsat eşitliği” parantezinin içine sıkıştırmak isteyen zihniyet sahipleri şunu bilmelidir ki, kadının insan hakkı olarak ve sadece insan olması nedeniyle özgür olmayı hak ettiğini unutmamalıyız.
Devletlerin çıkarları uğruna yarattıkları savaşların din, mezhep, ırk ve etnik köken farklılıkları nedeniyle meydana gelen çatışmaların, soykırımların kurbanı olup katledilmiş, evlatlarını, eşlerini, ailelerini kaybetmiş, tacize, tecavüze uğramış, yaşadığı onca acıya rağmen ailesini ayakta tutabilmek için olağanüstü bir dirayet göstermiş olan insanlık abidesi eşlerimiz, kız kardeşlerimiz, annelerimiz ve ninelerimiz olan kadınlarımıza saygılarımı sunuyorum.
Toplumdaki eşitsizliklerin, sosyal, ekonomik ve siyasal alanda geri bırakılmış konumu ile mağduru olan kadınların hak mücadelesinde, taleplerinin dile getirildiği önemli bir gün olan Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.
Yorumlar
Benzer Yazılar
-
GAZİANTEP-İSKENDERUN-ADANA GEZİSİNİN ARDINDAN (06-13 NİSAN 2025)
-
FUTBOL TİYATROSU
-
Beykoz’da Sağlığın Öncüsü ‘Gezici Sağlık Otobüsü’
-
Beykoz Belediyesi’nde Bir Ayrılık Daha: Murat Miniç Görevden Alındı
-
Beykoz Belediyesi Soruşturmasında Yeni Gelişme: Başkan Yardımcısının Evinden 1 Milyon Lira Çıktı
-
Fidan Gül’den Suçlamalara Yanıt: “Sorumlular Köseler ve Gümüş”
-
Beykoz’da Soruşturmada Yeni Dalga Başkan Yardımcısı Fidan Gül Gözaltında
-
Beykoz Sofrası Yeniden Kapılarını Açtı
-
Hentbol Süper Ligi Play-Off’ta İlk Kan Beşiktaş’tan: 29-26
-
Beykoz A.Ş. Play-Off Hedefinden Uzaklaştı: Kırklareli Deplasmanında 4-1’lik Şok
-
GERÇEĞİ GÖLGELEMEK TEHLİKELİDİR
-
Beykoz Sahilinde Müsilaj Alarmı: Balıkçılar ve Vatandaşlar Tedirgin