“Hedef Mutlu BİR Beykoz” diye sloganım var. Bu hedef Belediye Başkan Aday Adayı olunca konulmuş bir hedef değildi. Özellikle son 15 yıldır yaptığım çalışmaların hedefinin bir özetiydi. 15 yıl dile kolay! Önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacak ama en çok yaptığım çalışmalar sonucunda mutlu olmuş özellikle Beykozlular hatıralarında bulacaklar. Aday olamayınca hedefim değişmedi. Daha hızlı ve daha geniş kitlelerin mutlu olmalarını sağlamak için Belediye Başkanlığı bir araçtı. Başkan olmadan da yapılabilecek çok şey var. Yaptığım hazırlıkların en azından bir kısmını hayata geçirmek ve mutlu bir Beykoz için çalışmaya devam edeceğim.

Ne lazım mutlu olmak için? Sorunların çözümleri mi? Peki, şu anki sorunlarımızı bir anda çözebilsek kısa bir mutluluk sonrası bu sefer de yeni sorunlarımız olmayacak mı? Olacak tabi ki. Demek ki öyle çözümler olmalı ki sürdürülebilir, herkese eşit ulaşan ve paylaşılmış, birliktelik ruhu olan çözümler olmalı. Aslında bu kadar basit çözümler bulunabilir, bütün mesele niyetle ilgilidir. Bu niyet kısmını sonraki yazılarımda yazacağım. Şimdi bu tür çözüm önerilerimden bir kaçını yazayım;

Rüzgârlıbahçe, Poyraz, Karlıtepe gibi mahalle ve mevkilerimiz var. Buralarda inşa edilecek (RES) Rüzgâr Enerji Santralleri ile öyle devasa projeler değil, Üçer direk toplam 9-10 rüzgârgülü, Beykoz’un tüm elektrik tüketimini karşılayabildiği gibi hem de kendi parasını ödeyebilir. Uzun yıllar meslek hayatım boyunca birçok projede yer almış biri olarak hem uluslararası şirketlerle çalışmış, hem de enerji konusundaki sivil toplum kuruluşları, odalar ve devlet kurumlarında ilişkiler yürütmüş biri olarak böyle bir projenin halen neden yapılmadığını anlayamıyorum. Bu projeleri özel şirketler öz kaynak kullanarak yaptığı halde belediyeler sadece teminat karşılığı yaptırabilir. Proje kendi kendini öderken belediyenin tüm elektrik tüketimini karşılayacağı gibi, en büyük sorunumuz olan işsizliğe de çare olabilir. Belediye insan kaynaklarından belirli sayıda Beykozluyu işe alan veya çalıştıran işletmelerin elektrik tüketiminin bir kısmını da karşılayabilir. Hatta kalan kısmıyla ihtiyaç sahibi yoksul ailelerin de elektrik tüketimini karşılayabilir. Hem yoksul ailelere destek olurken hem de elektrik gideri desteklenen işletmeler için cazip hale gelen ilçemiz yatırımcı akınına uğrarsa işsizliğe de bir çare olmaz mı?

İstanbul’da neredeyse en büyük yüzölçümüne sahip ilçemizde tarım yapılabilir alanları bu kadar çok varken, bu alanlarda yaşayanların gelir seviyesi düşükken, Beykozlular markalı marketlerden alış veriş yapıyorlar. Şimdilerde tanzim satış çadırlarından. Sadece basit bir organizasyon ile köylerde alım garantisi verilen merkezler kurulsa, alınan ürünler ambalajlansa ve katma değerli ürünlere dönüştürülse, zaten aldıkları günlük ihtiyaçlarını markası BEYKOZ olan kendi hemşerileri tarafından üretilmiş ürünleri kapıya teslim eden bir sistem kurulsa milli bir hareket olmaz mı? Teşvik etmek gerekiyorsa hem üreticiye tohum, fide, sera, hayvan, yem, veteriner destekleri verilse, hem de bu ürünleri düzenli kullanan Beykozlulara bazı imtiyazlar sağlansa bu sistem işlemez mi? Birlikte yapılan işlerde insanların ruhu rahatlar, gururla yaşar üstelik ilçe dışından da talep olur, kendi içinde gelişir bu proje.

Satırlar yetmez onlarca böyle proje geliştirilebilir. Zamanla yazar, yapılması için gerekli çalışmaları yapmaya devam ederim. Konu birlikte başarmakla, var olan değerlerimizi eşit paylaşmakla ilgilidir ama tamamıyla niyetle ilgilidir.

Mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyaç yok, huzurumuz olsun, kalbimiz ferah olsun, geleceğe güvenle bakalım yeter. Dilerim önce Beykoz’um sonra bütün ülkem birlikte mutlu olacağı, gönlünün ferah olacağı, çocuklarının geleceğine güvenle bakacağı günler görsün.

20 Mart 2019

Gökhan Taneri VURAL