Seçim bitti, umulanın da üzerinde muhteşem bir sonuçla tartışmasız Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı tekrar oldu. İstanbul’un 39 ilçesinden 28 inde önde tamamlayan İmamoğlu, neden seçimlerin sadece büyükşehirde tekrarlandığını da açıkça gösterdi. Demek ki ilçe belediyelerinde de seçimler tekrarlansaydı 14 ilçe yerine 28 ilçe kazanılabilir, İBB meclisinde de çoğunluk sağlanabilirdi. Biraz daha düşündüğümüzde 31 Mart seçimlerinde ilçe belediyelerinde aday belirleme süreçlerinde daha dikkatli davranılsaydı seçim tekrarlanmazdı. 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nun oyları ilçe belediye başkan adaylarının ve meclis üyelerinin aldıkları oylardan hep daha fazlaydı. Ekrem İmamoğlu gibi toplumun her kesimini kucaklayabilen, samimi ve çalışkanlığı ile öne çıkmış adaylar her zaman kazanır. Bunu görmeyen veya görmezden gelen aday belirleyiciler de tarihin tozlu sayfalarında kaybolur, hatta kendi vicdanlarında ömür boyu sıkıntı yaşarlar.

Zaman azdı, kaynaklar kısıtlıydı ama ortada bir haksızlık vardı ve seçmenin büyük çoğunluğu bu durumun farkındaydı. Partili partisiz birçok kişi çeşitli yollarla bu seçim için çalıştılar. En önemlisi seçmene odaklandılar ve herkes kendi çevresi olmak üzere ulaşabildiği herkese dönük çalışma yaptılar. Birçok çalışma grupları kuruldu ve birbirleri ile koordineli çalışıldı. Hele seçim günü sandıklar sadece partili görevlilerce değil gönüllüler tarafından neredeyse ablukaya alındı. Tatillerini, memleketlerini, şehir dışı işlerini yarıda kesip akın akın İstanbul’a gelen seçmenler vardı. Yine de oy kullanmayan seçmen sayısı bir öncekiyle neredeyse aynı oldu. Oy vermeyen seçmenleri de anlayışla karşılamak gerek, zira onların da kendilerince sebepleri vardı. Saygı duyuyoruz. Fakat seçim bitti şimdi herkese eşit davranacağından şüphe duymadığımız Ekrem İmamoğlu bütün gönülleri fethedecektir. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.

Seçim sonrası kutlamalar bile önceleri biraz tutuktu. Uzun yıllardır seçim kazanamamanın verdiği bilinmezlik kaplamıştı herkesi zaman geçtikçe konvoylar kuruldu, havai fişekler patladı, kornalar çalındı. Taşkınlık hiç olmadı ve saatler gece yarısını gösterdiğinde ertesi gün işe, okula gidecekleri düşünülerek kutlamalar son buldu. Bu durum bile İstanbullularda memnuniyet hatta takdir sağladı.

Şimdi hayatın gerçeklerine dönüp öncelikli sorunlarımızı hep birlikte çözmek için çalışmalıyız. Ülke ekonomisi başta olmak üzere herkes yaptığı işinde en iyisini ve daha fazlasını yapmalı. İsrafı engellesek her şeye para yeter diye slogan vardı bunu herkes kendi hayatında uygulamalı. Top yekûn yoksullukla mücadele başlatmalıyız. Biliyoruz ki üretmezsek tükeneceğiz. Ve Biliyoruz ki;

“ HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”