Çocuklar her ülkenin yarınlarıdır. Milletler, çocuklarına sağlıklı bir hayat, eğitim ve gelecek sağlayabildikçe yarınlarına güvenle bakabilirler. Onlar yalnız anne-babaların değil; aynı zamanda devletin çocuklarıdır. Devlet gerektiğinde onları anne-babalarından bile koruyacak tedbirleri almakla yükümlüdür.

Yazık ki nüfusunun büyük bölümü genç olan ülkemizin çocuk, genç karnesi hiç de iyi değil. Eğitimimizin hali ortada. Çocuk istismarı ile ilgili haberlerden gözümüzü açamıyoruz. Uyuşturucu kullanımı ortaokul seviyelerine kadar inmiş durumda. Okul servisleri, kantinleri, hep sorunlarla gündeme geliyor. Zaten okullar dört duvar bir çatıdan ibaret binalar. Bırakın estetiği sağlıklı bir eğitim ortamı olmaktan uzak. Çocuk yaşta evlilikler çözülemeyen bir kördüğüm. Gençlerin % 25’i işsiz. Bu olumsuz ortam elbette ki çocuklarımızda, dolayısıyla yarınlarımızda gözü olan kirli ellerin de iştahını kabartmakta.

Aslında bu topraklarda birilerinin hala var mı yok mu karar veremediği gerek iç gerekse dış dinamiklerin etkisiyle Osmanlı’dan bu yana acılar doğurarak süren bir ayrılıkçılık ve buna bağlı bir terör sorunumuz var. Bu sorun, son günlerde bir sivil eylemle gündemde fazlaca yer tutmaya başladı.

Bilindiği üzere, PKK de insan kaynağını bu ülkenin özellikle doğu-güneydoğusundaki gençlerden sağlamakta. Bunu, ya çağdaş bir eğitim veremediğimiz yarınlardan umudu, işi, aşı ekmeği olmayan gençlerin beynini yıkayarak yapmakta ya da çeşitli baskılarla, maddi vaatlerle, çokça da  zorlamalarla  onları örgüte katma biçiminde gerçekleştirmektedir. Bir kere dağa çıkan ve kıyısından köşesinden de olsa teröre bulaşan evlatlarımızın yeniden topluma kazandırılması ise neredeyse imkânsızdır.

Bu anlamda son günlerde dağa götürülen çocuklarını geri almak amacıyla HDP il başkanlığı önünde oturma eylemi yapan anaların eylemini çok anlamlı buluyor ve canı gönülden destekliyoruz. Onlar bu eylemleriyle HDP’nin PKK ile bağlantısının farkında olduklarını ve HDP’nin isterse bu sorunu çözebileceğini bilmektedirler. Zaten HDP daha önceki bazı girişimleriyle bunu ortaya koymuştur. HDP eğer gerçekten bu ülkenin yasal ve sivil bir siyasi hareketi ise ve buna yurttaşlarımızı inandırmak istiyorsa, bu konuda elini taşın altına sokmalı ve terörle arasına mesafe koymalıdır.

Ancak devletin ve mevcut siyasi iktidarın, bu annelerin duyarlı eylemlerini ön plana çıkararak, destekleyerek görev ve sorumluluklarını unutması kabul edilemez. Devlet öncelikle milletin kutsal emaneti olan çocuklarımıza, gençlerimize sahip çıkmalı, onların yarına umutla bakmalarını sağlamalıdır. Ardından yapılacak iş, PKK’nın gençleri avlamak için kullandığı parasal kaynakların kesilmesi gerekir. PKK dış ülkelerden siyasi destek görmektedir, silah desteği almaktadır elbet; ancak özellikle silah, barınma ve beslenme konusunda çok ciddi bir kaynağa ihtiyaç duyacağı kesindir.

PKK bu ihtiyacın bir bölümünü, yurt içi ve yurt dışındaki yurttaşlarımızdan bazen bağış ama aslında zorla, gasp yoluyla temin etmekte; büyük bölümünü ise kaçak sınır ticareti ve uyuşturucu satışından elde etmektedir. Devletimizin kısa vadede ilk yapması gereken şey, bu para kaynağını kurutmak olmalıdır.

Bu topraklarda yaşayan herkes etnik, dini kimliğiyle, ana diliyle gurur duyabilir. Hiçbir kavmi ya da inanç mensubiyeti üstünlük vesilesi olamaz. Üstelik Allah katında TAKVA’da  insanların katında ise ancak hizmetle, üretmekle olur. Devlet vatandaşına şefkatli, devlet ve millet düşmanlarına karşı tavizsiz bir tavır izlemeli, kurunun yanında yaşın yanmasına asla izin vermemelidir. Ancak bu çerçevede yapılacak işlemlerde hukuk devleti olmanın gereklerine riayet edilmeli ve yasalar çerçevesinde kalınmasına özen gösterilmelidir. Geçmişte izlenen yasa dışı yöntemlerin bu yaraya çözüm olmadığı, aksine toplumdaki zihinsel bölünmeyi ve ayrışmayı derinleştirdiği ortadadır; aynı yanlışta ısrar edilmemelidir.

Şahlanış Hareketi Genel Başkanlığı, Başkanlık Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu ve İl başkanlıkları olarak devletimizin ülkemizin ve milletimizin birliği ve beraberliği için, toplumsal huzurun sağlanması için yapması gereken faaliyetlere, her türlü desteği sağlamaya, gereken her fedakârlığa katlanmaya hazır olduğumuzu açıkça ifade ediyor; tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularla saygıyla selamlıyoruz.

ŞAHLANIŞ HAREKETİ YETKİLİ KURULLARI ADINA,

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI MEHMET MAHMUT YILDIZ