AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle yerel basın mensuplarıyla buluştu.Karlıtepe Beytaş Restoran’da gerçekleştirilen toplantıda Dilmaç’a, AK Parti Beykoz İlçe Kadın Kolları Başkanı Gaye Zayıf, Gençlik Kolları Başkanı Furkan Çeliker, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zafer Aslan, Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Yumurtacı, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Yusuf Avşar, Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ethem Çekiç eşlik etti.‘Sizden özür diliyorum’
Basın mensuplarını selamlayan AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç, “Bugün Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle buluşmak istedik. Sizin de malumunuz, yaklaşık olarak 9 ay seçim süreci yaşadık. Bu doğrultuda bir araya gelememiş olduk. Sizden özür diliyorum.” dedi. ‘Çoluk çocuk denilen o teşkilatla ben 3 seçim geçirdim’
İlçe Başkanı Hanefi Dilmaç şöyle konuştu: “Biz 15 Nisan 2018’de göreve geldik. 1.5 yılı geçti. 3 ay sonra 2 yılı tamamlayacağız. Bu süreçte teşkilatla ilgili birçok değerlendirme yapıldı. AK Parti Teşkilatı içinde de, Beykoz halkı da bizim çoluk çocuk olduğumuzu söyledi. Çoluk çocuk denilen o teşkilatla ben 3 seçim geçirdim. Hem İstanbul genelinde hem Türkiye genelinde başarılı 3 seçim geçirdik. İstanbul genelinde değerlendirildiğinde, Beykoz Teşkilatı başarılı olarak tanınır. Son düzlemde yaptığımız üye çalışmalarıyla ilgili cumhurbaşkanımız ve genel başkanımızın ödül verdiği teşkilat çoluk çocuk denilen teşkilat oldu. Bizim rutin çalışmalarımız var. Her hafta yönetim kurulu toplantıları yapılır, hiç aksamaz. En son yapılan 23 Haziran’daki seçimin bir sonraki günü biz bir sonraki seçime hazırlanacak şekilde toplantımızı yaptık. Temmuz-Ağustos hem meclis hem de genel anlamda tatile denk geldiği için biz o süreçte belki 4-5 hafta mahalle toplantılarımızı yapmadık. Ama teşkilatımla gurur duyuyorum. İlk siyasete girdiğimde 3-4 kişilik bir yönetim kurulunun üyesiydim. Sadece Çarşamba akşamı 45 mahallenin tamamında toplantılar yapılır. 19.00’da başlar. O toplantının raporları da bize mutlaka gelir. Normalde mahalle yönetim toplantılarımız en az 10 kişi olmalıyken, bizde 30-40 kişi olur. Biz ne olursa olsun partimizi canlı tutmaya çalışıyoruz. Ben ilçe başkanı olduğum zaman kadın ve gençlik kollarımızın aktif teşkilatları vardı. Girdiğimiz ilk seçime bu arkadaşlarımızın hazırladıkları yapıyla girdik. 15 Nisan’da yapılan kongreden sonra mazbatamı almadan seçime girdik. Kadın ve gençlik kollarının teşkilatları benim tecrübesizliğimi kapattılar. O dönem meclis üyesi olan ve Yücel Çelikbilek ile yeni teşkilatın acemiliği araziye çok yansımadı.”‘Belediye başkanımızı bağrımıza bastık’
Hanefi Dilmaç şunları ifade etti: “Beykoz halkı 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde yeniden istikrara oy verdi. Belediye Başkanımızın dışarıdan yani Zeytinburnu’ndan aday olması çok eleştirildi. Bu eleştirilere göğüs germek, Murat Aydın’ı Beykoz’a tanıtma görevi de bize düştü. Kendi ekibiyle gelip çalışmasını söyleseydik sıkıntı yaşardık. Belediye başkanımızı bağrımıza bastık. Seçimi kazanamayacağımızı, düşünenler hayal kırıklığı yaşadı. Cumhur İttifakı olmasına rağmen yüzde 49.33 oy aldık. Partimizin ortaya koyduğu çalışmayı benim de olduğum bir toplantıda belediye başkanımız cumhurbaşkanımıza iletti.”‘Büyük sıkıntılarda beraber hareket edebiliyoruz’
Dilmaç, “Kardeşlik hukukunda, 39 ilçeye bakınca Beykoz en öne çıkan ilçedir. Bütün siyasetçilerin birbiriyle bir hukuku oluşuyor. Büyük sıkıntılarda beraber hareket edebiliyoruz. 5 yıl önce 2B ile ilgili sıkıntı yaşadık. Rayiç bedelin yüksek olmasından kaynaklandı. O süreçte bütün Beykoz’un proje alanı olmasıyla ilgili bütün siyasi partilerle birlikte hareket edebildik. Bu Beykoz’un kendine özel çok bir özelliğidir. Beykoz söz konusuysa gerisi teferruattır.” ifadelerini kullandı.‘Bizim moralimizi bunlar yüksek tutuyor’
Bir anısını paylaşan Hanefi Dilmaç, “Geçen hafta bir yerden alışveriş yapıyorum. Genç bir çocuk kulağında küpe, saçları da bonus. ‘Hoş geldin başkanım’, dedi. ‘Tanıyor musun beni?’, dedim. Tanıyormuş. Kaportacı Bekir’in oğluymuş. Beni hiç unutmamış. ‘Amatör futbola senin bana aldığın kramponla başladım’, dedi. Bizim moralimizi bunlar yüksek tutuyor. O an benim için çok çok önemliydi.” diye konuştu.‘Meclis üyelerimiz dahi davet edilmedi’
Kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Dilmaç şu bilgileri aktardı: “Biz çok uzun bir seçim süreci yaşadık. Bu seçim süreci boyunca danışma meclisi toplantısı yapma şansımız yoktu. Danışma meclisi toplantılarına şimdi başladık. 2 ayda bir veya ayda bir siyaset gündemli toplantı ve yerel gündemli olmak üzere 2 ayrı toplantı yapacağız. İlk danışma meclisi toplantısını biz partide aktif olarak çalışan arkadaşlarla yaptık. Ondan biz bir eleştiri aldık. Bize bir liste gönderildi. O listeye göre, kurulduğu günden günümüze kadar ilçe başkanlığı yapmış olan arkadaşlar davet edildi. Meclis üyelerimiz dahi davet edilmedi. Bunun nedenini bilmiyorum. Bize bir metin gönderildi. İstanbul genelinde bütün ilk yapılan danışma meclisi toplantıları teşkilat içi olarak değerlendirildi. Basına kapalı değil ancak bazı toplantılar var. Bazılarını başından sonuna kadar basınla birlikte yapıyoruz. Ben ilçe başkanı olduktan sonra bir tane danışma meclisi toplantısı yaptım. Bu formatta yapılması gerektiği söylendi. Benden önceki yapılan danışma meclisi toplantılarına yerel basın geliyordu. Parti içi müzakereler yapılacağı gündeme gelindiği zaman basın mensubu arkadaşlardan müsaade isteniyordu.”‘İttifaklar olmasa biz büyükşehir belediyesini kaybetmeyecektik’
Dilmaç şöyle devam etti: “Bizim üye kampanyasına başlamamızın sebeplerine bakınca, seçimi kaybettikten sonra Beykoz’da yaklaşık olarak bin 800 kişi ayrıldı. Bunların içinde ölenler de var. Devlet memuru hakkını kazananlar da var. Ben ilçe başkanı olduktan sonra yaklaşık 300 kişi büyükşehir belediyesine girdi. Bunlar sadece parti teşkilatları üzerinden alınıyor gibi özel bir çalışmam olmadı. Ama referans olup olamayacağım, soruldu. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybettik ve bundan büyük ders çıkarttık, çıkartıyoruz. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle büyüdük. Bizim için hem çok kutsak hem de çok önemli. Bunun faturasını bir yerlere kesmek de doğru değil. Teşkilatlar üzerine düşeni en iyi şekilde yaptı. İttifaklar olmasa biz büyükşehir belediyesini kaybetmeyecektik.”‘Biz Beykoz olarak kendi insanımıza sahip çıkamıyoruz’
Belediye başkanının dışarıdan gelişiyle ilgili konuşan Dilmaç, şunları söyledi: “Belediye teşkilatının üst düzeyde yapılan belediye başkan yardımcılarının atamasını direkt istişareli beraber yaptık. Belediye başkan yardımcılarının ekibinin hepsinin dışarıdan geldiği düşünülüyor. Beni de dışarıya aday yapsalar, ben de benimle beraber birlikte çalışmış olan arkadaşlarımdan birkaçını yanımda götürürüm. Aynı hakkı ben ilçe başkanı olarak kendisine tanıyorum. Getirdiği 3 kişi var. Bizim kendi içimizden belediyeyi yönetecek iyi bürokratlar yetiştirmemiz lazım. Biz Beykoz olarak kendi insanımıza sahip çıkamıyoruz. Beykoz’da oturan bir sürü milletvekili var, Beykozlu değiller. Benim belediyede görev yapan başkan yardımcıma vatandaş ulaşabilmeli. Hele basın mensubunun direkt ulaşması lazım. Ulaşılamaz olurlarsa, biz buna müdahale ederiz.‘Beykoz Belediyesinden eleman atılmadı’
Dilmaç şunları ekledi: “13 arkadaş işten atılmadı. Ben koordinasyon toplantılarına çok girmiyorum. Siyasi kararlarda çağrıldığımda gidiyorum. Benim en son gitmiş olduğum toplantıda bu gündeme geldi ve ben o 13 işçiyle ben görüştüm. Beykoz Belediyesinden eleman atılmadı. Bir firma var. Bu firmanın sözleşmesi sona erdi. Sözleşme sona erdikten sonra geçici olarak alınmış elemanlarla sözleşme yenilenmedi. Özeti bu. Bu arkadaşların hepsi geçici olarak 2018’den sonra işe girmiş. Kendilerine işe girerken geçici olarak işe girdikleri söylendi. HAK-İŞ’le ilgili zorlama olduğu söyleniyor. Her zaman böyle şeyler söylenir. Sendikayla ilgili söylenenlere bakarsak, personele yaklaşık olarak 8 yıl ben baktım, belediyede. Sendikayla en az 4 kere ben oturdum, DİSK’le. O günle bugün arasında hiçbir fark yok. Biz işçinin iradesine ipotek koysaydık şimdiye kadar bu sendikayı çok kereler değişmiş olurduk. Ücretlerin düşüşüyle ilgili bildiğim belediye şirketlerden KYK’yla elemanları alıyor ya, geçiş yapılıyor. Firmalar personeline maaşı verirken kendine göre bir ücret belirliyordu. BEYTAŞ’a geçtikten sonra o rakamlarla devam etmişler. Aynı işi yapan aynı vasıflara sahip iki işçinin birinden daha yüksek maaş alması olmaz. Bizde daimi işçi olarak çalışan 80 kişi var. Ben geldiğimde 230 falandı. Sendikal hak tanınan personelin birçoğu HAK-İŞ’in üyesi.
‘İmamoğlu kendine ordan bir rol biçti’
Dilmaç Kanal İstanbul ve Riva’yla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Kanal İstanbul’la ilgili 2010 yılında cumhurbaşkanımızın bir beyanı oldu. Ulaştırma Bakanı bize Kanal İstanbul’la ilgili bir sunum yaptı. O günden bugüne yapılan çalışmalar şimdi yeni yeni anlatılıyor, televizyonlarda. Bu bizim gündemimizde olan ve üzerinde çalıştığımız ciddi projelerimizden bir tanesi. Son süreçte bu işin içine birileri girdi. İmamoğlu kendine oradan bir rol biçti. O nedenle çok gündeme gelen bir şey. Yoksa bu proje bizim gündemimizden hiç düşmedi. Kanal Riva’yla ilgili belediyenin yapmış olduğu teknik çalışmaları ben çok bilmem. O projede bir revizyon yapılması gerekiyor. Onu yapmaya çalışıyorlar.”
‘Bu bir ilçe başkanı için intihardır’
Dilmaç şunları ekledi: “Ben demokrasiyi partide işletiyorum. Hani çok demokrat CHP’nin delegasyon seçimlerinde kıyamet kopuyor. Benim dönemimde ilk delegasyon seçimi yapıldı ve bitti. Sandıkları kurduk. 46 bin üyemiz var. Hepsine mesajları attık. Bizim partimizde uzun yıllar hizmet etmiş olup da şu an dışarıda duran gönüldaşımız var. Kurulduğu günden günümüze kadar Beykoz AK Parti İlçe Yönetiminde görev yapan tüm arkadaşlarımızı, meclis üyeliği yapanları, son dönemde aday adayı olanların hepsini delege yapmak istedik. Teklif ettim, ben. Bu bir ilçe başkanı için intihardır.”‘Bize ne söylenirse, onu yaparız’
Dilmaç sözlerini şöyle sürdürdü: “Adaylığımla ilgili birçok şey söyleniyor. Ben siyaseti lider esaslı yapıyorum, onun gözüne bakıyorum. Hep kazandım. Cumhurbaşkanımızın bizimle ilgili düşünceleri vardır. Bize ‘Baklacı Mahalle Başkanı yapacağız’, derlerse oraya gideceğiz. Bize ne söylenirse, onu yaparız. Hanefi Başkan bırakacak. Milletvekili adayı olacak diyenler var. Her siyasetçinin bir hedefi vardır. Benim de bana göre hedeflerim var. Her istediğim şey olmuyor. Başkan yardımcılığından istifa ederken hedefim vardı ama sonra olmadı. AK Parti’de, ‘Ben şunu istiyorum vereceksiniz’, diye bir şey yok. Bu delege seni uçurur. Beykoz’da siyaset yapmaya devam edeceğim. Bu yeni oluşumlar genel başkan yardımcılığı teklif etsinler gitmem. Asla! Bu süreçte orada pozisyon alanları farklı değerlendiriyoruz. Bizi yarı yolda bırakanlarla ilgili hiç olumlu şeyler düşünmüyoruz.”‘Tespit edildiği an yapı kayıt belgesi iptal oluyor’
Dilmaç sözlerini şöyle tamamladı: “Her bölge kendi içinde planlama anlamında ayrı özellikler taşıyor. Şu anda Beykoz genelinde her birinin çalışması farklı. Örneğin Çavuşbaşı’nın imar planlarıyla ilgili arkadaşlar baya mesafe aldılar. Çavuşbaşı’nda şu ana kadar imar planlarının olmamasının birinci sebebi koruma kuşaklarında imara kapatılan yer ikincisi bölge sit alanıydı. Çevre Bakanlığıyla yapılan görüşmelerde birinci derece sit alanları üçüncü derece. Yani imara, mevzuata uygun hale getirildi. Çavuşbaşı’nın merkezinin olduğu bölge planlanacak alan olarak gözükmüyordu. Çünkü mutlak korumanın içindeydi. Çavuşbaşı’nın merkezi bir önceki dönem kontrollü kullanım bölgesi ilan edildi. Şimdi hem oraların satışlarıyla ilgili hem de plan yapılmasıyla ilgili bir sıkıntısı kalmadı. Planları hızlı bir şekilde yapılıyor. Yapı kayıt belgesiyle ilgili bizim vatandaşımızı kandırdılar. Yapı kayıt belgesine müracaat etmemeleri söylendi. İçeriden de bunu yapan ihanet etmiş. Yapı kayıt belgesi şu anda imar planından çok daha önemli. Binanın yapı kaydı oluşturulmuş, kaydı da onaylanmış olsa bile daha sonra yan tarafına 10 metrekare bir şey ilave etsin. Tespit edildiği an yapı kayıt belgesi iptal oluyor. Bazı yerlerde belediyeler göz yumduğu için artık Çevre Bakanlığı kendi tespitleriyle yapıyor. Şu anda Boğaziçi’ndeki tadilat imar yetkisi büyükşehir belediyesinde. Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’nin ama meclisin yetkisi bizde. Orada Beykoz’un meclis üyeleri var. Hem bizim gruptan var hem CHP’den var. Vatandaşa, ‘Bizi ilgilendirmiyor, İmam’a gidin’ demek çok ahlaksızça bir şey. Benim partimden arkadaşlar böyle bir şey diyorlarsa yaptıkları doğru bir şey değil. Bizi her şey ilgilendirir.”