Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 22.04.2022 992 Görüntüleme
Muharrem Kaynak

Muharrem Kaynak

AYLARIN MANZUMESİ “MEMLEKETİMDE ON İKİ AY”

Ocak ayı yılın birinci ayıdır, yeni yıl Ocak’ta başlar

Mevsim kıştır, yansın ocaklar, kurulsun ocak başında sofralar

Bu yıl yine çalışalım, eğlenelim ve coşalım arkadaşlar

İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış olarak sıralanıyor mevsimler

 

Şubat için kış bahar derler, havalar biraz ısınır Şubat’ta

Cemreler iner yedi günde bir, ısınır hava, su ve toprakta

Şubat kısadır dört yılda bir yirmi dokuz çeker, fazla uzatma

Biliriz bir yıl elli iki haftadır, her yedi günde bir hafta

 

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır derler soğuktur Mart

Çanakkale Geçilmez diye bir zaferimiz vardır, On Sekiz Mart

Mart ayının bir de nevruz’u vardır, yeni gündür O’ Yirmi bir Mart

Bir yılın üç yüz altmış beş günü vardır, bir gün tam yirmi dört saat

 

Nisan yağmuru kısa sürse bile, o yağmur hasretle beklenir

Yağmur çok bereket getirir, her yer yemyeşil olur ve canlanır

Yirmi üç Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız’ dır

Bugün, bu tarihte Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmıştır

 

Mayıs bayramla başlar, Bir Mayıs’ta İşçi Bayramını kutlarız

Bahar Bayramı ve Hıdrellez, birde On dokuz Mayıs’ı kutlarız

Gençler, kutlu olsun Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız

Bu bayramları birlikte kutlayalım, baharla bayramlaşırız

 

Haziran’da oraklar biçilir, harmana taşınırdı tahıllar

Düvenlerle sürerdik, patozla döverdik, şimdi biçer döver var

İşte böyle, gün döner, güneş döner, buna da gün dönümü derler

Haziran ayının yirmi biri ne, yılın en uzun gündür derler

 

Temmuz ayı geldiğinde, gökte uçuşur kelebekler ve kuşlar

Harmanda sap ile saman birbirinden ayrılır, çuvallar dolar

Harmanda tınaz çıkarılır, savrulur ve elenir tüm tahıllar

Temmuzda güneş öyle bir yakar ki kavrulur, el, yüz ve dudaklar

 

Ağustos böceğinin sesini duyar, karıncayı hatırlarız

Ağustos sıcağında daha kış gelmeden, kışa hazırlanırız

Ağustos’ta serinlemek istersek buz gibi dondurma ararız

Ağustos bizim zafer ayımızdır, biz Türk’üz coştukça coşarız

 

Eylül gelir sararır ve yorulur, yere düşer kuru yapraklar

Bağ bozumu yapılır, üzümler ezilir, üzümün suyu çıkar

Üzüm suyunu kaynatırlar, pekmez yaparlar ve kışa saklarlar

Biliriz, üzüm suyundan ne kadar güzel içecekler yaparlar

 

Ekim ayında, toprak tav’a gelir, çift süreriz, ekin ekeriz

Toprağı bereketlidir Anadolu’mun, ne ürünler ekeriz

Yağmur yağar, güneş vurur ve günü gelir ekinleri biçeriz

Her yıl, Yirmi dokuz Ekim’de Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarız

 

Kasım’da kasımpatı çiçekleriyle süslenir çelenklerimiz

On Kasım’da milletçe Aziz Atatürk’ün huzuruna çıkarız

O’na minnettarız, selam durur, dua eder, saygılar sunarız

Göz yaşlarımızla yarıya kadar iner, gönderden bayrağımız

 

Aralık, sen bekleme ne olursun kapıları aralayarak;

Mevsimler geçti, ilk bahar geçti, yaz geçti, sonbahar tepe taklak

Koca kış geriye geldi, kalmadı dökülmeyen sarı bir yaprak

Neler, neler söylüyorsun bize, yılın en son ayı gider ayak

 

Muharrem KAYNAK

18 NİSAN 2022

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb