Beykoz’da imar beklentisi çok uzun yıllardır var. Her seçim dönemi verilen sözler yerine getirilmeyince artık ümidini kesmiş Beykozlular son günlerde yapılan bazı mahallelerdeki imar izinleri ümitleri tazeledi. Halbuki tam karşısındaki Sarıyer’de neredeyse 20 yıldır imar var. Beykoz’da var olan bir iki site gibi niceleri Sarıyer’de olduğu gibi, daha nice site ve yapılar yıllardır imar izinleri ile yapılmakta. Neredeyse Levent’e kadar özellikle Maslak’ta inanılmaz binalar yükseldi. Beykoz Kavacık’tan ne farkı var diye yıllardır düşündük ama bulamadık. Şimdilerde Çavuşbaşı beş mahalle ve Görele Mahallesinde Bakanlık marifeti ile imar izini çıktı. Ancak yapı ruhsat bedellerini ne siz sorun ne ben yazayım. Diğer taraftan Riva Mahallesinde bir çeşit imar var ama bir türlü ruhsatlanamazken neyse şimdilerde orada da ruhsatlı yapılar pıtrak gibi çoğaldı.

Tüm bunlar yaşanırken Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın özel yetkisi ile birkaç site yapılmakta. Peki Beykoz nüfusunun yoğun yaşadığı büyük mahallelerde durum nedir? Henüz belli değil. 40 yıl önce nasılsa halen öyle duruyor. Tabi kaçamak pek çok ilaveler yapılmıştır. Haliyle aileler genişledi, evlatlar evlendi. Açıkgöz müteahhit firmalar türlü anlaşmalar hatta satın almalar yaptılar. Bence pişman da oldular. Malum enflasyon hesabı yapılınca karlı olması düşünülen projeler astronomik fiyatlara satılmak zorunda kalacak.

Bütün bunların yanında son günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski adıyla köylerde anlaşılmaz bir genelge yayınladı. Beykozlu vatandaşın pek çoğunda ailevi sorunlar yaratan 2B yasası ile kıt kanaat arsalarının bedellerini ödemeye çalıştılar. Ödeyemeyenler sattı. Bütün ümit günün birinde imar çıkacak diye düşünüldü. Ancak Bakanlık büyük çoğunluğunu 1. Ve 2. Derece Sit alanı ilan etti. 1.derece Sit alanı demek; Bilimsel muhafaza açısından evrensel değeri olan, ilginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle kamu yararı açısından mutlaka korunması gerekli olan, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak alanlardır.

2.derece Sit Alanı demek; Korunması gereken, ancak koruma ve kullanma koşulları koruma kurulları tarafından belirlenecek, korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarıdır.

Altını çizdiğim açıklamanın beraberinde pek çok soru getiriyor; Koruma kuralları tarafından neye göre, kime göre kullanma kuralları belirlenecek? Bu alanlardaki parselleri olan Beykozlular neden bu kadar bedel ödediler acaba? Kullanım kuralı henüz belirlenmemiş arsaların bedeli nasıl belirlendi? Tarım yapılacaksa bu kadar yüksek bedel ödetilir mi? Yok ultra lüks siteler yapılacaksa arsa bedelleri düşük kalmadı mı? Kullanım koşulları belirlenirken bir bedel talep edilecek mi? Hepsinden önemlisi ne zaman olacak bu işler? Ardı arkası kesilemez soruların cevaplarını kim verecek yoksa seçim öncesi vaatleri olarak mı düşünüldü?

Bu köprünün altından daha çok su akar ama bu Beykozlunun ne ömrü vefa eder ne de sabrı. Bakalım gelecek günlerde daha başımıza neler gelecek?

10 Haziran 2022

Gökhan Taneri VURAL