Giderek dünya için daha tehlikeli hale gelen Rusların Ukrayna’ya saldırısı, şimdi seferberlik ilanına ve nükleer silah kullanma tehdidine kadar tırmandı. Yakın coğrafyamız yangın yerine dönerken Türkiye, sözde müttefikimiz  Yunanistan ve Fransa gibi AB ve  NATO üyesi olan ülkeler ve ABD tarafından açıkça tehdit edilmekte.

Batı’dan aldığı desteğin verdiği özgüvenle, kanun-kural ve antlaşma tanımayan Yunanistan, Ege Hava sahasında, karasularımızda sınır ihlali yaparak sürekli saldırgan bir tutum izlemekte. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ABD Senatosu’nda kürsüye çıkarak, Türkiye aleyhinde tehditkar konuşmaları ABD’li senatörlerce ayakta alkışlandı.  NATO’da beraberce yer aldığımız ve aynı ittifaklara dahil olduğumuz Yunanistan silahlandırılırken, Türkiye’ye savunma sanayii ambargoları koyuluyor.

Antlaşmalara aykırı olarak adaları silahlandırmakta, Ege Denizinde kendisine ait olmayan ve Türkiye’nin envanterine kayıtlı olan bazı ada ve adacıkları işgal etmekte, yine Ege Denizinde mültecilere insanlık dışı muamele yaparak, ellerini bağlayıp denize atmakta, botlarını şişle delerek ölüme terk etmekte ve Ege Denizinin bir bebek ve mülteci mezarlığına dönmesine sebep olmaktadır. Atina’nın LAVRİON  kampı terör üssü olarak faaliyet göstermesine rağmen Yunan devleti pişkinlikle Türkiye’nin tepkilerini umursamamaktadır

İşte bu Yunanistan, ABD tarafından çok yüklü miktarda silah, teçhizat ve araçla doldurularak açık bir askeri üs haline getirildi. Geçtiğimğz hafta  Güney Kıbrıs Rum Yönetimine (GKRY) 1987 yılından beri “Kara Para aklanmasına ve uyuşturucu ticaretine göz yumması” nedeni ile ABD’nin koyduğu silah ambargosunu kaldırıldı. Ermenistan’ın 30 yıldır Azerbaycan topraklarını işgal altında tutmasına ve Hocalı gibi kasabalarda SOYKIRIM yapmasına rağmen buna göz Yuman Batı Dünyası ve ABD, Azerbaycan topraklarını geri alınca rahatsız oldular. Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi durup dururken koşa koşa Ermenistan’a gelerek Türklere SOYKIRIM yapan, Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermeniler için gözyaşı dökerek,  Erivan’da sözde Ermeni soykırımı kurbanları için yaptırılan Tsitsernakaberd Anıtı’nı ziyaret etti. Daha sonra Ermenistan Ulusal Meclis Başkanı Alen Simonyan ile bir araya gelen Pelosi, daha ilk diplomatik görüşmesinde Azerbaycan ve Türkiye’ye yönelik kışkırtıcı ifadelerde bulundu.

Doğu Akdeniz ve Ege’de Yunan tezlerini haklı bularak ve destekleyerek Türkiye aleyhtarlığını bir kez daha gösteren ABD ve Fransa adeta Birinci Dünya Savaşı öncesinde  olduğu gibi Türkiye’yi ötekileştirmeye ve Avrasya Bloğuna itmeye zorluyor. Şanghay İşbirliği  örgütü toplantısında oluşan olumlu hava Batı’ya bir işaret olarak değerlendirilmelidir. Batı kapında Türkiye’ye karşı sanki cephe açılmış gibidir.

AB üyeliğine müracaatımız sudan bahanelerle yılardır oyalanmakta, ekonomisi berbat, sosyal ve siyasi problemleri olan ülkeler bile üye yapılmaktadır. Vize uygulamalarıyla Türk vatandaşlarına gözle görünmeyen bir duvar örülmüş olup, sanatçı, sporcu, işadamı, öğrenci gibi bir çok insanımız mağdur edilmekte ve reddedilen vize başvurularına ait vize ücretleri İADE EDİLMEMEKTEDİR.

Güneyimizde PKK/YPG milyarca dolarlık askeri destekle, silahlandırılıp bir ordu haline getirildi. Böylece Türkiye Doğu Akdeniz, Yunanistan ve Ege, Balkanlar ve Kafkaslardaki ABD  üsleriyle kuşatılmaktadır. Montrö antlaşmasıyla sınırlandırılmış olan Karadeniz’deki statü, ABD tarafından delmek istenmektedir.

Batı cephesi böyleyken, Rus işgali altındaki Ukrayna toprakları olan Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya’da Rusya’ya katılmak için referandum yapılacağı açıklandı. Peşinden de Putin bu bölgeleri savunmak için hem kısmi seferberlik ilan etti hem de Batı’yı nükleer silah kullanmakla tehdit etti. Daha sonra da Putin’in “blöf yapmıyorum” uyarısını Rusya Güvenlik Konseyi Yardımcısı Medvedev daha açık bir tehditle tamamladı. İşgal edilen bölgelerin Rusya’ya dahil edileceğini, buraları savunmak için stratejik nükleer silahların da dahil olduğu Rus (hipersonik) silahlarının kullanılabileceğini açıkladı.[1]

Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına gaz sevkiyatına getirdiği kısıtlamalarla cevap veren Rusya’nın bu hamlesi Avrupa’yı kara kara düşündürüyor. Dünya sıkıntılı bir sürece doğru gidiyor. Pandemi sonrası zaten bozulan ekonomik dengeler, Ukrayna kriziyle bir kez daha endişeleri arttırdı. Sonu hayırlı olsun.

Süheyl  ÇOBANOĞLU

RUBASAM