Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 2.12.2022 1073 Görüntüleme

BALKAN SAVAŞI 110.Yılı – 5

Geçen bölümde Balkan Savaşının kaybedilmesine sebep olan siyasi hataları, insan kaynakları Hatalarını, İstihbarat, İKK. ve propaganda hatalarını anlatmıştık. Bu bölümde de Harekat, Emir Komuta, Eğitim ve Lojistik Hataları değerlendireceğiz.

d. Harekat, Emir-Komuta, Eğitim Hataları

  • Strateji fikri yok denecek kadar azdı, Düşman İmkan ve kabiliyetleri doğru değerlendirilmemişti
  • Savaş ilan edildiğinde Balkanları koruyacak büyüklükte bir Osmanlı Ordusu bulunmamasına rağmen Dört cephede birden savaşmak zorunda kalınmıştı,
  • Bu yetmezmiş gibi ayaklanmalar nedeniyle Batıdan Yemen’e 35 tabur gönderilmişti,
  • 1909’da Edirne ve Lüleburgaz manevralarında ordunun bir savaşı başaracak gücü olmadığı görülmüş fakat önlem alınmamıştı,
  • Savaşın başında yanlış tertiplenirmiş ve elde yeterli kuvvet olmadığı halde Alman ekolünün etkisiyle savunma yapacakken hazırlıksız bir şekilde Bulgar ordusuna taarruz edilmesiyle Doğu Ordusunun yenilgisine sebep olunmuştu.
  • Sefer ve Harekat planları Ordulara yanlış gönderilmişti ve eksikti. (Yunanlıların savaşa katılacağı düşünülmemişti) Batı Ordusunun yığınak düzeni askeri görüşlerden çok politik mülahazalarla çok dağıtılmış ve kuvvet tasarrufu yapılamamıştır. Her yeri savunmaya çalışırken hiçbir yer savunulamamış, ast komutanlıklara inisiyatif bırakılmamıştı, harp oyunu, manevra ve tatbikatlarla geliştirilmemişti.
  • Bazı mevzilerde başarıya ulaşılacağı sırada emir komuta zafiyeti nedeniyle redif (yedek) askerler mevzilerinden kaçmışlar ve o bölgede kazanacağımız savaşın kaybına sebep olmuşlardır.
  • 21 taburlu Kırcaali Müfrezesinin Bulgar Rodop Grubunun taarruzu karşısında hemen dağılması ve yerli halkla birlikte Gümülcine’ye doğru panik halinde çekilmesiyle Bulgarlar Batı Trakya’ya hakim olmuş ve savaşın on birinci gününde Osmanlı’nın Batı Ordusuyla bağlantısı kesilmişti.
  • Birliklerin sabotaj ve baskınlara açık ileri mevkilerde mevzilendirilmişti,
  • Panik ve bozgun karşısında haber alamaz ve emir veremez duruma gelen komutanlar çaresiz hale geldi.
  • Osmanlı Ordusu eğitimsizdi. Gerçek mermilerle eğitim, atış ve tatbikatlar Sultan Abdülhamit tarafından yasaklanmış, yeni silahlar kullanılmayıp depolara kilitlenmişti.
  • Sıklet Merkezi yapılamamış, birlikler tüm cephelere dağıtılmıştı. Yunan cephesinde en önemli bölge Teselya olduğu halde Epir’le aynı miktarda kuvvet tahsis edilmişti.
  • Vardar kıyısında savunmayı göze alamayan Hasan Tahsin Paşa 40.000 kişiye ulaşan bir kuvveti bütün silah, araç ve gereçleriyle 09 Kasım 1912’de Yunanlılara teslim etti. Yunanlılar böylece muharebe etmeden takviyeli bir kolorduyu esir almış, aynı zamanda Selanik’i kolayca ele geçirmişlerdi.

e. Lojistik Hatalar

Lojistik Planlar gerçekçi olmadığından kağıt üzerinde kalmıştır.

  • Deniz yolu kapalı, demiryolu cılız ve yabancı bir şirket elinde olduğundan seferberlik hazırlıklarının barışta yapılması gerekirdi.
  • Telefonlar çalışmıyor, Kolordular birbiriyle haberleşemiyordu.
  • Harekat sahasında yollar yetersiz ve yağışlı havalarda oluşan çamur nedeniyle ağır silahları hareket ettirmek çok güçtü. Almanya’dan alınan ağır toplar çamur içine battığından tek mermi atmadan düşmana terkedilmek zorunda kalınmıştır.
  • Ulaşım araçları ise araçları ise at, eşek, manda, öküz gibi canlılara ve onların sürüklediği kağnı ve arabalara dayanıyordu. Asıl yük Anadolu’dan İstanbul’a buradan da Selanik ve Manastır’a uzanan demiryoluna kalıyordu.
  • Ege Denizi, İtalyan donanması yüzünden kullanılamıyordu. Savaş başladıktan sonra ise Yunan donanması Ege’ye hakim olduğundan, Ege yine Osmanlı Deniz ulaştırmasına kapalı kalmıştı.
  • Savaşın ilk gününden itibaren askerin yiyecek ve beslenme sıkıntısı ortaya çıktı. Bozgunun en önemli sebebi açlıktı.
  • Halkın ihtiyacından fazlasını stok yapacak kadar tarım ürünü olmaması, hayvan cins ve türlerinin askeri ihtiyaca elverişli nitelik ve yeterliğe ulaşamaması, et ihtiyacını karşılayacak kesimlik hayvanların sınırlı bir seviyede olması, ulaştırma olanaksızlığı nedeniyle ormanlardan yeteri kadar yararlanılamaması ve genel olarak ticari, sınai ve mali gücün halkın ihtiyacına dahi yetersizliği nedeniyle bu bölgede yapılacak harekâtta yöresel olanaklardan bile tam anlamı ile yararlanma mümkün olamamıştı.
  • Silah, cephane, giyim, kuşam, sağlık yetersizdi.
  • İkmalin merkezden yapılması zorunluluğu vardı. Bu da ancak demiryollarının sürekli elde kalmasıyla mümkündü. Memleketin içlerinden hemen hemen hiçbir şey gelmiyordu.

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Başkanı

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb