İstanbul’un kent tarım merkezi Beykoz’un tarihten gelen zengin ve stratejik tarım potansiyeli ile şehrin geleceğine rehberlik edecek bilimsel ve güncel öneriler, Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi ve alanında uzman isimlerin katılımıyla düzenlenen “Beykoz 2022 Kent Tarımı Sempozyumu”nda masaya yatırıldı.Beykoz Belediyesi tarafından, doğal ve verimli arazileriyle şehrin gözdesi olan ilçede kent tarımını bilimsel yöntemlerle ele almak ve kalkındırmak amacıyla tertiplenen sempozyumla yerel yönetimler ve özel sektörün yenilikçi üretim çabalarının daha yaygın hale getirilmesi hedeflendi.Beykoz Özelinde Şehre Yön Verecek
Alanında uzman 5 moderatörün yönetimiyle 20 akademisyenin toplam 5 oturumda araştırmaları ve gözlemlerinden oluşan tebliğler sunduğu buluşmada, covid-19 salgın sürecinden sonra dünyada önemi artan kent tarımının imkânları ve sürdürülebilirliği, şehrin tarihsel tecrübesinden yola çıkarak çok yönlü ele alındı.Tüm akademik çevrelerin, sektör temsilcileri, girişimcilerin ilgisiyle çevrimiçi yayınlanan sempozyumda sunulan görüş ve tebliğler, kent tarımı alanında günümüz ve gelecek için önemli bir aktör olan yerel yönetimlerin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.Bakan Kirişçi: “Kent Tarımında Merkez ve Yerelin Birlikteliği Zaruri”
Beykoz 2022 Kent Tarımı Sempozyumu’nun açılışında konuşan Bakan Kirişci yerel yönetimlerin kent tarımındaki yerine değinerek: “Merkezi yönetim olarak attığımız adımların, mutlaka yerel yönetimlerle de tahkim edilmesi, desteklenmesi ve birlikte çalışılmasının zaruri olduğu alanlardan biri kent tarımıdır. Merkezde aldığımız kararların sahada vatandaşlarla aramızda köprü görevi gören yerel yönetimler marifetiyle uygulanması çok anlamlıdır. Türkiye’de sanki tarımın en son yapılacak bir alan, bir meslek, bir iş gibi görülmekten kurtarılmalıdır. Bir ülkenin kendine yeterliliği ne ise bir şehrin ve bir ilçenin kendine yeterliliğinin aynı düzeyde kritik öneme haizdir. Ailenin kendisine yeterli olmadığı bir ortamda o şehrin, o ülkenin, o dünyanın kendine yeterliliğinden söz edilemez. Kendimiz için üreteceğiz, fazlasını ilimiz için üreteceğiz, fazlasını ülkemiz için üreteceğiz ve bu ülkenin dışında buna ihtiyaç duyanlar için üreteceğiz. Dolayısıyla bu konjonktürel bir bakış olmamalı, bu sürdürülebilir ve sürekliliği olan bir bakış olmalı.” dedi.
Bakan Kirişci: “Antalya’dan 1 kilogram domates mi, Beykoz’da yetiştirilmesi mi?”
İstanbul’un lojistik maliyetinden örnekle sözlerine devam eden Bakan Kirişçi: “2021 yılı verilerine göre İstanbul’da tüketilen yaş meyve ve sebzenin yüzde 25’i 76 ilden, kendisiyle birlikte 77 ilden buraya tedarikte bulunuluyor. Gelen meyve ve sebze tam 270 bin kamyon ile taşınıyor. 140 milyon kilometre yol kat ediyor. 117 bin ton karbondioksit salıyor. Peki bir maliyeti yok mu? Elbette var. Örneğin domates için 1,2 TL maliyet biniyor. Biz zincirin uzunluğundan bahsediyoruz. ‘Tarlada bu kadar sofrada bu fiyat, ikisi arasında uçurum var’ diyoruz. Bu zinciri kısaltacak olan kent tarımıdır. Öyleyse Antalya’dan 1 kilogram domatesin gelmesi mi yoksa Beykoz’da bu domatesin yetiştirilmesi mi?” diye sordu.
Bakan Kirişçi “TEKNOFEST Kuşağının Tarıma Da İlgi Göstermelerini İstiyoruz”
Kent Tarımı alanında bilimi, aklı, akıl terini, akademik dünyanın üreteceklerinin de sahaya uygulanması gerektiğini vurgulayan Bakan Kirişçi, bakanlık olarak Kadın ve Gençlik Konseyi kurduklarını, TEKNOFEST kuşağından teknolojiye gayret göstermelerini değil, tarıma da ilgi göstermelerini istediklerini söyledi.Başkan Murat Aydın: “Beykoz’da Tarım Yapılan Arazi Alanını Yüzde 13 Artırdık”
Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, sempozyumun Beykoz’a hayırlar getirmesini temenni ederek: “Kent tarımını önemsiyoruz. 4 yıl önce yaptığınız araştırmalarda da halkımızın kent tarımına ilgisinin ve potansiyelinin olduğunu tespit ettik. Oradan yola çıkarak çalışmalarımızı Belediye Tarım Müdürlüğü’nü kurarak başladık. İlgili sivil toplum örgütleri ile de işbirliği yapmaya başladık. 3 buçuk yıllık çalışmayla Beykoz’da tarım yapılan arazi alanını yüzde 13 artırdık. 3 binden fazla hemşerimize fide desteğinde bulunduk. Ekibimizi güçlendirdik, tecrübe ile yola yürümeye devam ettik. 2019 yılı başı ve 2022 yılı kıyaslama yaptığımızda, 2019 yılında 14 bin 740 ton sebze ve meyve üretimi yapılmış, bugünse 20 bin 752 ton üretime çıktı.” “Biz tarımın sadece bir ihtiyacın karşılanması olarak görmüyoruz. Olağanüstü durumlarda lojistik problemi ortaya çakabilir, dolayısıyla yaşamın devam etmesi bakımından insanların ulaşılması gerekiyor. Bu konuda da kent tarımını önemsiyoruz. Bu süreci daha da geliştirmek ve Türkiye’de de yaygınlaşmasını sağlamak bakımından Bakanlığımızın yaptığı çalışmalara destek vermek amacıyla bu sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Sayın Bakanımıza sempozyuma katılımı ve motivasyonumuza katkısı için çok teşekkür ediyoruz” dedi.Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı Coşkun: “Akademi Sahada Kurtarıcı Oldu”
Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun ise konuşmasında aktivizm, STK ve gönüllülüğün yer aldığı kent tarımında akademinin ciddi bilgi üretimiyle, sahada her zaman kurtarıcı olduğunu vurguladı.Bilimsel Bütüncül Yaklaşım
Ardından uzmanlar, Beykoz özelinde kent tarımına yön verecek değerlendirmelerini, şehir planlamasından dikey ve topraksız tarıma, ekolojik köylerden permakültür ve agroekolojiye kadar, dünyadan ve ilçeden başarılı sürdürülebilir tarım örnekleriyle geniş bir yelpazede sundu.Sempozyumda kent tarımının ziraatten, mimariye, şehir planlamasından sosyolojiye tüm bilimsel disiplinlerin katılımıyla bütüncül bir yaklaşımla ele alınması ile mevzuatta güncel yasal düzenlemeler yapılması gerekliliği ağırlıklı ortak görüş olarak ön plana çıktı.“Beykoz 2022 Kent Tarımı Sempozyumu” sonunda tüm kent tarımı paydaşları için bir de kitap yayınlanacak.