18 Ocak 1990, 33 YIL önce Ankara’nın soğuk ve kurşun rengi günlerinden birinde ülkemizin ufuklarını aydınlatmak, Aziz Milletimizin yüreğini ısıtmak, Türkiye’yi hak ettiği ama bir türlü ulaşamadığı noktalara ulaştırmak ülküsüyle toplanan birkaç idealist genç Murat Altun liderliğinde bir ateş yaktı.

Bu ateş Türkiye’mizi özlenen ufuklara şahlandırmak hedefiyle kurulan ŞAHLANIŞ HAREKETİ’ ydi. Kimi tohumların geç çimlendiği, kimi fidanların geç çimlendiğini bilirsiniz. Şahlanış hareketi de böylesi bir fidan gibi usul usul çimlendi. Vatan toprağına kök saldı. Vatanın, milletin öz kaynaklarından beslenerek güçlendi. Fikri yönünü daha da geliştirdi. Vatanın ve milletin mutluluğu için projeler, reçeteler geliştirdi.

Ve 2011 yılında ülkemizin içinde bulunduğu açmazdan kurtulması için artık harekete geçmenin, söylenmesi gerektiği halde söylenmeyenlerin haykırarak söylenmesi gerektiğine karar verdi.

Temelde siyasi bir fikir hareketi olmakla, siyasi hedef gütmekle birlikte dernek statüsüyle tüzel kişilik kazandı. Üsküdar Halk Caddesinde Hareket Merkezini açtı. Toplantılarını burada gerçekleştirmeye, konuklarını burada kabul etmeye başladı.

Özellikle bilgisayar ortamında ciddi bir taraftar kitlesi kazandı. Türkiye’nin her köşesinden ayrımsız binlerce insan hareketimizi takip etmeye başladı. Bizimle internet, telefon aracılığıyla zaman zamanda bizzat irtibatlar kuruldu. Bizi bizzat tanımayan ama sanal alemde açıkladığımız görüşlere inanarak bize güven duyan on binlerce Şahlanışçı var artık Türkiye’de.

Hareketimizi takip eden vatanperverler, hareketimizin kurucular kurulundan tek kişiyi bile bizzat tanımadıkları halde bölge temsilciliklerimizi açtılar.

Geçen zaman içinde memleketimizin ve milletimizin içinde bulunduğu durum ve görülen lüzum üzerine ŞAHLANIŞ HAREKETİ ŞAHLANIŞ PARTİSİNE DÖNÜŞTÜ.   Artık parti kimliği ile milletimizin huzurunda ve siyaset sahnesindeyiz.

ŞAHLANIŞ PARTİSİ OLARAK DİYORUZ Kİ:

Ülkemiz iyi yönetilmemektedir. İktidar, başarılı bir biçimde toplumun gözünü boyamakta ve kapalı kapılar ardında gizli ajandasını sinsi biçimde yürürlüğe koymaktadır.

Ekonomi sahte tablolarla cilalansa da Ortadoğu’daki jandarmalık görevi karşılığında bütçeye yamanan kayıt dışı parayla, vatandaşımızın uzun yılara yayılan birikimini yağmalamak amacıyla ülkemize giren sıcak parayla ayakta durmaktadır. Toplumu üçte ikisi yoksulluk, yarısı ise açlık sınırının altında yaşamaktadır.

Tarım alanında kendine yeten sayılı birkaç ülkeden biri olan Türkiye, Uruguay’dan, Macaristan’dan, Sırbistan’dan canlı hayvan, ABD’ den GDO’lu mısır, soya, Gürcistan’dan saman ithal edecek hale düşürülmüştür.

İktidar yaşanan bu tablonun birinci dereceden sorumlusudur. Hal buyken başarısızlığının faturasını başkalarının sırtına yıkarak aradan sıyrılmak çabasındadır.

ÖNÜMÜZDEKİ TABLO ŞUDUR:

Giderek açmaza giren ve iç ve dışta yönetme yeteneğini kaybeden ve yalnızlaşan bir iktidar. Yalnızlaşmaya, ekonomik çöküntüye sürüklenen bir Türkiye.

Yönetilemeyen bir Türkiye ve onu yönetmeye aday olduğuna toplumu bir türlü ikna edemeyen ortalık bunca toz duman içindeyken ne yapacağını bilemeyen, proje üretemeyen kafası karışık bir muhalefet.

İşte bu şartları gören ve kendini memleketimizin yarınlarında söz ve sorumluluk sahibi almak zorunda hisseden Şahlanış Hareketi, özelikle 2011 yılından başlayarak çok sayıda siyasi şahsiyet, kanaat önderiyle, basınımızın seçkin temsilcileriyle istişareler gerçekleştirdi.

Özellikle 2014 yılında Ankara’da muhalefet partilerinden milletvekilleri, geçmişte iktidar olmuş siyasi partilerin genel başkanları, eski milletvekilleriyle görüşmeler yaptı.

Türk siyasetinde önemli rol oynamış olan siyasi önderlerle, kanaat önderleriyle görüş alışverişinde bulunarak siyasi konulardaki tavrını açıkladı. Memleketimizin geleceğine dönük projelerini paylaştı.

Şahlanış Partisi olarak iktidar mensuplarının özellikle tarafsızlığını yitirmiş cumhurbaşkanı olmak üzere temizlik kabul etmeyecek biçimde kirlendiğini, bu kiri saklamak için hayali bir düşman icat ederek, onları taşladığını ve bu sayede saflarını da sıklaştırdığını biliyoruz.

Memleketin ve milletin birlik ve bütünlüğünün geri dönülemez noktaya doğru götürülmemesi için her alanda mücadelesini sürdürmekte, bu konuda samimi olan herkesle ve her grupla ortak hareket etmeyi bir görev saymaktadır.

BİZ KİMİZ;

ŞAHLANIŞ PARTİSİ, DAYANIŞMACI-TOPLUMCU anlayışı benimsemiş bir harekettir. Her türlü mukaddesata saygılıdır. İnsanları inançlarına, etnik ve dini kimliklerine göre değil davranışlarına vatana, millete hizmetlerine göre değerlendirir.

İki kademeli bir parlamento, milli iradenin sandığa hakkıyla yansıması amacıyla iki turlu seçim sistemini savunur.

Pazarlamayla kalkınma olmayacağının şuuruyla üreten bir Türkiye’yi hedefler.

Tümüyle yerli ve milli bir harekettir. Yönetimde insani ve İslami esaslara azami ölçüde riayetkârdır.

Şahlanış hareketi olarak yapacak çok işimizin, omuzlanacak büyük bir sorumluluğumuzun olduğunun şuurundayız.

Bu memlekete iyiden, güzelden, doğrudan ve özellikle haktan yana en ufak hizmeti olana minnet duyarız ama bu memleketin, milletin daha fazlasını hak ettiğine de inanıyoruz. Bu memlekete hizmet edecek gönül erleriyle, hizmet neferleriyle de istişare etmekle iftihar ederiz.

Siyasi partilerin, teşekküllerin ve değerli vatandaşlarımızın bizi izlemesi ve vatan ve millet sevgisinden başka hiçbir dayanağı olmayan bu hareketi tanımaya gayret etmesi bizi bahtiyar kılacaktır.

Kaos diye tanımlanabilecek bu günlerin kısa sürede bitmesi gerektiğine, uzaması halinde hem vatanımızın hem milletimizin hem de milli, manevi, itikadi değerlerimizin hırpalanacağına inanıyoruz.

En kalbi saygılarımızla…

ŞAHLANIŞ PARTİSİ ADINA…

ŞAHLANIŞ PARTİSİ KURUCU GENEL BAŞKANI VE GENEL BAŞKAN VEKİLİ

MAHMUT YILDIZ