KAS-DER Genel Başkanı Remzi Şen bir basın toplantısı düzenledi. Rüzgarlıbahçe Genel Merkez binasındaki toplantıda sorular da cevap veren Şen, yerel seçimlere ilişkin önemli çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Hemşerilerine daha iyi sosyal hizmet verebilmek için gerek siyasette gerekse bürokraside güçlenmek istediklerini ifade eden Remzi Şen, KAS-DER genel Merkezini de Beykoz’a ulaşımın her bölgede mümkün olduğu için taşıdıklarını söyledi.
Beykoz bizim için iyi bir tercih oldu
Ben Genel Başkanlığına aday olmayı düşündüğüm zaman Kas-Der Genel Merkezi Okmeydanı’nda Meydanı’nda bir iş merkezinin küçük bir dairesindeydi. İstanbul’daki Kastamonululara yakışmayan bir yerdeydi. Ben bir söz vermiştim Kastamonululara. Sizi büyük bir binaya taşıyacağım diye. Üç bölgede yer arayışı içinde olduk. Bende Beykoz’da oturduğum için Beykoz’u tercih ettik. Üyelerimizde memnunlar.
Hemşeri dernekleri Türkiye’nin bir gerçeği
Beykoz’da 5 kişiden biri Kastamonulu. Hemşeri dernekleri Türkiye’nin bir gerçeğidir. Almanya’da, Amerika’da, Avrupa’da böyle bir şey yok. Kimse Hamburglular Derneği kurmuyor yani.
Ama Türkiye’nin bir gerçeği bu. Çünkü büyük bir göç var Türkiye’de. Dolayısıyla da büyükşehirlere gelen insanlar buralarda birlikte olup birlikte mücadele etmek istiyorlar. Hem kendi kültürlerini korumak adına, dayanışma ve yardımlaşma adına bunu yapmak istiyorlar.
Yani biz Kastamonulu olarak bizim 80 bin üyemiz var. Ciddi bir dayanışma derneğiyiz. Ama şunu da yapmaya çalışıyoruz. Sadece bir hemşeri derneği olmaktan çıkalım. Aynı zamanda yaşadığımız mahalleye de ilçeye de kente de sahip çıkalım.
Siyasi kısmına gelince, yüzlerde çocuk var. İş istiyor, okullar açıldı burs istiyor. Burs vermeye çalışıyoruz. Bunları yapabilmek için güçlü olmak gerekiyor. Yani eğer gücünüz yoksa bunları yapamazsınız.
Türkiye’de güçlü olmak siyasetten geçiyor
Bürokrasiden geçiyor. Yani hemşeri derneklerinin siyasetle ilgili taleplerinin altında bu yatıyor. Bizim hemşerimiz bir yere gelsin, dönsün hemşerisine destek olsun. Esas ana hedef bu. Yoksa Ahmet başkan olsun, Mehmet olsun noktası değil.
Haksızlıklar o kadar çok ki, işe adam almadan tutun da başka noktalara kadar çok büyük haksızlıklar var. Dolayısıyla hemşeri dernekleri de bu haksızlıkları gidermek adına kendi hemşirelerini bir yere getirip onların üzerinden güç kazanıp dayanışma içinde olmak istiyorlar.
Siyasi partilere dönük açıklama yaptım
Ben daha önceki seçimlerde bütün şubelerimi toplayıp bir açıklama yaptım. Açıklama siyasi partilere dönük bir açıklamaydı. Dedik ki, ‘Kastamonulu adaylara yer vermeyen siyasi partilere oy vermeyeceğiz. Ona göre aklınızı başınıza alın’ dedim.
Kim Kastamonulu adaylara listelerinde yer verirse biz de onlara daha fazla sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ya niye bu kadar yoğun siyasete giriyorsunuz diye eleştirildik.
Ama şöyle de bir gerçek var. Demokrasinin en temel kurallarından bir tanesi temsilde adalettir. İstanbul’da yüz vekil var bir tanesi Kastamonulu. Hâlbuki on tane olması gerekiyor.
İstanbul’da kırk tane belediye başkanı var, 4 tanesinin Kastamonu olması lazım. Bir tane Kastamonulu Belediye Başkanı yok. Hal böyle olunca biz bunu eleştirmek ve değiştirmek zorundayız.
İstanbul’da 1 buçuk milyon Kastamonulu nüfus var
İstanbul’da bir buçuk milyondan fazla Kastamonulu nüfus var, 1 milyon 50 bin Kastamonulu seçmen var. Bu sayısal gücü Kastamonu’nun değerlendirmesi gerekir.
Yerel seçim geliyor. Yerel seçimde de İstanbul’un 13 ilçesinde Kastamonulular bir tarafta oldukları zaman sonucu değiştirebiliyorlar. İlçede ki seçmen sayısına baktığınız zaman Kastamonuluların A ya da B partisini tercih ederlerse o seçimin sonucunu değiştiriyorlar. Bu kadar ciddi bir güç varken bundan yararlanmamak son derece yanlış.
İstanbul’daki belediye başkanlarının yarısı Trabzonlu ve Rizeli
Trabzonlular, Rizeliler siyaseti bu kadar etkin ve aktif, bu kullanıyorlar. Kastamonulular, Giresunlular, Samsunlular ya da Tokatlılar kullanmaya kalkınca niye insanlar rahatsız oluyor?
İstanbul’da Kastamonulular yerel seçimlerde aktif olacak. Her ilçede aktif olacak. Biz geçen 2019 seçimlerinde iki ilçede çalıştık. Bahçelievler ve Sancaktepe şubelerimiz oradaki adayları desteklediler.
Bahçelievler’de CHP’li, Sancaktepe’de AK Parti adayını destekledik. Sancaktepe kazandı, Bahçelievler deki adayda, 90 bin olan oy farkı 12 bine kadar düştü ama kaybetti.
Sancaktepe’de seçimi kazanan belediye başkanı da kaybeden CHP’li belediye başkan adayı da, ‘sonucu Kastamonulular tayin etti’ diye açık açık söylediler.
Asla mikro milliyetçilik yapmıyoruz
Elimizde böyle bir güç ve imkân varken bundan yaralanmak istiyoruz… Yani bunu kullanmak isterken, Kastamonuluların bir özelliği var, asla mikro milliyetçilik yapmıyoruz, yapmayacağız da.
Hani çok güzel bir laf var. Herkes kapısının önünü süpürürse sokak tertemiz olur. Bizim yaptığımız sadece bu.
Kastamonuluların en yoğun olduğu yer Beykoz
Kastamonuluların nüfusa oran olarak en yoğun olduğu yer Beykoz. Dolayısıyla buradaki Kastamonuluların bir talebi olursa içlerinden bir aday çıkartırlar. Yani bu çok zor bir şey değil.
Benim olmam şart değil, başkası da olabilir. İstanbul’da Kastamonulu oranın en yoğun olduğu Beykoz ilk tercihimiz. Eyüp var, Fatih var. Bayrampaşa var. Bizim her partide siyaset yapan arkadaşlarımız var. Ona göre tercihte bulunuruz.
Siyasal temsilin adaletli bir şekilde kentte yaşayanların tercihleri doğrultusunda şekillenmesi gerekmiyor mu? Belli ekonomik gücü olanların siyasi güç haline gelmesi bu alanlarda da söz konusu ve bunun önlenmesi lazım. Siyaset toplumsal bir hizmet aracı olmaktan çıkıyor, zenginleşme aracına dönüşüyor. Bunun önlenmesi için herkesin çalışması lazım.
KAS-DER 100 bine yakın üyesi olan, 39 ilçede şubesi olan etkin bir dernek. Şimdi yerel seçimlere doğru gidiyoruz. Bütün dernekler işte yerel seçimlerde bir pozisyon almak için uğraşıyorlar ama önemli olan bu adaleti sağlamak.
Beykoz’da Kastamonulular bir aday çıkaracak
Beykoz’da bundan geri durmuyor zaten. Burada ben olurum, başka bir arkadaş olur. Problem değil ama Kastamonulular Beykoz’da bir aday çıkaracaklar mutlaka.
Ancak bunun siyasi partilerin ortaya koyacağı stratejilerin doğrultusunda partisi belli olacak?
Ben merkez sağ geçmişim olan bir insanım
Ben bütün hayatını, ömrünü Demokrat Parti’de geçirmiş, merkez sağ geçmişi olan bir insanım. Hala da durduğum yer orası. Bizim de kendimize göre prensiplerimiz, ilkelerimiz var. O ilkelerle hangi siyasi parti örtüşürse oradan yürürüz. Bunlar oturulup konuşulacak şeyler.
Beykoz’da ve daha birçok ilçede seçim kaybetmek istemeyen ya da seçim kazanmak isteyenlerin Kastamonuluları konuşması gerekiyor. Yani bu o kadar basit bir şey değil.
Türkiye’nin 2 büyük partisi… Biri cumhuriyetin kurucu partisi, öbürü de 25 yıldır iktidarda olan parti. Dolayısıyla bizim bu partilere mesafemiz birbirinden farklı değil.
Bu iki partisinin Kastamonulara ihtiyacı var
Bu iki siyasi partinin Kastamonululara ihtiyacı var. Büyükşehirde kıran kırana seçim olacak. KAS-DER bütün ilçelerde teşkilatlanmış bir yapı, Kastamonuluları kazanan parti sadece o ilçede değil, İstanbul’da da Kastamonuluların gönlünü kazanmış olacak. Orada da Kastamonuluların bu konuda söyleyeceği sözler olacak.
Kastamonulular olarak bilinçli bir şekilde hareket ediyoruz. Yani içimizde her partiden insanlar var. Bu belediye başkanı meselesi değil sadece, meclis üyelikleri olur, başkan yardımcılıkları olur, başka başka şeyler olur. Bunların hepsi oturup konuşulması gereken şeyler. Bizim söylediğimiz şey, ‘Kastamonuluları dikkate alın’.
