Sadece Beykoz değil, Üsküdar, Tuzla, Şile…, İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa, Balıkesir, Afyon, Kütahya…, hatta Türkiye başardı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinin kısa bir analizini yazmak istedim. Tam 20 yıldır işçi kenti olan Beykoz Emekli kentine dönüşmüş, yeni nesil gençlerimizin şanslı iş bulanları ise ilçe dışına her sabah saatler süren bir yolculukla gitmekte ve geri dönmekteydi. İş bulamayan gençlerimiz de türlü sıkıntılar içinde kıt kanaat yaşamakta idi. Evlenmek isteyenler yeni ev yapamadıkları için ilçe dışına taşınmak zorunda kalmış, zaman içerisinde değerlenen eski evlerimizin arsaları da çeşitli müteahhit oyunları ile satışa zorlanmıştı. Yapılan imar planları ise villa kent imarı olunca yeni bir ev yapmak için parası olmayan Beykozluya “sat da git“anlamındaydı. Mülkiyet ve imar konularındaki türlü sıkıntılar yaşanırken esas konu ekonomiydi. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in “Boş Tencerenin Düşüremeyeceği İktidar yok” sözü tam da bu günleri anlatıyordu. Öyle evler gördüm ki; yatacak döşek yok, yakacak odun yok, çocukların ayağında ayakkabı yok, sırtında palto yok… Seçim propagandası için asılan bayrak ve pankartlara verilen paralardan utandım. Çoğu zaman arkadaşlarımla psikolojimizi düzeltemedik günlerce.

Bu seçim öyle pankart asıp, reklam giydirilmiş araçların çaldığı müzikler sebebi ile kazanılmadı. Uzun yılların birikimi ile kurulan dostluklar, siyasi duruş ve davranışlar, verilen güven ile kazanıldı.  Bu seçim benim için çok duygusal bir seçim oldu. Çünkü geçen 20 yıl boyunca evlerini satarak Beykoz’u terk etmek zorunda kalan komşularımız oldu, Beykoz’a yeni gelenler sıfırdan lüks konutlar yaparken, çocuğu evlenince evine bir oda ekleyemeyen hatta akan çatısını bile yaptıramayan Beykozlular oldu. Oyları ile seçip vergiler verip hizmet istediğinde aşağılanan, sokağındaki yolu yapılmaz iken sahillerinde parklar yapılan, kendi çocukları işsizlikten kırılırken Beykoz dışından servisle gelerek Beykoz Belediyesi ve tesislerinde çalışanlar oldu…

Güzel bir söz Omurilik Felçlileri Derneği Beykoz Şubesinin duvarında yazıyor. “Zoru başarmak zaman alır, imkansızı başarmak biraz daha fazla zaman alır”

Tüm bunları yaşarken tüm zorluklara rağmen hiç değilse kapımızın önünde bu durumu düzeltmek, memleketimizin genelinde yaşanan değişime katkı sağlayabilmek ve cumhuriyetimizin 100. Yılında fabrika ayarlarına dönüşün bir parçası olmak zorundaydık. İçimizdeki en tecrübeli, en tanınan ve bilinen kişinin başkan adayı olması için çalıştık. Kimimiz kendi egolarından fedakârlık yaptı aday olmaktan vazgeçti, kimimiz başka partilerde olmasına rağmen aday olmaktan vazgeçti, kimilerimiz işlerinden güçlerinden vazgeçti, kimilerimiz aylar öncesinden çalışmaya başladı. Ama hep birlikte önümüze çıkan engelleri tek yürek tek bilek aştık. Zamanla çoğaldık, kendimizi doğru anlattık, gönüllere hitap ettik ve Beykoz Başardı.

Hz. İbrahim yanarken ağzıyla su taşıyan serçe gibi her emek çok değerli. Herkesin küçük büyük ama çok değerli emekleri için teşekkürler. Sokaklarda yürürken müziği duyduğunda oynamaya başlayan Beykozlularla, yoldan geçerken korna çalıp el sallayan her Beykozlu ile yürekten birbirimize bağlıyız. En küçüğünden en büyüğüne her Beykozlu ile bu bağı kurmak için canla başla çalışacağız. Beykozluların hakkını yine Beykozlulara verecek, hak ettiği nezaketi gösterecek, ortak acılarımızın yangınını birlikte söndüreceğiz.

Mübarek Ramazan Bayramımız ile birlikte yüreklerimizdeki umudun bayramını kutlarım. Beykoz için, Beykozlu için nice mutlu huzurlu bayramlar dilerim. Birlikte her şey çok daha güzel olacak…

12 Mart 2024

Gökhan Taneri VURAL