Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in borçları pankartla belediye binasına asmasına önceki Başkan Murat Aydın cevap verdi.
Beykoz Belediye Başkanı Mimar Alaattin Köseler, belediyenin toplam borcunun 3 milyar 561 milyon, kişi başına düşen borcun 14 bin 500 lira olduğunu yazan pankart belediye binasının her iki cephesine de asmasına önceki Başkan Murat Aydın cevap verdi.
Aydın, “24 saat içinde bu hayali borç kalemlerinin resmi evraklarını yayınlamazsanız ve aşağıdaki sorulara yanıt vermezseniz yalancı ve müfterisiniz.” İfadelerini kullanarak Köseler ve yönetimini ispata davet etti.
Listede yayınlanan 1.1 milyar liralık gecikme faizi borcunun hangi kalemlere ait olduğunun açıklanması gerektiğine değinen Aydın, borcun ne zaman tahakkuk ettiğini ve ödeme emirlerinin nerede olduğunu sordu.
Aydın, Beytaş’ın borçları belediye borç kalemi içindedir. Belediye Beytaş’a borcunu ödediği zaman hesap sıfırlanacaktır. Böyle olduğu halde bu borç neden iki defa hesaplanmıştır?” dedi.
İktisadi ve sosyal işletme diye ayrı bir tüzel kişilik olmadığını, bütçe içi işletmenin dönemi devredene kadar Destek Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerini sürdürdüğünü, borçlarının da belediye borçlarına dahil olduğunu söyleyen Aydın, şunları ifade etti:
“Görevi devrettiğimiz anda hiçbir personele tazminat borcumuz bulunmamaktadır. Listede yayımlanan kıdem tazminatı borçları nereden çıkmıştır? Bu tazminatların ödeme emri hangi tarihte Mali Hizmetler Müdürlüğü ve Beytaş’a gönderilmiştir?”
“Belediye aleyhine açılmış davalardan doğduğu iddia edilen hayal mahsulü 404 milyon TL nereden çıkmıştır? Tazminata hükmedilmiş ve borç oluşmuş dava dosyaları nerededir? Bunlar hangi davalardır?”
Güneşin balçıkla sıvanmadığını söyleyerek Köseler ve yönetimini 24 saat içinde yaklaşık 1.1 milyar lira toplam borcu 3.5 milyar lira olarak göstermeye çalışan borç kalemlerinin belgelerini yayınlamaya çağıran Aydın, söylerini şöyle tamamladı:
Bu algı oyunlarıyla Beykoz’a ve belediye emekçilerine iki ayrı mesaj veriliyor:
Beykoz’a “Bizden beş sene boyunca hizmet beklemeyin. Bakın borçlarla uğraşıyoruz” diyorlar. İşçi ve memurlara “Size seçim kampanyası döneminde bol keseden söz verdik ama bizden zam beklemeyin. Bakın borçlarla uğraşıyoruz” diyorlar. Ne diyelim? Yalan, korkunun tortusudur.”