DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
HUZURUNUZDA SAYGIYLA EĞİLİYORUM ÖĞRETMENİM…!
Memleketimizde özellikle makam sahiplerinin ağzından düşmeyen bir söz vardır. “Gençler, çocuklar bizim yarınlarımızdır.” Bu söz elbette doğrudur da yarınlarımızı kuracak, kurtaracak gençlerimizin nasıl yetiştirildiği, yetiştirileceği konusu fazlaca sorgulanmaz. Eğitim elbette bir sistem gerektirir de sistem zarftır ve önemli olan zarfın içidir. Eğitimde iki unsur ön plana çıkar. Okul binaları ve öğretmenler. Okul binaları, genellikle bahçeden yeşilden uzak kibrit kutusu biçimli beton bloklardan ibaret olsa da son yıllarda sınıf mevcutları hayli azaltılmıştır. Bu önemli bir gelişmedir. Ancak okulların olmazsa olmazları olan laboratuvar ve kütüphane konusu derin bir yaradır.
Geleceğin mimarları, çocuklarımızın karakterlerine biçim verecek olan öğretmenlerimizin durumu okullardan kötüdür maalesef. Aynı görevi yapan üç tip öğretmen vardır ülkemizde. “Kadrolu, sözleşmeli, ücretli” öğretmen. Üstelik maaşları arasında uçurum var. Öğretmen yetiştiren kurumlar derseniz, asıl sorun oralarda. Öğretmenlik bir gönül mesleği, sevgi işi. Bu mesleği sevenlerin seçmesi gereken bir eğitim alanı. Oysa bizde başka fakülteleri kazanamayanların tercihi. Mezun olduktan sonra atanmak için yıllarca beklemek de işin cabası.
Şuna kesin olarak inanıyoruz ki gerçekte geleceğe ilişkin bir hedefimiz, çocuklarımıza gerçek anlamda sevgi ve saygımız varsa önce öğretmenlerimizin sorunlarını çözmeliyiz. Tek tip, kadrolu öğretmen sistemine geçmeliyiz. Öğretmenlerimizin maaş düzeyini yükseltmeli; ek gösterge sözünü acilen yerine getirmeliyiz. Öğretmen yetiştiren kurumları dünyadaki gelişmiş sistemlere göre yeniden düzenlemeliyiz.
Bunlar yönetici ve yönetme iddiası olanların görevi. Ancak öğretmenlerimizden bir ricam var.
Büyüklerin kusurunu çocuklarımız çekmesin. Siz her şeye rağmen onları sevin, onlara saygı gösterin. Yönetenler size hakkıyla değer vermeseler de siz çocuklara her şeyinizi verin.
*Öğretmenlik, çocuklara haksızlığa karşı koymayı, gerekirse kırılmayı göze alarak eğriyi düzeltmeyi öğretmek.
*Öğretmenlik, insanın içindeki haksızlığa karşı isyan ateşini hep yanık tutmak.
*Öğretmenlik, güç karşısında eğilen, rüzgara kapılan değil; dik duran fidanlar yetiştirmek.
*Öğretmenlik, öğrencinin kafasını yavan bilgilerle değil, buram buram insanla doldurmak.
Bu duygularla dolu olarak sınıfa giren ve devletin, bakanlığın değil de çocukların öğretmeni olduğunu bir an bile unutmayan, çocuk görünce içi titreyen tüm eğitim neferlerinin huzurunda saygıyla eğiliyorum
Kim olduğunu unutmayan, evlatlarımıza unutturmayan, gücün değil yalnız gerçeğin karşısında baş eğen, ülküsünü yitirmemiş; Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN eline tutuşturduğu kutlu meşaleyi asla yere bırakmayan, cefakar öğretmenlerimizi en kalbi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
MEHMET MAHMUT YILDIZ
ŞAHLANIŞ PARTİSİ YÜKSEK İSTİŞARE KURULU BAŞKANI
Yorumlar
Benzer Yazılar
-
Meclis Toplantısında Miniç’ten Eleştirilere Yanıt!
-
Beykoz Belediye Meclisi’nde Gergin Oturum: Köseler’in Mektubu Okundu, Boykot Tartışması Yaşandı
-
Kavacıkspor Son Anda Puanı Kurtardı: 2-2
-
Beykoz A.Ş. Play-Off Hattına Yükseldi: 3-1
-
Anadolukavağı Lider Karşısında Direnemedi: 3-1
-
Cumhuriyetköyspor Son Dakikada Güldü! Kritik Maçta 3 Puanı Kaptı
-
Beykoz’da İBB ve Belediye Tesislerinde Eş Zamanlı Kapanış
-
Alaattin Köseler’den Cezaevinden 1. Yıl Mesajı: “Gönül İsterdi Ki Birlikte Kutlayalım”
-
CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan’dan Genel Merkez Ziyaretleri
-
Beykoz Tokatköy’de Kentsel Dönüşüm Tamamlandı: Hak Sahipleri Yeni Evlerine Kavuşuyor
-
Şişmanoğlu ve Çalışkan Ailelerinin Acı Günü: Nebiye Şişmanoğlu’na Veda
-
BEYKOZ’DA GECE YARISI ALEVLERİN ORTASINDA: 6 TON ÇİLEK KÜLE DÖNDÜ