30 Ağustos Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” diyerek Atatürk’e bağlılıklarını ifade eden beş teğmen ve üç komutanlarının haklarında başlatılan soruşturma sonucunda ihraç edilmeleri askerliğin gelenek ve göreneklerine, disiplin kanununa, yönetmeliğine, kanunlara aykırı bir yönü olmadığı gibi hakka, hukuka, adalete, vicdana sığmayan çok büyük bir yanlıştır. Biliniz ki hak yediniz, hukuk çiğnediniz, siyasi amaçlı bir karar vererek beş teğmen ve amirleri olan üç komutana haksızlık edip, “AH” aldınız… Disiplin kanunlarında olmayan akıl almaz bir karara imza attınız!

Maalesef yetkililer üzerinde baskı kurarak Teğmenlerin ve amirlerinin ihracına sebep olan, bu kararı alan ve onaylayan ilgili ve yetkili kişilere bir vatandaş olarak ben de hakkımı helal etmiyorum.

Aşağıya yazdığım söz konusu yemin metninin neresinde bir yanlış var?  Kimse bana disiplin vs. gibi bahaneler öne sürmesin. Tören bitmiş, gelenekselleşmiş subay andı olarak uzun yıllar törenin resmi bölümünde tüm devlet protokolünün önünde okunmuştu.

“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!

Bu andın nesi size battı?

Mustafa Kemal’in askerleriyiz, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti için ölmeye hazırız demek. Bizim hiçbir askeri Ceza kanunumuza, disiplin kanunumuzda ve iç hizmet kanunumuzda ve Türk Ceza kanunları hiçbir maddesinde suç olarak tanımlanmamış. Burada alınan kararın askerlikle suçla disiplinsizlikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu tamamıyla siyasi bir karardır.

Her kelimesi ve cümlesi vatan, millet sevgisi, laik, demokratik Cumhuriyete bağlılığı düşmanla mücadelenin kararlılığı olan bu yemin metni bence her TÜRK ASKERİNİN temel prensibi olmalıyken tam tersi cezayla karşılaşılması zihinleri bulandırmakta, kararı veren ve onaylayanlar hakkında soru işaretleri oluşturmaktadır. Bu arada tüm baskılara rağmen teğmenler hakkında olumsuz rapor yazmayan ve doğruları savunduğu için ihraç edilen üç subayı da takdir ve tebrik ediyorum. Emin olun ki Türk Milleti sizi bağrına basacak bu ihraç kararı sizin için bir onur madalyası olacaktır.

Ne yaparsanız yapın, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulmuş, Cumhuriyet idealine sahip TÜRK ORDUSUNUN gönlünden ve zihninden “MUSTAFA KEMAL ATATÜRK SEVGİSİNİ” söküp alamazsınız.

Düşmanla iş birliği yapan, beyinleri satılmış bir takım Atatürk düşmanları belki bu karara sevinmiş olabilirler ama TÜRK MİLLETİ BU KARARIN ADİL OLMADIĞINI ve BÜYÜK BİR HAKSIZLIK YAPILDIĞINI düşünüyor. Özetle Teğmenler ve Komutanları kamu vicdanında aklanırken karar alıcılar ve bu yanlışa sebep olanlar mahkûm oldu…

Er veya geç ama yasalar önünde, ama kamu vicdanında veya Allah katında adalet tecelli edecek, kimsenin yaptığı yanlış yanına kalmayacaktır.

Son söz, “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste”…

Süheyl ÇOBANOĞLU