Huzur ve güven bir toplumda ortak değerler, karşılıklı sevgi-saygı, anlayış, fedâkarlık ve dayanışma ile sağlanır. Bu konu da millet ve medeniyet olarak tarihi yaşanmışlıklarımız, zaferlerimiz, acılarımız ve sevinçlerimiz var.

Tarihi Zaferlerimiz, milli ve manevi bayramlarımız birlik ve beraberliğimizin pekiştiği önemli merhalelerdir. Sadece Güvenlik ve Savunmada değil, Kültür-Sanat, Eğitim, Spor, Bilim ve Teknik gibi önemli her alanda göstermeliyiz. Buna mecburuz ve muhtacız.

İstiklal Şairimiz Merhum Mehmet Akif’in ifadesiyle “girmeden tefrika bir millete düşman giremez toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” sözünün önemini bir kez daha yâd ettik.

Coğrafyamız ve gönül coğrafyamız kaderimizdir. Bulunduğumuz coğrafya ve yaşadığımız zaman dilimi Kurtuluş Savaşının yaşandığı zaman diliminden daha zor ve daha karmaşık. Böyle bir ortamda birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Bu şartlar altında hepimize düşen çok önemli görevler var. Fert, Aile, Toplum, Aziz Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve İslam Ümmeti olarak ağır bir imtihandan geçiyoruz.

Küçük sorunları ve kısır çekişmeleri bir kenara bırakmak zorundayız. Geçmişi geri getirme hakkına sahip değiliz ama geleceği kurtaracak imkana sahibiz.

Asgari müşterekler noktasında kenetlenmeliyiz. O kadar çok ortak değerimiz var ki buna rağmen çok küçük meselelerden büyük bölünmelere ve ayrıştırmalara maruz kalabiliyoruz.

Geçmişte yaşadığımız tuzaklardan daha büyükleri ile karşı karşıyayız. Dinar-Laik, Alevi-Sünni, Türk Kürt, Sağ-Sol, terör örgütleri gibi etnik ve ideolojik ayrıştırmalar başarılı olamadı.

Tarihi, Dini, Milli değerlerimizin sağlam olması bizleri büyük bölünmelerden korudu ama bu değerlerimizin zayıflaması ve yıpranmasının önüne geçmek zorundayız. Yeniden bu ruhu kazanmak ve muhafaza etmek zorundayız.

Dinimiz, Bayrağımız, Vatanımız, Kitabımız bir ve daha birçok ortak değerimiz var, bu değerlerimize sımsıkı sarılmalı ve bizleri bölmek ve ayrıştırmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz.

Dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz bunun kıymetini bilelim. Geçmişte yapılan yanlışlara takılmayalım. Bundan sonrasının daha güzel olması için gayret edelim. Gençliği iyi yetiştirip ve doğru yönlendirmeye gayret edelim.

Dünyadaki gelişmeleri takip edelim. Bilim ve Teknik’te eksiklerimizi tamamlayalım. Çağın gereklerimi yerine getirelim. Çok hızlı değişim ve gelişmeler yaşanıyor bunları yakından takip edelim. Eğitime yapılan yatırım en önemli yatırımdır. Eğitime daha fazla önem verelim. Okumaya, araştırmaya ve öğrenmeye daha fazla yatırım yapalım. Ve en önemlisi, sevmeye, anlamaya ve hoşgörüye daha fazla zaman ayıralım. Yunus Emre Sultanın ifadesiyle, “Yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz”.

Son olarak; partiniz, derneğiniz, görüşünüz, dininiz, ideolojiniz, ırkınız, mezhebiniz, meşrebiniz ne olursa olsun ortak paydamız Türkiye olsun.

Mehmet Mahmut Yıldız Şahlanış Hareketi Genel Başkanı