Ana Sayfa Yazarlar 23.10.2018 1783 Görüntüleme
Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEKKEŞİN - Medistate Kavacık Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı - Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Düşmeden önce tedbir alalım…

Üstad Niyazi Sayın’la sohbetimiz sırasında çok kıymet verdiği bir hocasından kulağımıza küpe olacak bilgileri paylaştık. Olgunlukta ve yaşlılıkta dikkat etmemiz gereken üç şey belirtti: ‘’Üşümeyeceğiz, düşmeyeceğiz ve durmayacağız!’’

Yaşlılık travmalarını incelediğimizde en çok evde başımıza gelen yaralanmalarla oluştuğunu görüyoruz. Özellikle ilerleyen yaşlarda bazı hastalıklar vücut dengemizi bozabiliyor ve büyük travmalara maruz kalabiliyoruz. Bu tür travmalardan korunmak yaşam kalitemizi ve huzurumuzu sağlayacaktır. Başımıza gelebilecek tansiyon, kalp-ritim bozuklukları ve baş dönmesi gibi haller, yaşadığınız ortamda düşmeye sebebiyet verebilecek örneklerin başında geliyor. Böyle durumlarda yakınımızda tutunabileceğimiz yerlerin olması bizi düşmekten kurtaracaktır. Bu sebeple yatak odamızda, en çok kullandığımız odalarımızda ve ara koridorlarda muhakkak duvara kol dayama ve tutunma aparatları monte ettirmeli. Genel adıyla da kollar diyebiliriz. Islak zeminlerde kaymayı azaltacak yer tutucuları yerleştirmeli. Karanlık olmasını engelleyecek gece lambalarını açıkta tutmayı, evde düz ayak bir yürüme koridoru sağlamayı, ayağımıza takılacak halı, kilim, paspas gibi malzemelerin olmamasını sağlamalıyız. Bunlar evdeki ufak değişiklikler olup travmayı engelleyecek çok önemli kararlardır. Özellikle evimizi şekillendirirken buna uygun değişikliklerin yapmak, olası travmaların yol açacağı sakatlıkları da önleyecektir. Tabii, bu tedbirleri alırken travmaya yol açacak dahili problemlerimizin düzenli takipleri ve tedavilerinin aksatılmaması riski önlemede öncelikli yaklaşım olmalıdır. Vücudumuzda olabilecek basit rahatsızlıklar yaşlılık döneminde dengemizi daha kolay bozduğu için tedbiri elden bırakmamamız gerekir. Travmalar kasların güçlü, reflekslerin aktif olduğu dönemlerde daha basit yaralanmalar oluştururken ilerleyen yaşlarda basit travmalar dahi, daha sıkıntılı problemleri ortaya çıkarabilir. Bu sebepten dolayı travmanın şiddeti ne olursa olsun muhakkak hekim tarafından değerlendirilmesi ve problem büyümeden tedbir alınması gerekir. Yaşımız ilerledikçe kasların zayıflaması, reflekslerin azalması, kemiğimizin sertleşmesi ve kırılganlığının artması düşük enerjili bir yaralanmada dahi ağır sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bir şey olmaz demeden, birşey olmadığını ispat etmek ve tedbir almak çok önemlidir. Özellikle belirli bir yaştan sonra yakınlarımızda bu tür travmaları üzülmesinler diye saklamaya çalışmak başımıza problemler çıkartabilir. Özellikle omurga kırıkları sıklıkla travmadan bahsetmeyen büyüklerimizde bir iki hafta sonra tespit edilmekte ve onlar için geriye dönüşü olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Belli bir yaştan sonra kemik erimesi ve kemiğin kırılganlığının artmasından dolayı çökme kırıkları omurgada görülebilmektedir. Hekim kontrolünde olduğu sürece korkmadığımız bu kırıklar fark edilmediğinde sıkıntılı sonuçlar doğurur. Yine, yaşlılıkta yerinden ayrışmamış kırıkların gerçekleşmesi fark edilmediğinde ameliyat gerektirecek kırıklara dönüşür ki, hiç gerek yokken hastalar ameliyat olmak zorunda kalırlar. Bu sebepten dolayı sadece düşmemek için tedbirleri almak yetmez, düştükten sonra da hekime başvuruncaya kadarki zamanı doğru değerlendirmek ve problemleri basitken çözmek en doğrusudur. Biz, Ortopedik Cerrahlar, kırık tedavisinde hastayı eski performansına dönüştürebilmek için en hızlı bir şekilde müdahalemizi ve tedavisini yapmak isteriz. Ama biliyoruz ki en doğru tedaviyi de yapsak başımıza gelebilecek risklerden dolayı tedirgin oluruz. Bizler için önemli olan, ileri yaştaki bir hastada cerrahi tedavi gerekmeden problemlerin çözülebilmesidir. “

 

Yorumlar

İlginizi çekebilir

KARMA EĞİTİM

KARMA EĞİTİM

Tema Tasarım | AnatoliaWeb