Ana Sayfa Eğitim, Sür Manşet 30 Ekim 2018 2355 Görüntüleme

LPI Raporu’nda 13 sıra gerileyen Türkiye lojistik sektörü nereye gidiyor?

LPI'da yüzde 10'luk artış dış ticareti yüzde 69 arttırıyor.

LPI’da yüzde 10’luk artış dış ticareti yüzde 69 arttırıyor.

Beykoz Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’de Lojistik Nereye Gidiyor?’ adlı panel ile sektördeki sorunlar masaya yatırıldı. 10. Kalkınma Planı’na göre LPI sıralamasında 15’inci sırayı hedefleyen Türkiye’nin 13 sıra gerileyerek 47’nci sıraya düştüğünü belirten yetkililer; başlanılan yatırımların bitirilmesi, haksız rekabet ve kayıt dışılığın önlenmesi gerektiğini vurguladı. Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı ve Eylem Planı’nın kısa sürede hayata geçirilmesi gerektiğinin altı çizilerek; Türkiye’nin coğrafi açıdan avantajlı durumda olduğu, dünyada lojistik sektöründe söz sahibi olmak için gerekli alt yapı ve kalifiye elemanın bulunduğu belirtildi. Beykoz Üniversitesi, Kavacık Rektörlük Yerleşkesi’nde gerçekleştirdiği ‘Türkiye’de Lojistik Nereye Gidiyor?’ adlı panelde sektörün sorunlarını tartışıp, çözüm yolları aradı. Beykoz Üniversitesi’nin temelinin ‘Lojistik Meslek Yüksekokulu’ olarak atıldığından ve lojistik alanındaki araştırmalarda her zaman söz sahibi olduğundan bahseden Beykoz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, bu araştırmalarla sektörün gelişimine ciddi katkılar sağlandığını söyledi. Küresel Lojistik Performansı Endeksi’nin (LPI) 2018 sonuçlarına değinerek Türkiye’nin bu sene 13 sıra birden gerileyerek 47’nci ülke olduğunu belirten Durman, “10. Kalkınma Planı’nda 44 tane ana hedef belirlenmişti. Bunlardan biri de LPI’de ilk 15 ülke içerisinde yer almaktı. Ancak bugün karşılaştığımız tablo bu hedeften çok uzakta olduğumuzu ne yazık ki gösteriyor” dedi.Coğrafi avantajımızı kullanmalıyız

Lojistik Araştırmaları Merkezi’ne sahip olması açısından Beykoz Üniversitesi’nin Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğini anlatan Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ruhi Engin Özmen de LPI raporunun sonuçlarını değerlendirdi. 47’nci sıraya gerilemenin arkasında çok önemli sebeplerin yattığını ancak özellikle 2 nedenin daha da dikkat çektiğini belirten Özmen, bunları şöyle sıraladı: “Bulunduğumuz coğrafyadaki koşullara baktığımızda kuzey ve güneyimizdeki savaş bölgeleri ile olan ticaretimizin gerilemesi ilk nedendir. Bir diğeri de Avrupa Birliği ile olan entegrasyonumuzda karşılaştığımız zorluklardır. Tabii bunun üzerine bir de dünyadaki ticaretin daralmasını ve mal sevkiyatındaki sıkıntıların artmasını koyduğumuzda ülkenin içinden geçtiği süreci daha net görebiliyoruz.”

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin lojistik sektöründe özellikle coğrafi açıdan avantajlı bir konumda bulunduğunu ifade eden Özmen, “Bu avantajımızı kullanabiliriz. Alt yapımız, bilgi birikimimiz, kalifiye insan gücümüz bunun için yeterli. Lise ve üniversitelerde lojistik eğitimlerine daha fazla önem verildiğini görüyoruz. Biz de bu panelden çıkan verilerimizi gerekli yerlerle paylaşarak sektörün gelişimi için katkı sunmayı sürdüreceğiz” dedi.

Yüzde 20 kârlılık sağlıyor

Lojistiğin kalitesinin uluslararası ticaretin önemli bir belirleyicisi olduğunu, gelişmiş bir lojistiğin daha fazla dış ticaret sağladığını belirten O2 Logistics Consulting firmasının sahibi Oruç Kaya ise konuşmasında şu bilgileri verdi: “LPI puanındaki her yüzde 10’luk artış ülkelerin dış ticaretini yüzde 69’a kadar arttırabiliyor. Tedarik zinciri iyi olan ve doğru yönetilen şirketler, yüzde 50 daha fazla satış gelirine, yüzde 20 daha fazla kârlılığa sahip olabilir.” Kaya, “Eğer bir ülke küresel rekabette üst sıraları hedefliyor ise ‘Uluslararası Taşımacılık’, ‘Yük İzleme’ ve ‘Zamanlama’ konularında önemli iyileştirmeler yapmalıdır” dedi.İstikrar sağlanmalı

Küresel lojistik sektörü büyüklüğünün 2023 yılında 15.5 trilyon dolara ulaşacağını söyleyen Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ezgi Uzel Aydınocak da bu büyümede Asya Pasifik ve Kuzey Amerika’nın başı çekeceğinin altını çizdi. 100 milyarı aşan Türkiye lojistik sektörünün 400 bin kişiye istihdam sağladığını anlatan Uzel Aydınocak, ülkemizde lojistiğin seyahat ve turizm sektöründen sonra hizmet ihracatında döviz kazandıran 2’nci sektör olduğunu bildirdi. 2015 yılından itibaren zor günler geçiren sektörün kurumsallaşma çabalarının da devam ettiğini söyleyen Uzel Aydınocak, şunları kaydetti: “Ancak ekonomik ve politik iniş çıkışlar, Ortadoğu’daki sorunlar, etkinlik ve verimsizlik kaynaklı maliyetlerin artması, buna bağlı olarak da kârlılığın düşmesi sektörü çok etkiledi. Doğal olarak ilk beklenti ülkede siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması, başlanılan yatırımların bitirilmesi, haksız rekabet ve kayıt dışılığın önlenmesidir. Sektörde önemli gelişmeler ancak devam eden yatırımların bitirilmesine ve 10. Kalkınma Planı’nda yer alan ‘Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı ve Eylem Planı’nın hayata geçirilmesine bağlıdır.”
Oruç Kaya ve Doç. Dr. Ezgi Uzel Aydınocak’ın sunumlarının ardından katılımcıların interaktif şekilde katıldığı panele geçildi. Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Fevzi Çakmak’ın moderatörlük yaptığı panelde, Türkiye’nin Lojistik Performans Endeksinde üst sıralara yükselmesi için yapılabilecekler tartışıldı. Sonuçlar bir rapor haline getirilerek kamuoyu ile paylaşılacak.

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb