Ana Sayfa Eğitim, Sür Manşet 21 Aralık 2018 2190 Görüntüleme

Sürgündeki şiirler Beykoz Üniversitesi’nde konuşuldu

İranlı şair, yazar ve akademisyen Dr. Fatemeh Shams, Beykoz Üniversitesi’nde ‘Bulanıklaşan Sınırlar: Modern İran ve Afganistan Şiirinde Muğlak Alanlar’ adlı konferans verdi.

İranlı şair, yazar ve akademisyen Dr. Fatemeh Shams, Beykoz Üniversitesi’nde ‘Bulanıklaşan Sınırlar: Modern İran ve Afganistan Şiirinde Muğlak Alanlar’ adlı konferans verdi.

İstanbul’un ikinci vatanı olduğunu belirten Shams, sürgündeki şairler için ev kavramlarının kendi kimlikleri gibi muğlak olduğunu söyledi. Bunun da şiirlerine dışlanma, bağlanma-bağlanamama, ait olma-olamama, hüzün-mutluluk, geri dönme, kaçma-hareket-hareketsizlik gibi zıtlıklarla yansıdığını anlattı.

Alanında uzman dünyaca ünlü isimleri konuk eden Beykoz Üniversitesi’nin bu haftaki konuğu İranlı şair, yazar ve Pensilvanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Fatemeh Shams oldu. Beykoz Üniversitesi Rektörlük Yerleşkesi Konferans Salonu’nda akademisyenler ve öğrencilerle bir araya gelen Shams, ‘Bulanıklaşan Sınırlar: Modern İran ve Afganistan Şiirinde Muğlak Alanlar’ adlı konferansta İran ve Afganistan şiiri hakkında bilgiler verdi.İstanbul büyüleyici bir şehir

2009’da İngiltere Oxford Üniversitesi’nde doktorasını yaptığı dönemde ülkesine girişi yasaklanan Shams, 2016’da ABD’ye yerleşti. Shams, “Bir kez daha dünyanın en güzel, en büyüleyici şehirlerinden biri olan İstanbul’da bulunmaktan dolayı çok mutluyum. İstanbul benim ikinci vatanım” dedi. Nazım Hikmet’in ‘Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler’ şiirinden kısa bir bölüm okuyan Shams, İran’dan “2 haftalığına” düşüncesiyle ayrıldıktan sonra 9 yıldır sürgünde yaşadığını ve bu yaşamın devam ettiğini söyledi.Sınırlar farklı şekillerde değerlendiriliyor

Mülteci, sürgün kimliğini anlatan ve onların şiirlerinden örnekler okuyan Shams, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu şairlerin hiçbiri harita üzerinde ev diye bir yeri gösterememektedir. Çünkü buradaki ev kavramları kendi kimlikleri gibi muğlaktır. Kendi topraklarında dışlanma ve yabancılaşma, bağlanma ve bağlanmama, ait olma ve olamama, hüzün ve mutluluk, geri dönme, kaçma ve hareket, hareketsizlik bütün şiirlerde kendini ortaya koymaktadır. Bu şiirlerin hepsi bize şunu göstermektedir ki sınırlar farklı şekillerde değerlendirilmektedir. Sonuç olarak bu noktada üretilen edebiyat, sınırların içinde ya da sınırların dışında olabilir ancak bunun bir geçiş ve bir şeye dönüşme çabası olduğunu anlamak gerekmektedir. Edebiyat, milliyetçi prensiplerin önüne geçebilmektedir.”

Dr. Fatemeh Shams hakkında: Özellikle devletlerin etkisi altındaki edebiyattaki üretim ve sansür konularında araştırma ve konuşmalar yapan Shams, İran edebiyatı, yakın doğu dilleri ve edebiyatı alanlarında çalışıyor. Pensilvanya Üniversitesi’ne katılmadan önce Oxford Üniversitesi’nden doktora derecesini alan ünlü akademisyen, çeşitli akademik kurumlarda Fars Dili ve Edebiyatı üzerine dersler verdi. Ayrıca Shams, yayınlanmış 3 koleksiyona sahip ödüllü bir şairdir.

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb