Devlet Liselerinin 2nci ve 3ncü sınıflarında, daha sonraları sadece 2nci sınıflarında okutulan Milli Güvenlik Bilgisi dersleri 2011-2012 eğitim ve öğretim yılından sonra kaldırılmıştır.

Cumhuriyetimizin kuruluşundan hemen sonra, 1926’da bir kanun ve yönetmelik ile liselerin müfredatına konulan  “Askerlik” dersi, bilahare 28 Aralık 1979 tarih ve 8/37 sayılı Bakanlar Kurulu Karar ve yönetmeliği ile “Milli Güvenlik Bilgisi Dersi” olmuştur. Nedense 2011 – 2012 öğretim yılından sonra çok önemli olan bu ders lise müfredatından çıkartılmıştır. İlgili bazı konular “Vatandaşlık Bilgisi” dersinde öğretilecektir kaydı ile yeni bir yönetmelik çıkarılmıştır.

Neden ve niçin kaldırıldığını halkımız ve kaldıran irade çok iyi bilmektedir. Ancak çok önemli olan bu dersin kaldırılmasının büyük bir hata olduğunu sanıyorum ve bununda istikbalde çok kötü sonuçlar doğuracağını düşünüyorum ve çok üzülüyorum. Bu yazıyı okudukça, üzüntü verici gerçekler birer birer okuyucular tarafından da görülecektir. Dersin kaldırılması ile;

1. Atatürk İlke ve İkılaplarını benimsemiş ve özümsemiş Türk Subayları tarafından verilen bu derslerin Türk gençlerine neler kazandırdığını tek tek anlatacak değilim, ATATÜRK’ü, O’nun İLKE ve İNKILAPLARI’nı, VATAN ve CUMHURİYET SEVGİSİ’ni mükemmel bir şekilde anlatan Türk Subaylarının Türk halkı ve Türk gençliği ile bağı kopartılmıştır.

2.Henüz askere gitmeden vatan hizmetinin önemini ve kutsallığını öğrenen Türk gençleri “mükellef askerlik görevini ifa edecek olan erkek öğrencilerimiz” ve hiç askerlik görevi icra etmeyecek olan  kız öğrencilerimiz de severek ve benimseyerek Milli Güvenlik Bilgisi dersini öğrenmekte ve takip etmekte idiler. Şimdi gençlerimiz bu bilgilerden yoksun kalmıştır.

3. Milli Güvenlik Bilgisi ile liseli gençlerimiz neler öğreniyordu sorusunun cevabı, ders kitabının önsözünde şöyle açıklanmıştır. Milli Güvenlik Bilgisi dersinin amacı; ATATÜRK’ün kendisine emanet ettiği cumhuriyetin korunması ve kollanması konusunda Türk gençliğine yol göstermek ve bu görevi başarabilmesi için gerekli olan nitelikleri kazanmasına katkıda bulunmaktır şeklinde belirtilmiş olup, ders konuları aşağıda sıralanmıştır .

1.MİLLİ GÜVENLİK ,

2. MİLLİ GÜÇ ve UNSURLARI ,

3. TÜRK SİLAHLI KUVETLERİ ,

4. TÜRK EMNİYET (POLİS) TEŞKİLATI ,

5. BARIŞ , SEFERBERLİK ve ŞAVAŞ HALİ ,

6. SİVİL SAVUNMA , DOĞAL AFETLER , NBC SİLAHLARI ,

7. ATATÜRK , ATATÜRKÇÜLÜK , ATATÜRK İLKE ve  İNKILAPLARI ,

8. MİLLİ BİRLİK ve BERABERLİK ,

9. VATANDAŞIN SAHİP OLMASI GEREKEN DEĞERLER ,

10. TÜRK BAYRAĞI , TÜRK SANCAĞI ve CUMHURBAŞKANLIĞI FORSU ,

11. İSTİKLAL MADALYASI ve İSTİKLAL MARŞI ,

12. TÜRKİYE’nin Konumu , JEOPOLİTİK DURUMU ve KOMŞULARI , İÇ ve DIŞ TEHDİT

13. ULUSLAR ARASI KURULUŞLAR ( NATO , BM , AB ,ECO, KEİB , İKÖ, …)

14. ASKERİ KAVRAMLAR : ASKER , ASSUBAY , SUBAY , GENERAL , ASKERİ RÜTBELER , ASKERİ OKULLAR  , DİSİPLİN , EMİR ,  AMİR , AST , ÜST , ER , ONBAŞI , ÇAVUŞ , UZMAN ÇAVUŞ

Şimdi bu ders ve konuların yerine verilen dersler halkımızın malumudur. Ama hiç öğretilmeyen konular da mevcuttur. Diyelim ki askere gidince nasıl olsa öğrenirler, ama öyle olmuyor , zaten herkes bedel /para ödeyip askerlik yapmak istemiyor , Türk gençleri askerlikten soğuyor ve askerlikten korkanlar kaçış yolları arıyor.

 Yukarıda sıralanan konularda eğitim gören öğrencilerimiz , kendilerine en yakın garnizon ve birlikleri de gezerek  ” kışlalardaki bir günlük askerlik hizmetini” gösteri ve sergileride izleyip  görebiliyorlardı .

Öğrencilerimizin TSK üniformasına imrenip – özenerek ve saygı besleyerek , komutanlarına  güvenerek vatan görevine hazırlandıklarını , hepsinin birer subay ve assubay olmak istediklerini görüyorduk . Şimdi ; Okusun okumasın , ister liseyi , ister üniversiteyi bitirsin gençlerimiz ve aileleri , aman oğlum askerlik yapmasın , para verelim de kurtulalım (bedelli)  yapsın da bir an önce sağ-salim evine ve işine dönsün demektedirler.

Bedelli askerliği ekonomik durumu çok iyi olan erkek vatandaşlarımız yapabilmektedir. Fakir ve yoksul aile çocukları ( mecbur kaldıkları için ) mükellef  askerlik hizmeti yapmaktadırlar. Onlarında imkanı olsa “anası , babası , eşi , kaynanası ,  kayınpederi zengin olsa” onlarda askerlik hizmetini belkide bedelli yapacaklar ama… yok .

Birazcık hak , hukuk ve yasadan , anayasadan anlıyorsak ” bu uygulama anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. ” Anayasa  Madde – 10 : Hiç bir kişiye , aileye , zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz , herkes kanun önünde eşittir. Yani zengin isen askerlik yapmazsın , fakir ve yoksul isen zorunlu  “mükellef olarak” askere  gidersin ve gerekirse şehit olursun  , şans eseri ölmez -sağ ve hayatta kalırsan geriye (yuvana) dönersin.

En son yasa değişikliği ile askerlik hizmeti esasları resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve aşağıdaki şekilde  uygulanmaktadır .

– Hangi okulun diplomasına sahip olursan ol mükellef askerlik 6 aydır. Eğer BEDELLİ askerlik yapmak istersen para verir  mükellef askerlikten kurtulursun .

– Ben üniversite bitirdim ,  işsizim yedek subay/yedek assubaylık yaparım  ve maaş da alırım dersen ve MSB’nın da sana ihtiyacı da varsa olursun . Yedek subay ve yedek assubaylar KPSS sınavı ile askerde teskere bırakabilirler . (Yani TSK’ya katılabilirler:)

-Yurt dışında çalışıyor isen ve döviz olarak bedel ödersen yine DÖVİZLİ askerlik yapar çok kısa sürede askerlikten yırtarsın .

– Fakir ve yoksul isen , sen ancak mükellef askerlik yaparsın 6 ayda terhis olursun . Askerde Onbaşı  ve Çavuş da olabilirsin . Lise mezunu , iki ve/veya dört yıllık fakülte mezunu isen askerde veya terhis olunca , sınava girer Uzman Onbaşı -Uzman Çavuş da olabilirsin . Er olarak askerliğini bitirince istersen sözleşmeli er /uzman er de olabilirsin. Devlet işsizlik  , yani “istihdam” sorununu da bu şekilde çözmek için politikalar üretmektedir. (Askerlik siyasete alet edilmektedir)

– Onbaşı , Çavuş , Uzman Onbaşı ve Uzman Çavuşlar sınavla Assubay ve sırası ile Subay ve hatta General bile olabilirler.

– Eskiden olduğu gibi subaylar sadece Harp Okullarından çıkmıyor  , bir sürü subay statüsü var

Harpokulu mezunu subaylar , yedek subaylar , sözleşmeli subaylar , yedek subaylıktan  veya sözleşeli subaylıktan geçen subaylar. Assubaylıktan veya yedek assubaylıktan geçiş yapan subaylar ,…ta  …Çavuş  veya Uzman Çavuşluktan gelme subaylar … bayan subay ve assubaylar , Dr. , öğretmen , eczacı ve sağlık personeli olan subay ve assubaylar …

– GERÇEK OLAN BİR ŞEY VARDI : Önceki yıllarda harp okulu mezunu subaylar ile assubay okulu mezunu assubaylar kıtalara çıktıklarında sınıf arkadaşları (biribirilerini tanırlardı) kimin hangi yıl , hangi okulu bitirerek subay /asubay olduğunu bilirlerdi . (ezuniyetlerine göre iki üç dönem öncesi ve sonrası dahil  biri birilerini tanıyorlardı .)

–  ŞİMDİ ÖYLE DEĞİL ; Kim yedek subaylıktan  / yedek assubaylıktan gelmiş , kim  sözleşmeli  subaylıktan / assubaylıktan gelmiş , kim assubaylıktan subaylığa geçmiş , kim çavuş /uzman çavuşluktan assubay /subay olmuş bilemezsiniz.

Karmakarışık bir seçim ile değişik kaynaklardan seçilen ve temininde güçlük çekilen subay ve assubaylarımız bozulmuştur . Subay subaylığını , Assubay assubaylığını  bilmemektedir .

Askerlikteki  karşılıklı sevgi ve saygı yitirilmiştir . Astlık ve üstlük kavramı kalmamıştır , sınıf ve rütbe üstünlükleri saygınlığını kaybetmiştir , yeni mezun bir subay kendisinden çok kıdemli üst subay ve generallerinde bulunduğu salon , tesis , restoran ve kafelerde saygısızca durup , oturup onların bile önüne geçebilmektedir ”  Ve bu uygulamadan büyük bir zevk ve keyif de almaktadırlar .”

Aynı durum Assubaylar arasında da mevcut olup , yeni mezun bir assubay , Kd. B.Çvş . ve  iki Kd. li Bş.Çvş .ların bulunduğu ortamda benzer hareketleri  rahatlıkla yapabilmektedir.

Assubaylar kendilerinden kıdemli assubay üst ve komutanlarına abi diye hitap etmektedir .

Keza yedek subaylar da yaşça büyük assubaylara ve kendilerinden kıdemli subaylara  abi diye hitap edebilmektedirler.

Er ve Erbaşlar  (er , onb. ve çavuşlar ) iç hizmet kanun ve yönetmeliği esaslarına göre başını öne eğerek selam vermezlerdi . Esas duruş askerin selamıdır denirdi . Şimdi bu kanun ve yönetmelik değiştirilmiştir . Artık Türk askeri başını öne eğerek selam vermektedir . Askerin dimdik duran başı öne eğilmiştir.

Halkımızı en çok üzen olaylardan biriside ; son 4-5 yılda terörle mücadelede , Suriye içilerine  ve Libya’ya yönelik harekatta ve savaşlarda şehit olan Mehmetciklerimiz genellikle (%80) Uzman Onb. ve Uzman Çavuşlardır . Bunun nedeni bizim gibi askerler ve onların emeklileri tarafından çok iyi bilinmesine rağmen halkımızca çok iyi anlaşılamamaktadır .

– Esasen İç Hizmet Kanun  ve Yönetmeliğindeki 35 nci madde değiştirilerek Silahlı Kuvetlerin vazifesi de değiştirilmiştir . “TÜRK VATANINI ve ANAYASA İLE TAYİN EDİLMİŞ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KORUMAK VE KOLLAMAKTIR” şeklinde tarif edilen vazife  değiştirilerek aşağıdaki şekli almıştır.

– Silahlı Kuvetlerin Vazifesi : Yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk Vatanını savunmak , caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak ,TBMM kararı ile yurt dışında verilen görevleri yapmak  ve uluslar arası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır. Görüldüğü gibi Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi TSK’nın vazifesi değildir . Cumhuriyetimizi kimin koruduğu da belli değildir. Artık Cumhuriyet korunup – kollanmamaktadır.Veya kim tarafından korunup kollanacağı bir kanunla , açıkça belirtilip teyit edilmemiştir.                                                                        

– ASKERLİĞİN TANIMI :Türk Vatanını İstiklal ve Cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir . Şeklinde iken şimdi sadece ; Harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir olarak değiştirilmiştir.

Görüldüğü gibi burada da Türk Vatanı , İstiklal ve Cumhuriyetini  korumak için değil , sadece harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir  denilmektedir. Tüm bu değişikliklerin hangi  amaçlar  için yapıldığını anlamak pek de zor olmasa gerek .

SONUÇ OLARAK : Sadece Milli Güvenlik Bilgisi dersini kaldırmakla kalmamışlardır . Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yani Türk Askerinin  -Türk Halkı  ile gönül bağını koparmak için daha bir çok işler yapılmıştır . Buna ait bazı örnekler aşağıya sıralanmıştır ;

1. Devlet yol emniyet ve güvenliğini sağlayamadığı için subay ve asssubaylarını kışla mesaisine  gidiş ve gelişlerde  kiralanmış  sivil araçlar ile ve sivil kıyafet ile taşımaktadır.

2. Kışla dışında ve halkın arasında iken , askerlerin can güvenliği sağlanamadığından , askeri öğrenciler dahil , er ve erbaşlar , subay ve assubaylar sokak , çarşı ve pazarda “izinli olsalar bile” askeri üniforma ile gezip dolaşamazlar , böyle durumlarda sivil elbise giymeleri şart koşulmuştur .

3. Önceki yıllarda şehir içinde ve halk arasında görevli veya izinli olarak gezen , dolaşan ve bulunan asker kişilerin disiplinsiz hal ve harekette bulunmasını önleyen , gerektiğinde onlara yardımcı olan askeri inzibatlar vardı . Şimdi bunların tamamı kışlalarına çekildi , çarşı , pazar ve sokaklarda dolaşan tek bir inzibat yoktur . Avrupalılar istiyor , yabancı turistlere karşı ayıp oluyor diyerek kaldırıldığını söylüyorlardı .

Çarşı , pazar , sokak , cadde , alışveriş merkezi  gibi yerlerde , halkımıza “asker milletimize” kendi askerlerini görmek istemiyor denilmesi Türk halkına ve Türk askerine karşı yapılan en büyük saygısızlıktır. Keza Polislerin de kendi üs ve görev yerlerine çekildiğini görüyoruz , onunda sebebinin bu olduğuna inanıyorum . Eskiden çarşı , pazar ,s okak , cadde  ve köşe başlarında polislerimiz , geceleyin de sokaklarda gece bekçilerimiz olurdu ve halkımız (vatandaşlarımız) gerçekten kendilerini güvende hissederlerdi .

Ancak; Halk asker ve polisini günlük hayatın içinde , kendisi ile birlikte görmediği için kendisini güvende hissedemiyor. Halkımızın öncelikle istediği can güvenliğidir , can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde , hak hukuk ve adaletten zaten bahsedilemez .

4. Mehmetciklerimiz üniformaları ile kendi köy ve mahallelerine , baba ocağına – ana kucağına , evine , gelemiyorlar. Ne izinli iken , nede terhis olurken ailesi ve sevdikleri onları asker kıyafeti içinde göremiyorlar. Askerlik yaptıklarını hatıra fotoğraflarına bakarak öğrenebiliyorlar .

5. Askerlik hizmetini ; 24 aydan , 18 aya ,15 aya , daha sonra , 12 aya indirdiler , şimdi de 6 aya.

Dövizli ve bedelli askerlik 60 günden 21 güne indirildi , 4 aylık  ve 5,5 aylık kısa dönem er uygulaması vardı  onu şimdilik kaldırdılar .

Mevcudiyeti ile dünya- alem “CAYDIRICI GÜÇ” olarak hazır bulunan Türk Silahlı Kuvetlerimiz caydırıcılığını büyük ölçüde yitirmiş ve zafiyete düşmüştür . İç ve dış tehdit unsurlarının eskiden olduğu gibi TSK’nın caydırıcı gücüne inanmadığı bir gerçektir.

Allah milli güç unsurlarımızın en güçlüsü olan “Göz Bebeğimiz” Türk Silahlı Kuvvetlerine ; “er’inden – en büyük generaline kadar” zeval vermesin . Allah bizi ATATÜRK’ün yolundan , O’nun İLKE ve İNKILAP ‘ larından ayırmasın . 

 Muharrem KAYNAK