Ana Sayfa Siyaset, Sür Manşet 26 Haziran 2020 2915 Görüntüleme

Şahlanış Hareketi Çoklu Baro Sistemi ve TES Hakkında Basın Açıklaması Yayınladı

Şahlanış Hareketi Genel Başkanı Mehmet Mahmut Yıldız, Türkiye gündeminden düşmeyen Hükümetin hazırlık içinde olduğu çoklu baro sistemi hakkında ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)hakkında basın açıklaması yayınladı.

Şahlanış Hareketi Genel Başkanı Mehmet Mahmut Yıldız, Türkiye gündeminden düşmeyen Hükümetin hazırlık içinde olduğu çoklu baro sistemi hakkında ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)hakkında basın açıklaması yayınladı.

Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

ŞAHLANIŞ HAREKETİ’NİN HAFTALIK BASIN AÇIKLAMASI

Açıklamama başlamadan önce memleketin her köşesine en içten sevgi ve saygılarımızı gönderiyorum.

Bugünkü açıklamamızda gündemdeki iki konuya yer vermeyi uygun gördük. İlki barolara getirilmeye çalışılan düzen.

İkincisi ise içinde büyük haksızlıklar barındıran işçiye kurulan tuzak TES, yani tamamlayıcı emeklilik sistemi.

1.ÇOKLU BARO UYGULAMASI:

Kesinlikle çok tehlikeli ve bölücü bir uygulamadır.

Nedenini bir örnekle açıklamaya çalışayım. Şu an kamuda toplu görüşmelerde çoğunluğu elinde bulunduran sendika, iktidara yakın duran, eski genel başkanları, iktidar partisince mebus yapılan MEMUR-SEN.

2002 yılında Memur-Sen’in üye sayısı 42.000 idi. Bu sayının büyük ölçüde bir zihniyeti dava olarak benimsemiş insanlardan oluştuğuna ve üyelerinin daha samimi ve sendikalarına daha da çıkarsız bağlı olduklarına inanıyordum. AKP iktidar olduktan sonra ne oldu peki? Üzülerek söyleyeyim; “Bir makam kaparım, çıkarım, olur, daha rahat ederim.” diye düşünen memur kesiminin çoğunluğu, dalgalar halinde oraya aktı. Bu sendikanın şu sıralar 800.000 kadar üyesi var. Ama etkinliği sıfır. Memurdan çok hükümeti koruyup kollamakla görevli.

Bunun çoklu baro ile ilgisi ne peki? Çoklu baroya gidildiğinde ne olur? Nasıl ki 12 Eylül 2010 referandumu sonrasında yargı mensupları ayrıştıysa, gruplandırılarak adlandırıldıysa aynısı olur.

Gelin o günlere gidelim. Neler söylendi vatandaşa. “Geçmişteki adaletsizliklerin hesabı sorulacaktı. Adil bir yönetim ve yargı düzeni getirilecekti. Devlet kurumlarının üzerindeki askeri vesayete son verilecekti.” Bu söylemler pek çok vatandaşa hoş geldi. 12 Eylül cuntasının canını yaktığı devrimcilerin bir bölümü, askeri darbelerin yol açtığı adaletsizliklerden gına gelmiş mütedeyyin kesim, bu değişikliğe destek verdi. Şimdinin hemen herkese vurulmak üzere elde tutulan damgası FETÖ, ölüleri EVET demeye çağırdı.

Sonrasında ne oldu? Yargıç ve savcılar, “CEMAATÇİ, CUMHURİYETÇİ, ÜLKÜCÜ, İKTİDAR YANLISI” DİYE BÖLÜNDÜ. FETÖ’cü denenlerin mutlak egemenliği tesis edildi yargıda. Ardından İKTİDAR-FETÖ yetki ve rant paylaşım kavgası patladı, ülke, üzerinde hala kirli bir örtü bulunan ve aydınlatılmak istenmeyen 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsüne maruz kaldı.

ÇOKLU BARO, yargının zaten bölünmüş olan HAKİM-SAVCI SINIFINA BİR DE SAVUNMANIN BÖLÜNMÜŞLÜĞÜNÜ EKLEYECEKTİR. Yargıda hangi zihniyet egemense o zihniyeti, temsil eden baronun imtiyazlı muamele göreceği kanaati, kaçınılmaz olarak oluşacaktır. Zaten açlık çeken çok sayıda avukat, geçim derdiyle oraya yönelecektir.  İKTİDAR YARGISI,  İKTİDAR SAVUNMASINI BESLER. Hedeflenen ve sızan taslak, İktidarın, böl-yönet taktiğinin hukuka dönük bir yansımasıdır.

2.KIDEM TAZMİNATI VE TES SİSTEMİ

Aynısını kıdem tazminatında da yaşayıp göreceğiz. Görmeye başladık bile… İKTİDAR, “seçim, referandum” derken koltuğunu kaybetmemek uğruna tüm kamu kaynaklarını çarçur etti. Bir yandan da itibarı gösteriş ve lükste gören bir anlayışla israftan ve gösterişli harcamalardan vazgeçmedi. Çevresindekileri kendine bağlamak için, “yoksula azıcık, zengine kocaman” olmak üzere kamu kaynaklarını durmaksızın dağıttı. Hazinede para yok. Durmadan para basıyor, kendi adamları olarak gördüklerine dağıtıyor. Hükümetin ve Hazine-Maliye Bakanının cilalanmış sözleri gerçek dışı. Her kapıda dileniyor, yalnız KATAR kapısından sadaka alabiliyor, vatandaşa, asla uygulamayı düşünmedikleri İSLAMİ İKTİSAT DERSİ veriyorlar.

KESİN OLAN ŞU:

İktidar mensupları, ellerinin altında her an harcayabilecekleri sıcak paraya gerek duyuyorlar. İşsizlik fonu, zaten işçiden çok işvereni desteklemek üzere kullanılmakta. Yeni oluşturulmak istenen “Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi”; adı ne kadar yaldızlı olsa da gerçekte kazanılmış haklara tırpan olmak üzere hazırlanan bir sistem. İş güvencesini ortadan kaldırıyor. Ölmez de emekliliğe hak kazanırsanız, yıllardır alın terinizden kesilen paranın çeyreğini size veriyor, kalanını emekli maaşına ekleme numarasıyla kendi kullanmak üzere kamulaştırıyor.

İşveren yalancıktan karşı çıkar gibi yapsa da sendikalar bu tasarı için ”Kıdem Tazminatı kırmızı çizgimiz.” dese de şimdiden kıvırmalar hissedilmekte. Hükümete yakın duran HAK-İŞ sadece zamanlamaya karşı. TÜRK-İŞ dik duruyor gibi görünse de başkanın daha önceki meşhur dik duruşları hafızalarda taze ve güven vermiyor. Birleşik Kamu İş; “Diğer sendikalar dik durursa…” gibi kaypak bir ön şart koymuş kendine. Belli ki kıvırmaya hazır. Bu konuda en kararlı sendika DİSK, zaten üvey evlat. İktidar onu istişare toplantılara çağırmayarak en baştan dışlayarak işçi sınıfını bölme hedefini açık ediyor.

KESİN OLARAK SÖYLÜYORUZ Kİ…

Bu tasarı işçiyi diri diri mezara gömme tasarısıdır. İşçi sınıfı bu son kalesini dik durarak, adam gibi savunmazsa bir daha belini doğrultamayacak ve zaten mahkum olduğu açlık ve yoksulluğa iyice gömülecektir.

ŞAHLANIŞ HAREKETİ OLARAK

Açık bir haksızlığa ve bölünmeye yol açacak çoklu baro uygulamasına ve sahte yüzlü TAMAMLAYICI EMEKLİLİK SİSTEMİ’ne karşı olduğumuzu ve ADALET SİSTEMİNİN ÜÇÜNCÜ AYAĞI SAVUNMA’nın, EKONOMİNİN BELKEMİĞİ İŞÇİ-EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN haklı mücadelesinin sonuna dek yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz.

26 Mayıs 2020-CUMA

EN KALBİ SAYGILARIMIZLA

MEHMET MAHMUT YILDIZ-ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb