Ana Sayfa Siyaset, Sür Manşet 11 Eylül 2020 2647 Görüntüleme

Belediye Meclisi Toplantısı tartışmalarla geçti

Beykoz Belediyesi Eylül ayı 2’inci oturumu tartışmalarla geçti.

Beykoz Belediyesi Eylül ayı 2’inci oturumu tartışmalarla geçti.Başkanvekili Gaye Zayıf yönetiminde gerçekleşen Eylül ayı 2’inci oturumunda imar planları konusunda tartışmalar yaşandı. CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün ve MHP Beykoz İlçe Başkanı Oğuzhan Karaman’ın da takip ettiği toplantı gündem dışı konuşmalarla başladı.

Gündem dışı konuşmaların ardından, CHP Grubu tarafından İmar Komisyonunda bulunan Cemal Yavuz adına söz istenmesi üzerine, söz hakkı verilmemesine tepki gösteren CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün tepki gösterdi. Locadan “Çıkın, madem konuşturmuyorlar. Kendileri konuşsun. Dışarı çıkın.” diyerek CHP Meclis Grubu üyelerine seslendi. Bunun üzerine CHP Grubu, toplantıyı terk etti.Meclis Başkanvekili Gaye Zayıf, “Grup Başkanvekili son konuşmayı yaptı. Grup Başkanvekili, usul gereği adını yazdırmayanlara söz vermeyelim, dedi. Cemal Bey’in konuşması başka cevap hakları doğuracak. O yüzden gündeme geçmek istiyorum.” diyerek uyarılarda bulundu.Yılmaz: ‘CHP, Türkiye Cumhuriyetinin geleceğinde var olmayı sürdürecek’

Gündem dışı söz alan, CHP Meclis Üyesi Gülsüm Yılmaz şöyle konuştu: “İki konu için söz almış bulunmaktayım. Birincisi içinde bulunduğumuz haftanın önemli olduğunu biliyoruz. 9 Eylül, İzmir’in Kurtuluşu ve CHP’nin kuruluşunun yıldönümleriyle alakalı söz almış bulunmaktayım. Yorgun ve yoksul bir halk, Türk milletini tarih sahnesinden yok etmeye koşullanmış bir anlaşma, Mondros Ateşkes Anlaşması. Asırlardır Anadolu’nun üzerinde olan emperyalist gözler ve ezelden beridir hür yaşamış, hür yaşayacak Türk milleti. Önce İzmir’de sonra Anadolu’da, yankılandı mücadelenin haykırışı. İzmir’in işgali Anadolu’nun işgali demekti. Bunu asla kabul etmeyecek bir lider, Mustafa Kemal Atatürk, topyekün bir savaş olacağına inanıyordu. Halk yoksul, ordu dağıtılmış, cephanelere el konulmuştu. Türk milletinin umudunu yücelten tek şey vatan sevgisi. Takvim yaprakları 1 Eylül’ü gösterdiğinde, ‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz, ileri’ diyen bu ses öyle bir yankılandı ki Türk ordusu bağımsızlık yolunda yıldırım gibi ilerledi, İzmir’e. Bu ilerleme, cumhuriyete ve bağımsızlığaydı. Bağımsızlık ve kurtuluşun sembolü İzmir’de. 9 Eylül, demek cumhuriyet ve Türk inkılaplarının temellerinin atıldığı gün demekti. Esaretten bağımsızlığa; karanlıktan aydınlığa, medeniyete giden yolda İzmir için kanlarının son damlasına kadar mücadele eden güzel İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 98’inci yıl dönümünde, başta Türk milletinin büyük önderi, ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal olmak üzere tüm şehitlerimizi ve ebediyete göç etmiş gazilerimizi minnetle anıyoruz. 9 Eylül’ün, partimiz için de ayrı bir önemi daha var. CHP, Kurtuluş Savaşını örgütleyen, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyetinin devamı olarak Mustafa Kemal Atatürk tarafından, tam 97 yıl önce 9 Eylül 1923’te kuruldu. Kurulduğu ilk günden itibaren de cumhuriyetimizin aydınlanma ve ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma mücadelesinin öncüsü olmuştur. Ebedi genel başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetle beraber iki büyük eserimden biridir, dediği Türkiye ve dünya siyasetinin en uzun ömürlü partilerinden biri olan CHP, güçlü kökleri bir ömür boyunca en sert rüzgarlara karşı durabilmiş sağlam gövdesi ve ülkemiz için her zaman umut olan, içeride ve dışarıda milletimizin hakkını yılmadan savunmaya devam ediyor, devam edecektir. CHP, Türkiye Cumhuriyetinin geleceğinde var olmayı sürdürecek, 97 yıl önce ulusal Kurtuluş Savaşımızın Baş Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu partimizi, erdemli ve onurlu mücadelesinden hiçbir güç geriye çeviremeyecektir.”

Yılmaz: ‘Erkek olmak bu işi değiştirmiyor’

İstanbul Sözleşmesinin uygulanması hakkında konuşan Yılmaz, şunları ifade etti: “Son günlerde, ülkemizin de gündeminde olan kadın cinayetleri. Bir sözleşme var, İstanbul Sözleşmesi. Onunla ilgili tekrar söz almış bulunmaktayım. İstanbul Sözleşmesi, kadınlarımızı; çocuklarımızı; geleceğimizi; haklarımızı ilgilendiren bir mevzuyken aslında haklarımızı teminat altına almakta, hepimizi ilgilendiriyor. Erkek olmak bu işi değiştirmiyor. Eşi, kızı, annesi, kız kardeşi veya kız kardeşi gibi gördüğü tüm kadınların hakları için İstanbul Sözleşmesiyle herkesin vicdanıyla yüzleşmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini amaçlayan ve kanun niteliğinde olan uluslararası hukuki bir belgedir. Sözleşmenin resmi adı, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesidir. İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılının Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşen Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu toplantısında, imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesini konu alan ve hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belgedir. Söz konusu sözleşmeyi imzalayan ve onaylayan ilk ülke de Türkiye’dir. Sözleşme, Avrupa Birliği ülkeleri dahil 46 ülkede imzalanmıştır. 24 Kasım 2011 tarihinde TBMM’de görüşülerek AK Parti, CHP, MHP ve BDP’nin oy birliğiyle onaylanmıştır. 1 ağustos 2014 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İstanbul Sözleşmesinin amacı, kadınları her türlü şiddetten korumak, kadınlara yönelik şiddeti önlemek, kadınlara şiddet uygulayan erkeklerin yargılanmasını ve caydırıcı bir şekilde cezalandırılmasını sağlamak. Kadınları, evde ve sosyal hayattın her alanında güçlendirmek. Toplumsal cinsiyet eşitliğini kadınların erkeklere eşit hak sağlamak. Şiddete maruz bırakılan tüm kadınların, haklarını etik bir şekilde korumak, destek mekanizmalarını oluşturmak. 2002 yılından itibaren, 18 yılda Türkiye’de en az 7 bin 600 kadın öldürüldü. Cinsel taciz vakaları katlanarak arttı. 2004’te bin 117 olan dava sayısı, 2009’da 3’e katlandı. 2019’da 8’e katlanarak 32 bin 860’a yükseldi. 2019’da öldürülen kadın sayısı, en az 474. 2020’de öldürülen kadın sayısı en az 164. 2019 yılında, kadınların yüzde 50,2’si ateşli silahla, yüzde 28’i kesici aletle, yüzde 11’i darp, işkence ve zehirlenerek, yüzde 6’sı boğularak öldürüldü. Yüzde 3’ü ise basına yansımadı. 2019 yılında 185 kadın, kocası veya eski kocası; 44 kadın, sevgilisi veya eski sevgilisi; 39 kadın, akrabası; 9 kadın, arkadaşı; 9 kadın, tanımadığı; 6 kadın, tanıdığı; 4 kadın, komşusu; 1 kadın, ev sahibi; 1 kadın, hırsız; 1 kadın, polis; 1 kadın, işvereni; 1 kadın, müşterisi tarafından öldürüldü. 2019 yılında, kadınların yüzde 50’si ev içinde, yüzde 26’sı ev dışında öldürüldü. 2020 yılında, Türkiye’de kadın ve erkek arasındaki istihdam farkı yüzde 45,2; kadın istihdamı yüzde 30,5; erkek istihdamı yüzde 76. 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de istihdam edilen kadınların yüzde 40,3’ü kayıt dışı çalıştırılıyor. Dünya Ekonomik Forumunun cinsiyet eşitliği raporuna göre Türkiye, 130’uncu sırada maalesef. Kadınların yaşam kalitesinin değerlendirildiği, Kadın Barış ve Güvenlik Meclisine göre 167 ülkenin yer aldığı endekste, Türkiye 114’üncü sırada. İstanbul Sözleşmesi uygulanırsa, kadınlara yönelik şiddet önlenecek. Toplumsal cinsiyet eşitliğini önleyici politikalara geliştirilecek. Kadınlara yönelik şiddeti önlemek için alınan tedbirlerle ilgili kamuyu bilgilendirecek. Eğitimde kadın erkek eşitliğine varan bir sistem olacak. Kadına yönelik şiddeti, normalleştiren değil önleyici politika olacak. Kadınları koruyacak. Kadınlar, yasal hakları konusunda bilgilendirilecek. Psikolojik ve ekonomik destek sağlayacak. Şikayet ve destek kanalları oluşturulacak. Cinsel şiddet için kriz merkezleri oluşturulacak. Şiddet mağdurlarına hukuki destek sağlanacak. 6284 sayılı kanun uygulanacak. Kadınlar, güçlenerek bütüncül politikalar geliştirilecek. Kadınların, ekonomik; siyasal olarak daha güçlü bireyler olması sağlanacak.”

Doğru: ‘Neden cevap vermediniz’

CHP Meclis Üyesi Bahar Doğru, kreş sorununa atıfta bulunarak şunları sordu: “ 12 yıl önce Beykoz Belediyesi kreşi vardı. Kapattınız. Neden kapattınız? Her şeye para harcayan belediyeye zor mu geldi? Türkiye’yi öyle bir hale getirdiniz ki 2 bin 800 lira asgari ücretle çalışan bir babanın, ailesine nasıl bakacak? Şartlar artık kadınların da aile ekonomisine katkıda bulunma zorunluluğu. Çocuklar, ne olacak? Çocuklarımızın anne ve babaları işten dönene kadar kalacakları yer, bunun adı kreş. Kreş meselesi toplumsal bir sorundur. İBB’nin Beykoz Belediyesine kreş yapabileceğimiz yerlerin bildirilmesini istemesine rağmen cevap verme tenezzülünde bile bulunmamışsınız. Neden cevap vermediniz? Başkanlık makamına sözlü önerge olarak arz ederim.”Karadeniz: ‘Belediye başkanının söyledikleri, içler acısıydı’

CHP Grubu Meclis Üyesi Temel Karadeniz, şunları dile getirdi: “Meclis toplantısında İmar Komisyonu Başkanı Sadullah Bey kürsüye çıktı, bilgi vermeye çalıştı. Söyledikleri, bizi hiç tatmin etmedi. İkinci etap planları ile ilgili hiçbir şey söylemedi. 2’inci etap planlarıyla ilgili her şey, bilgimiz dahilinde. 2’inci etap planlarıyla ilgili kürsüye çıkıp, bilgi vermeye çalışan arkadaşımız, yanlış bilgilendirme yapmıştır. Kendine yontmaya çalışmıştır. İBB Komisyonunda, 2’inci etap planlarında 771 kişinin, itiraz dilekçesi görüşülmüştür. 770 tanesi incelenmeden, AK Parti komisyon üyeleri tarafından dikkate alınmamıştır. Reddedilmiştir. 770 vatandaşın itirazı, Sadullah Bey’i ilgilendirmiyor sadece Halat Fabrikasına yapılan itiraz ilgilendiriyor. Kürsüye çıktı sadece Halat Fabrikasının olduğu yerin öneminden bahsetti. 770 vatandaşın itirazlarını reddeden komisyon raporuna CHP üyelerinin evet, demesini mi bekliyorsunuz? CHP Grubu olarak ret verilmiştir. Toplumu yanlış bilgilendirmemek lazım. Sadullah Bey’den sonra belediye başkanımız, kürsüye çıktı. Bilgiler vermeye çalıştı. Belediye başkanının söyledikleri, içler acısıydı. İmar planlarını kendilerinin yapamayacağını itiraf etti. . Muhalefet size ancak yapacağınız planlarda destek olur. Beykoz’un çıkarlarına olan her şeyi onaylamak bizim görevimiz. 18 yıldır iktidarda sizsiniz. Cumhurbaşkanlığı sizde. Bakanlıklar sizde. Yerel yönetim iradesi sizde. Çıkmışsınız, CHP’nin zihniyetini sorguluyorsunuz. CHP zihniyeti, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran iradedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun altında imzası vardır. CHP zihniyeti, milli mücadelenin adıdır. Bu ülkeyi, 18 yıldır yöneten irade TBMM’de müteahhitler için ihale yasasına tam 186 kez değiştiren AK Parti zihniyetidir. Bu ülkenin, 18 yıldır yaşamadığı acı olay kalmamıştır. Biz, Beykoz’un sorunlarını konuşmak istiyoruz. Çözüm arıyoruz. Zihniyet tartışmasını konu yapmak istemiyoruz. Konuşma hakkımız istiyoruz. Geçtiğimiz mecliste, grubumuza sataşma olduğu halde, cevap hakkı verilmesi gerekirken yok sayıldık.”Kabahasanoğlu: ‘Çalışmak zorundayız’

İmar planları konusunda çıkan tartışmalar üzerinde konuşan AK Parti Grubu Sadullah Kabahasanoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “2’inci etapta, oradaki fonksiyon değişikliği kararını veren kim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yönetimi. Altında, Ekrem İmamoğlu’nun imzası var. O kararı kabul eden, o fonksiyonu değiştiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Altında sıralı bürokratların imzaları var. Meclise havale ederken Ekrem İmamoğlu’nun imzası var. O dosya, meclis imar komisyonuna gidiyor. İmar komisyonunda AK Partili üyelerle, CHP’li üyeler oy birliğiyle karar veriyorlar. Müdürlüğün vermiş olduğu karara evet, diyorlar. Sadece yanlış yönlendirmeyle. O gün ortaya çıkınca rahatsızlık doğdu. Konu zaten bir kere Büyükşehir Belediyesinin konusudur. 1/5000 plan ölçeği, İBB yetkisindedir. O kararı veren, Ekrem İmamoğlu’nun atadığı bürokratlardır. Kurulun hiçbir yerinde AK Parti yoktur. İtirazlara cevap veren merci, meclis komisyonu olmaz. Bahsettiğiniz itiraz dilekçelerinin yarısı da bir kişiye ait.  Soru sorma merci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Müdürlüğüdür. İmar Komisyonumuzla beraber, bu konuyu Temmuz ayında Büyükşehir Meclisine gelmeden önce, biz ortak komisyon toplantısını yaptık. Orada, bu halat fabrikasını da konuştuk. Ortak fikir birliğiyle dedik ki eğer Büyükşehir Belediyesi, bu itirazı böyle cevaplarsa; meclise de böyle gelirse meclis komisyonu da bize fikrimizi sorarsa, uydundur, diyelim diye ortak karar aldık. Buna rağmen gürültü kopartıyorsunuz. Ortak konuşuyoruz. Birlikte konuşuyoruz. Birlikte karar alıyoruz. Sonra bunun tersini yapıyorsunuz. Bir de suçluyorsunuz. Beykoz’un imar planlarıyla ilgili beraber çalışmayalım mı, çalışalım. Çalışmak zorundayız. Bütün çalışmalar, Büyükşehir Belediyesi Yönetimiyle birlikte yapılıyor. Çünkü 1/5000’lik plan, onların sorumluluğu. Mahkemeye onlar cevap veriyorlar.”

‘Beykoz’un imar sorununu birlikte çözelim’

Kabahasanoğlu sözlerinin devamında Belediye Başkanı Murat Aydın’ın “Beykoz planlarını muhalaefet yapsın” sözlerinin saptırıldığını söyleyerek konuşmasını şöyle tamamladı. “Başkanımız Pazartesi günü samimi ve şeffaf bir şekilde Beykoz’un imar sorununu iktidarıyla, muhalefetiyle STK’larıyla hep beraber, ayrı gayrı olmaksızın birlikte çözelim dedi. Hatta CHP meclis üyelerine dönerek fazla yoğunluk olmadan siz nasıl istiyorsanız öyle yapalım dedi. Daha bunun neyini tartışıyoruz. Hepimizin derdi eğer Beykoz ise buna farklı yorumlar yüklemek yanlış olur. Derdimiz eğer sorun çözmekse elimizi taşın altına hep birlikte sokacağız.”

Gaye Zayıf: ‘Grup Başkanvekiliniz, usul gereği adını yazdırmayanlara söz vermeyelim’ dedi.

Meclis Başkanvekili Gaye Zayıf, “Grup Başkanvekili son konuşmayı yaptı. Grup Başkanvekiliniz, usul gereği adını yazdırmayanlara söz vermeyelim, dedi. Cemal Bey’in konuşması başka cevap hakları doğuracak. O yüzden gündeme geçmek istiyorum.” diyerek uyarılarda bulundu ve gündem maddelerini oylamaya sunarak, toplantıya devam etti.

Aydın Düzgün: ‘Çıkın meclisten’

Bunun üzerine seyirci locasından meclis gündemini takip eden CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün oturduğu yerden kalkarak CHP meclis üyelerine “Çıkın, madem konuşturmuyorlar. Kendileri konuşsun. Dışarı çıkın.” diyerek CHP Meclis Grubu üyelerine seslendi. Bunun üzerine CHP Grubu, toplantıyı terk etti.Gündemde yer alan 7 madde AK Parti ve MHP meclis üyelerinin oy birliği ile kabul edildi.  Bir sonraki toplantı 5 Ekim Pazartesi saat 10.00’da gerçekleştirilmek üzere birleşim sona erdi.

GÖRÜŞÜLEN RAPORLAR ŞÖYLE:

1-Beykoz İlçesi, Paşabahçe Mahallesi 247 ada 6 parsel ve 247 ada 26 parsel ile ilgili trampa işlemleri hakkındaki Hukuk ve İmar Komisyonu Raporu.

2-Beykoz İlçesi, Paşabahçe Mahallesi 247 ada 26 parsel ve 247 ada 16 parsel ile ilgili trampa işlemleri hakkındaki Hukuk ve İmar Komisyonu Raporu.

3-Beykoz İlçesi, Paşabahçe Mahallesi 247 ada 26 parsel ve 247 ada 16 parsel ile ilgili trampa işlemleri hakkındaki Hukuk ve İmar Komisyonu Raporu.

4-Beykoz İlçesi, Paşabahçe Mahallesi 247 ada 28 parsel ve 247 ada 26 parsel ile ilgili trampa işlemleri hakkındaki Hukuk ve İmar Komisyonu Raporu.

5-Filistin Gazze Belediyesi maddi destek talebi hakkındaki Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.

6-Asfalt kaplama uygulamalarının yapılabilmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından yardım talep edilmesi hakkındaki Hukuk ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.

7-Park ve Bahçeler Müdürlüğünün Aktarma İşlemleri hakkındaki Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.

8-‘‘Muhtelif Cins ve Miktarlarda İş Makinesi ve Araç Kiralama işi’’ ihalesi hakkındaki Hukuk Komisyonu Raporu.

 

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb