Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 2.07.2021 3299 Görüntüleme

PAYLAŞIM ÇILGINLIĞI

Önceki yazımı sosyal medya kullanıp ta takip edilmekten endişe duyanlar için yazmıştım. Bu yazımda ise biraz daha özel sosyal medyacılara yer vereceğim. Özel dememim sebebi; mesaj çılgınlarından hatta çeşitli sosyal medyalardaki grup çılgınlarından bahsetmek…

Biraz da pandemi sebebi ile artık sıklıkla bir araya gelemeyen dernek üyeleri başta; dostlar, arkadaşlar, kanarya vs. sevenler artık her ne sebeple olursa olsun özellikle whatsapp uygulamasında grup kurup sosyalleşmek amacında iken, grup üyelerinden bazılarının umarsız paylaşım çılgınlığı yüzünden diğer üyelere baygınlık geçirene kadar taciz etmesi ile son buluyor. Tabi sadece whatsapp uygulaması olmasa da diğer bütün özel medya kanalları kullanmak sureti ile paylaşım çılgınlığı aldı başını gidiyor. Aklı olan ya da durumun farkında olan hemen gruptan ayrılıyor, ama nezaketen grup kurucularını kırılmasını istemeyen benim gibiler katmerli taciz zedeler oluyor. Bir de bu özel kanalları işlerinde kullananlar var. Haliyle her seferinde uzun uzun telefonla konuşmaktansa ya da ulaşılma sorunu olanlara işleri ile ilgili mesaj göndermek veya almak zorunda olanlarımız var. Tüm bu paylaşım çılgınlarının kurbanı olup işlerinden olanlar veya onun için önemli mesajları kaçıranlar sadece taciz altında değil aynı zamanda maddi tehdit altında kalıyor.

Özellikle siyasi içerikli paylaşımları o gruptan alıp bu grupta paylaşan hatta gruplarda paylaşılan önceki mesajlara bakmadan aynı mesajı paylaşan çılgınlar hemen herkesi bezdirmiş durumda. Sizce de saygısızca değil mi? Hem takip etmiyorsun, hem pek çok kişiyi meşgul ediyorsun, sonra da ‘Ama bu çok önemli’ diyorsun. Yahu milletin iflahı kurumuş, düşmüş ekmek derdine. Hemen herkesin kendine özel pek çok sorunu varken senin için önemli diye niye taciz ediyorsun? Demek ki keyifler iyi, vakitler bol bol, yapacak başka bir işinde yok. İyi de amaç ne? Muhalefet etmekse bunu yapan profesyoneller var zaten. Yok, amaç fikrini pekiştirmekse, kime ne? Vatan kurtarmak derdinde isen, o mesajlarla olmayacağını anlamak gerek. Bir de ne var yani bilgilendirme yapıyorum diyen zevzekler var, onlara hiç dayanamıyorum.

Hele hele grupta biri mesleki veya sosyal bir başarı elde etmesin ya da herhangi bir yakını vefat etmesin, tebrik veya taziye mesajı yazmayı kimse atlamıyor. Yahu kardeşim gerçekten samimi isen bizzat kendisini arayabilir, ya da doğrudan kendisine mesaj gönderebilir, hatta kalkıp gidip bizzat duygularını paylaşabilirsin.

Özel gruplardaki bu eziyet nedir, arada genel kurul ilanı yapılıyor kimse görmüyor. Adamın canı yanmış kan lazım diyor kimse görmüyor. Bunlara benzer o grubun kurulmasına sebep bir mesaj gelmesi gerekirken, gösteri mesajları arasında kaybolup gidiyor.

Şimdi biraz ne olması gerektiğini anlatayım. Önce birbirimize saygılı olmalıyız. Fikrini takip edip, hakkında görüş bildirmeyeceğin üyelerin olduğu gruplarda olmayacaksın, hadi nezaketen ayrılamadın, paylaşım bari yapmayacaksın. Bunun adı sosyalleşmek falan değil, bilakis asosyalleşmek oluyor. Grubun kuruluş amacının dışındaki görüşleri bir zahmet paylaşmayacaksın. Hele hele laf olsun diye grup kurup kimseyi töhmet altında bırakmayacaksın. Eğer grubun her üyesi birbirinin fikrine saygı duyuyor ve paylaşımlar karşılıklı bir tartışma, fikir alışverişi hatta bir eyleme dönüşüyorsa, vaktinizi harcamaya değer.

Aksi halde herkese sınırlı sayıda verilen vaktinizi boşa harcamak zorunda kalırsınız, mesajları silmek hatta okudu yapmak için toplu çareler ararsınız. Gözünüzü dikkatinizi telefondan başka yere vermeseniz bile başa çıkamayabilirsiniz.

Sonuç odaklı olmak gerek, attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değecek derler.

Siyasi profesyonellerden bahsettim ya; profesyonel demek geçimlerini siyasetten elde edenlerden bahsettim, sizin geliriniz siyasetten değil de sadece olaylara hassasiyetinizden paylaşım yapıyorsanız bu yazımda açıkça yazıyorum; yöntem maalesef bu paylaşımlar değildir. Daha samimi, daha organize en önemlisi daha saygılı bir yöntem bulmalı ya da yaratmalısınız. Yoksa it ürür kervan yürür. Sizde öyle bakarsınız artık o bakmanın ne bakması olduğunu da yazmayayım. Üzerine alınanlar bana tepki vermesinler.

Benden yazması.

Siz değerli okuyucularıma küçük bir fikir verebildiysem ne mutlu.

02 Temmuz 2021

Gökhan Taneri VURAL

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb