Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 3.02.2022 1408 Görüntüleme
Muharrem Kaynak

Muharrem Kaynak

KİM NE DERSE DESİN, KARAR VERECEK OLAN SENSİN “DÜŞÜN TAŞIN ve KARAR VER”

Konular, problem ve meseleler size ait olsa bile, herkes size bir şeyler söyler ve söyleyecektir. Kim ne derse desin son kararı verecek olan yine siz olmalısınız. Konu, mesele ve problemler size ait olduğu halde, ne yapmanız gerektiğine karar veremiyorsanız ve sizin yerinize bir başkası karar veriyorsa ve sizde buna müsaade ediyor ve rıza gösteriyorsanız gelin bu yazıyı hep birlikte yazalım ve okuyalım.

Kişinin yukarıdaki tutum ve davranışta olması bize onun akıl ve fikirden, en önemlisi bilgiden ve beceriden yoksun olduğunun bir işareti gibi gelebilir. Aklı ermiyordur, kararsızdır, ya yaşı küçüktür veya çaresiz kalmıştır, yeterli bir bilgi birikimine ve tecrübeye sahip değildir, bilgi noksanlığı vardır…vb.  Sebeplerle kişi ne yapacağına karar veremez.

Kişi neyi nasıl yapacağına dair hal tarzlarına ait seçenekleri değerlendirirken, şık ve olasılıklar konusunda da bir fikir sahibi olmayabilir. Veya tüm bunlardan ayrı olarak, karar verme aşamasına henüz gelmemiştir, hele biraz dursun… biraz daha bekleyelim ve önümüzü görelim aşamasındadır veya işi tamamen oluruna bırakmıştır. Örneğin kişi, benim çalışarak kazanıp biriktirdiğim… Kadar param var ne yapmalıyım ve bu paramı nasıl değerlendirmeliyim deme aşamasına geldiğinde, karşısına aşağıdaki gibi birçok alternatif çıkacaktır.

Bankaya yatırıp faiz getirisi elde etmek, dövize yatırıp kur farkından kazanç temin etmek, altına yatırmak, gayri menkule “konut, arsa veya tarlaya” yatırım yapmak, borsaya girip hisse senedi almak, ticaret, tarım- ziraat ve hayvancılık alanında veya sanayi alanında yatırım ve üretim yapmak…vb.

Kişinin sahip olduğu değerlerin (mal, para, kapital) miras yolu ile elde edildiğini kabul edecek olsak bile yine yukarıdaki seçeneklerden birisi tercih edilecektir. Keza bu sahip olunan değerler, hiçbir emek, çaba ve gayret sarf etmeden piyango ikramiyesi olarak kazanılmış veya ” halk ağzı ile haybeden kazanılmış ” ise de aynı seçenekler yine önümüze çıkacaktır.

İşte tüm bu kazanç ve seçenekler önümüzde, elimizde ve cebimizde olduğu halde hala karar veremiyorsak veya şeytana uyarak parayı ve elde olanı çarçur etmek istemiyorsak, o zaman bir bilene danışmak en doğru hal tarzı olacaktır.

Bu örnekler çoğaltılabilir, hangi okula gitmeliyim, hangi mesleği seçmeliyim, hangi iş kolunda çalışmalıyım, evlenmeliyim ama kiminle, her çağrıldığım yere- toplantıya gitmeli miyim, kime, ne kadar ve neden yardım etmeliyim, hangi dernek, kuruluş ve kooperatife üye olmalıyım, hangi siyasi partiye oy vermeliyim dahil… vb. birçok konu ile karşılaşabiliriz.

Avukat bürolarında bile “danışma ücrete tabidir” tabelası vardır, bu sebeple sahip olunan meblağ çok büyük “atla- deve” değilse veya konu maddiyat ve paradan ayrı olan konulara dair ise pek danışmaya gerek olmayabilir, bu tür konular aile bireyleri ile değerlendirilebilir veya yakın çevre ile istişare edilerek (şef, müdür, amir, başkan, patron) karara varılabilir. Karı -koca, anne -baba- çocuklar, tüm aile bireyleri ile arkadaşlarla, yakın akrabalar ve dostlarla birlikte de bir karara varılabilir.

Herhangi bir konuda karar vermeden önce, çok iyi düşünülmeli, sorulmalı ve sorgulanmalı, fayda ve mahzurlar irdelenip- incelenmeli, yine de karar verilemiyorsa mutlaka bir bilene danışılmalıdır. Çünkü; Hatalı ve yanlış kararlardan geriye dönüş her zaman mümkün olmayabilir.

Sonuç olarak ne diyoruz; Her ne olursa olsun karar sizin denildiğinde veya karar verme aşamasına gelindiğinde, tüm bu alternatifler ve öneriler düşünülmeli ve kişi kendi iradesi ile kendi kararını verebilmelidir.

02 Şubat 2022

Muharrem Kaynak

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb