Yılbaşı geldi mi tıpkı bayramlar gibi hemen herkes birbirlerine kutlama mesajları gönderir. Başta sağlık, mutluluk, başarı gibi temennilerde bulunan umutları tazeleyen çeşitli mesajlar alır başını gider. Günümüz teknolojileri kullanılarak toplu olarak mesajlar, çeşitli resim ve videolar eklenip pek çok kanaldan gönderilir de gönderilir. Sanırsın herkes mutluluk böceği olmuş, çekilen zorluklar ve acılar unutulmak istercesine yeni yıla dair umutlar, hayaller, temenniler havalarda uçuşur. Fena bir şey değil ancak teknolojimiz sağ olsun telefonların, bilgisayarların hafızaları dolar taşar, çoğu okunmadan silinir, yoktur birinin diğerlerinden farkı, sıradanlaşır hatta fenalık getirir.

Hâlbuki telefonla olsa bile aranıp bizzat konuşmak yerine geçer mi?  İçtenlikle yapılan bir konuşmanın yerini mesajlar alabilir mi? İşinde gücünde olanlar yakın çevresini arıyor, hatırlarını sorup yeni yıllarını kutluyorlardır hatta yeni yılda birbirlerine daha yakın olmak istediklerini gönülden söylüyorlardır. Peki, siyaset yapanlar ne yapacaklar herkesi tek tek aramak imkânsız, zaten öyle bir zaman da yok, sabır da yok, mecburen mesaj gönderilecek tıpkı geçen bayramdakine benzer dilekler, temenniler.

Bu sıradanlığı aşmak, seçmeni ile daha sıkı iletişim kurmak isteyen siyasiler için fark yaratmak başlı başına bir meslek kolu ortaya çıkardı. Kişisel itibar yönetimi, marka bilinirliği arttırma ve bunlar gibi meslekler oluştu, danışmanlar hatta danışmanlık firmaları var. Tabi kaç siyasi bu tür konulara bütçe ayırıyor, seçim olamadan böyle şeylere ne gerek var diyenler, basit mesajları yeterli bulanlar çoğunlukta. Ancak seçmeni ile iletişimi arttırmak her siyasinin başlıca görevlerinden olsa gerek, ne de olsa getirisi tekrar kendisine olacaktır. Bir çeşit kendi işine yatırım yapmak gibi. Kurumlar için bunun adı reklam ama siyasiler için reklam hayli itici bir durum. Haliyle içeriği duygusal ve kişisel olmalı, mümkün olabildiğince birebir, yüz yüze iletişim kurulmalı. Teknolojiyi kullanabilenler internet üzerinden seminerler, sosyal medyalardan canlı yayınlar, kendi sesinden otomatik yanıtlayıcı telefon santralları, halk günü adı altında sohbetler v.b. gibi pek çok yöntem uyguluyorlar. Profesyonel destek almaktan çekinmeyen siyasiler her geçen gün iletişimi arttırıyor ama bu iletişimin devamlılığını sağlamak, tekrarında önceki iletişimi hatırlamak, kişiye özel anıları paylaşmak başlı başına bir metot gerektiriyor.

Farklı bir yöntem yazmam gerekirse şöyle eskilerden kalma ama sıcacık duyguları kısacık yazılarla ileten bir yöntem yazayım. Sosyal medya henüz ortada yok iken herhangi bir seyahate giden kişi sevdiklerine tebrik kartı diye bir şey gönderirdi. Hem de postayla. Köşesinde değişik bir pul ve üzerinde tarihi olan bir damga, ön yüzünde gidilen yerin güzel bir resmi ve arkasında kısacık bir not genelde sevgi içerikli olurdu. Gönderilen kişinin adına özel yazılmış, onu düşündüğü için el ile yazılmış basit, kısa bir not. Ne kadar önemli bir iletişim aracı idi. Daha fazla şey yazmak isteyen mektup yazar zarfın içinde gönderirdi. Şimdilerde bolca sosyal medya ve elektronik posta ile bu iletişim yöntemi neredeyse unutuldu. Topluca yazılmış bir ileti hiç size özel yazılmış bir iletinin yerini tutar mı? Aynı duyguları hissettirebilir mi? Nostaljik de olsa en azından fiziki olarak dokunup, saklayabileceğiniz bir kâğıt parçası bazı kişiler için umulmadığı kadar önem taşıyabilir.

Ben de okurlarıma özel yeni yıl mesajımı bu yazıyla ileteyim.

Sevdiklerinizin duygularını daha çok önemsediğiniz, düşünebileceğinizden çok mutlu olabileceğiniz, teknolojiyi hayatınızı kolaylaştırırken değerlerinizi unutturmayacağı, sağlıklı, huzurlu nice yıllar dilerim.

Umut etmekten vazgeçmeyelim.

30 Aralık 2022

Gökhan Taneri VURAL