Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 24.03.2023 1363 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

YOK OLANI VAR SANMAK

İnsan, evrenin büyüklüğü ve gücüne oranla bir hiçtir. Denizdeki kum, gökte uçan sinek kadar hükmü yoktur bu düzende. Evrende ufacık kum tanesi kadar olan bir dünyada, depremlere, sellere, fırtına kafa tutamaz. Durum buyken insanoğlu eğitimlisinden cahiline, kendini olduğundan büyük, olduğundan mühim görmeye meyillidir. Bu eğilim cahillerde daha yüksektir üstelik. Bu yüzdendir ki her fırsatta ve en güçlü bir şekilde var olduğunu çevresine hissettirmeye çalışır.

Gücünü fazla abarttığı, kendini çok önemsediği için de çok hata yapar; ancak hatasını kabul etme noktasında çok cimridir. Adına devlet dediği sistemler kurar, devlet işlerini devredeceği hükümetler oluşturur. Anayasalar, yasalar yapmak üzere meclisler, onları uygulayacak yargı kurumları kurar. Kurar ama kurduğu bu sistemleri, olduğu gibi değil de işine geldiği gibi kullanmaktan da geri kalmaz. İşin üzücü yanı bu hoyratlıktan din bile bolca nasibini alır.

Bu girişten sonra bazı sorular sormak istiyorum:

Adımız seçmen olsa da biz gerçekten seçmen miyiz? Seçimlerimizde özgür müyüz? Seçimlerde kendimizce uygun ve layık gördüğümüzü mü seçiyoruz, yoksa partimizin bize hiç sormadan önümüze koyduğu birini mi onaylıyoruz? İkinci şık geçerli olduğuna ve tek seçmeni lider olan birilerini tasdik ettiğimize göre; bu ülkede yıllardır seçim yapılmıyor. Mevcut siyasi partiler yasası ve seçim yasaları değişmediği müddetçe de bu yalan çarkı dönmeye devam edecek; biz de kendimizi seçmen ve mühim adam saymaya devam edeceğiz.

Seçtiğimizi sandığımız kişiler gerçekten var mı sahi?

28. Yasama döneminde C. Başkanı Erdoğan’ın tek başına yürürlüğe koyduğu kararname sayısı TBMM’den geçen yasalardan daha fazla. Üstelik meclisten geçenlerin çoğu eften püften şeyler. Hayati konulardaki tüm düzenlemeler cumhurbaşkanı kararnamesiyle yapılmış. Anayasa, yasalar; tek kişinin ağzında sakız olmuş. Kendini, milletin ve ona ait tüm kurumların sahibi sanan biri, bu hükümlerden istediğine uyuyor, istemediğini ayak altına alıyor.

Hal buyken meclis hala kendini var sanıyor. Mebuslar çatır çatır maaş alıyor, kasım kasım kasılıyorlar.

Yıllardır girdiği her seçimi kazanan bir Erdoğan gerçeği var. Onun bu başarısının gerçek mimarı olan muhalefet, kendini var sanıyor, üstelik çok da önemsiyor. Sanki ortada bir Danıştay, Anayasa Mahkemesi varmış gibi, oralara açtığı davalardan medet umuyor ve boşuna oyalanıyor, zaman kaybediyor.

Üstelik bunu yaparak hiçbir hukuk kuralını tanımayan iktidara, onun emir kulu olmuş yargıya meşruiyet kazandırıyor.

Muhalefet liderleri, Erdoğan’ın yaptıklarını, bundan sonra da neler yapabileceğini anlatıp toplumu tedirgin ediyorlar; ama böyle bir durumla karşılaştıklarında, muhalefet olarak nasıl bir önderlik sergileyeceklerini, toplum olarak bizim ne yapacağımızı, söylemiyorlar.

Onlar da kendilerini var sanıyorlar.

Bu gidişat değişmedikçe bu ülkede iyiye güzele dair bir şeyler umut etmek anlamsız.

Erdoğan, kimseyi dinleyecek durumda değil artık. Oraları geçti.

Bu nedenle sözlerimin asıl muhatabı muhalefettir.

Siz muhalefet liderleri;

“Erdoğan şunu yapıyor, bunu yapıyor”u bırakın artık. Adam koca memleketi resmen bitiriyor. Beton mikseriyle vatan sathında keyfine göre drift yapıyor. Bunu her depremde, selde, çarşıda, pazarda herkes görüyor, görmek istemeyen de yakında canı daha çok yandığında görecek.

O gün, o mahut gün geldi, gelecek de siz o gün ne yapacaksınız? Onu anlatın bize.

Ya siz, siz değerli vatandaşlarım; önünüzde genç, idealist, 2500 yıllık köklü devlet geleneğinin temsilcisi ŞAHLANIŞ PARTİSİ VARKEN daha ne kadar sığ sularda boğulmaya devam edeceksiniz?

Masallarla avunmayı bırakın artık. Girin kolumuza, huzurlu yarınları el ele birlikte kuralım.

En kalbi saygılarımızla…

MEHMET MAHMUT YILDIZ

ŞAHLANIŞ PARTİSİ KURUCU GENEL BAŞKANI VE GENEL BAŞKAN VEKİLİ

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb