30 Ağustos Zafer Bayramı her yıl kutlanmakta ancak milletimizin bizzat büyük babaları ve annelerinin o tarihlerde ki fedakârlıkları ve neden bu inanılmaz mücadeleyi verdikleri bazılarımız tarafından unutulmuş gibi görünüyor. Yabancı devletlerin esareti altına girmemek, evlatlarının ve geleceğinin böyle bir boyunduruk altında yaşamasını engellemek, kendi topraklarında bağımsız ve refah içinde yaşamasını hayal ederek büyüklerimiz canlarını, mallarını feda etmişlerdir.

O günlerin şartlarında vatan işgal altında, devleti yönetenler yabancı devletlerin talepleri doğrultusunda milletine karşı kararlar almakta, hatta bu işgale karşı duranları da vatan haini ilan ederek, ölüm fermanları çıkarmaktaydı.

Zaten nüfusu 13 milyon civarında olan milletimizin özellikle erkekleri Balkan Savaşları, Sarıkamış Harekâtı ve Çanakkale Savaşları sebebi ile oldukça azalmış hatta 15 yaşındaki çocuklar bile askere alınmışlardı. Uzun yıllar süren bu savaşlarda yitip giden şehitlerimiz, köyüne geri dönemeyen büyük babalarımız sebebi ile Anadolu’nun pek çok köyünde erkek nüfusu çok azalmıştı. Köylerde kalan anneler, ablalar, kız kardeşler, çocuklar yabancı devletlerin desteği ve güdümü ile hareket eden çeteler tarafından yağmalanıyor, hatta ırzlarına geçiliyordu. Bu zulme engel olmaya çalışan az sayıdaki gençler de ordumuz tarafından engelleniyor ve öldürülüyordu. Bu hain ilan edilen namusunu, malını, toprağını koruyanların adı Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri idi. Yurdun hemen her bölgesinde ayrı ayrı oluşan bu grupları organize bir orduya dönüştüren muhteşem deha da Mustafa Kemal ATATÜRK oldu.

Bu şartlar altında Ankara’ya sadece 70 km uzaklıktaki Haymana’ya kadar karar gelen işgal kuvvetlerini geri püskürten, Afyon da büyük taarruzu başlatarak İzmir’den denize döken komutanın adı da Mustafa Kemal ATATÜRK idi. Üstelik bütün bunlar o zamanın şartları altında silah mühimmat yoklukları ile Anadolu’yu bir baştan bir başa yürüyerek gelen ve koşarak düşmanı vatandan atan kadını erkeği ile bu milletin büyük baba ve anneleri idi.

Bütün bu fedakârlıkları ve ahfadın cansiperane mücadelesini içinde hissetmeyen zaten Zafer Bayramı kutlamalarına ya katılmıyor ya da siyaseten göstermelik katılıp sonrasında günlük hayatına devam ediyor. Evinin işyerinin camına bayrak asmayanlar bile var. Tatil olduğu için plan bile yapanlar var.

Gelin siz onlardan biri olmayın. Evlatlarınıza, yakınlarınıza bu muhteşem zaferi hissetmeleri için elinizden geleni yapın. Kendi büyüklerinizin fedakârlıklarına uygun bir yaşam sürdürmek, davranışlarda bulunmak, hatta bu mücadele sonrasında kurulan devletimizi yüceltmek ahfadımıza karşı borcumuzdur.

Üzerinden yüz yıl geçen İşgal artık zamanımızda sadece askeri güçlerle yapılmıyor. Ekonomik, sosyal, siyasal yöntemler ile yavaş yavaş yapılıyor. Üstelik bizzat içimizden bazılarını satın alarak, hayal edebileceğinizden daha çok imkânlar sağlayarak, buna karşı duranları yıldırarak, baskı altına alarak yapılıyor. Ama her şeye rağmen bu millet asla işgale izin vermez, asla torunlarının esaret içinde yaşamasına izin vermez.

Ne de olsa damarlarında akan kan asil ve iman dolu serhatti var.

30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun. Bu vatan uğruna şehit olmuş, gazi olmuş, samimiyetle mücadele etmiş canlarımızı rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz.

30 Ağustos 2023

Gökhan Taneri VURAL