Genel seçimler sonrasında ortaya çıkan manzara hem iktidar cephesinde hem de muhalefette bir iç hesaplaşma ve yeniden durum değerlendirmesi ihtiyacı doğurdu. Devlet Bahçeli’nin nerdeyse kayıtsız-şartsız desteği sayesinde CUMHUR İTTİFAKI’nın eli bir ölçüde daha rahat. Cumhurbaşkanı Erdoğan Devlet Bahçeli Modeli diyebileceğimiz %50+1 sisteminin başına açacağı olası sıkıntıları fark ederek bu sistemin değişmesini savunsa da Devlet Bahçeli’nin öfkeli çıkışı ile bu sıkıntısını şimdilik halının altına süpürmüş görünüyor. Ancak kesin olan bir şey var ki Erdoğan yerine koyacak birini bulursa Bahçeli’den ayrılmaya hazır. Parti içindeki kıpırtılar, Diyarbakır’da bir bulvara Şeyh Sait adı verilmesi gibi adımlar yeni bir “Kürtlerle Dans” sürecinin adımları olarak değerlendirilebilir.

Ana Muhalefet partisinde de sancılar sürüyor. Bir genel başkan değişikliği ve kadro yenilenmesine rağmen CHP’de henüz taşlar yerine oturmuş değil. Ekrem İmamoğlu faktörüne ve yeni genel başkan Özgür ÖZEL’in gençliğine ve dinamizmine rağmen yerel seçimler öncesinde, sancılı bir süreç yaşanacağı kesin gibi görünüyor. Belediye başkan adaylarının belirlenmesi sırasında parti teşkilat ve kadrolarında ortaya çıkabilecek küskünlükler bu partinin karnını ağrıtacak.

İYİ Parti’nin ittifakı terk etmesi, parti taban ve kadrolarının Saadet, Deva, Gelecek partisi ile işbirliğine sıcak bakmaması da bu partinin önündeki önemli sorunlardan biri.

Yeni adıyla DEM Parti de bir yol ayrımında sayılabilir. Yerel seçimlerde özellikle Millet İttifakı adına kazanılan büyükşehirlerde seçime tek başına girme kararı alınsa da bu parti pazarlığa açık bir konumda beklemede. Kendine yakın veya çıkarına uygun gördüğü cephede yer almaya hazır. Gelinlik kız ya da kısmet arayan delikanlı gibi münasip bir aday gözlemekte.

CHP bu konuda daha açık ve istekli olsa da Karadeniz ve İç Anadolu merkezli seçmeninin bu konudaki alerjisini hesaba katarak ölçülü davranmak zorunda. İktidarın elindeki medya gücü ve trol ordusuyla bu konudaki her adımı köpürterek toplumu manipüle edeceği açık. İktidar partisi ise bu konuda adım atarken Bahçeli’nin katırlarını ürkütmemeye çalışacak.

Yerel seçimler öncesinde en büyük sorunlarla karşılaşacak olan parti ise İYİ Parti. Genel Başkan AKŞENER, genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde sergilediği gerekçeleri haklı da olsa, uygulaması sorunlu olan hırçın tavırları aylardan beri giderek artan düzeyde sürdürmekte. CHP ile birlikte hareket ederek ve eski adıyla Yeşil Sol Parti’nin de desteği ile Millet İttifakı adına kazanılan 11 Büyükşehir Belediye Başkanlığının geleceği kesin biçimde Meral Hanım’ın tavrıyla bağlantılı. Onun şu anki tavrı, bu belediyelerden çoğunun Cumhur İttifakına geçmesine neden olacaktır. Bu davranışın AKP’nin işine yarayacağı kesindir de İYİ Parti’nin ne işine yarayacağı çok su kaldırır.

Siyasette amaç kazandırmaktır, kaybettirmek değil. Akşener, bu duruşuyla partisi adına hiçbir şey kazanamayacaktır. Parti kadroları şimdiden sancılanmakta ve bu partiden ciddi anlamda kopmalar yaşanmaktadır. Bu kopuşların seçime kadar artarak süreceği de açıktır. Tüm seçim çevrelerinde tek başına meydana çıkacak olan İYİ Parti birkaç ilçe dışında belediye başkanlığı kazanamaz. CHP ile iş birliği yaparak gireceği seçimlerde ise Cumhur İttifakında olan birkaç belediyeyi daha kazanma şansları olacaktır. Akşener bunu bilmiyor olamaz. Partisinin gücünü bu yolda koz olarak kullanmak yerine kapıları tekmelemesi izahı kolay olmayan bir tavırdır ve İYİ Parti’nin siyasi geleceği üzerine oynanan bir kumardır.

Mensubu olduğum Şahlanış Partisi, siyasetin toplumun beklentileri doğrultusunda şekilleneceğine inanır. Kibirle, şişkin ego ile siyaset yapılamayacağının farkındadır. Bu nedenledir ki temel ilkeler ve milli menfaatler bazında gereken her durumda ve her yerde fedakârlık yapmaya, fedakârca çalışmaya hazırdır. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu seçim sürecinde de kendine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.

Türkiye gerek iktisadi gerekse sosyal tahribat nedeniyle ciddi meselelerle karşı karşıyadır. Böyle günlerde nefsani davranmak bu ülkeye ve insanımıza ihanettir.

En kalbi saygılarımla…

MEHMET MAHMUT YILDIZ

ŞAHLANIŞ PARTİSİ YÜKSEK İSTİŞARE KURULU BAŞKANI