reklam
Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 25.09.2024 627 Görüntüleme

BU NASIL İTİBAR?

Öncelikle Yunan botlarının ellerini kollarını sallayarak karasularımızı ihlal etmekle kalmayıp, sahillerimize kadar gelmelerini şiddetle kınıyor, ülkemizde konuyla ilgili yetkilileri bu olay nedeniyle ayıplıyorum.

Yıllardır “hudut namustur!” diyen komutanlarımız bize yanlış mı öğrettiler? Adamlar son derece rahat ve büyük bir özgüven içinde resmi gemiyle kıyılarımızda at oynatıyor… Bu nasıl bir duyarsızlık?

Kara sınırlarımızda, mavi vatanda gözünü kırpmamacasına nöbet tutan Kahraman Ordumuzdan ayrılarak İç İşleri Bakanlığına bağlanan Sahil Güvenliğimizin bu olaya anında müdahale etmemesi de enteresan. Daha önce hava sahası ihlallerine anında reaksiyon gösterip, “it dalaşı” yapan uçaklarımızı biliyoruz. 1995’te Kardak kayalıklarında Yunan oldu bittisine savaşı göze alarak Orduyu alarma geçiren hükümetlerimizi ve askerimizi düşününce bugün yaşananları anlamıyorum.

Yıllardır Adalar Denizinde (EGE) Yunan askerleri tarafından işgal edilen ada ve kayalıklarımızla ilgili zaman zaman medyada yer alan yayınlarla öğrendiğimiz “EGE’ Denizinde AİDİYETİ ANLAŞMALARLA YUNANİSTAN’a DEVREDİLMEMİŞ ADA ve KAYLIKLAR” konusunun da ötesinde Yunan askerleri sahile kadar gelmekle kalmamış, karaya ayak basarak orda duran Zodyak botu da alarak bölgeden ayrılmışlardır.

İlk ihlal 20 Eylül’de Bordum, Akyarlar, Meteor Koyunda bir vatandaşın 112’yi arayarak bir Yunan sahil güvenlik botunun bir şişme botu kıyıya kadar takip ettiği ve şişme bottaki kişinin karaya çıkıp izini kaybettirdiği ihbarıyla ortaya çıktı.

İkinci olayda, Bodrum’un ardından Datçalı bir balıkçı tarafından çekilen ve sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, Simi (Sömbeki) Adası’nda konuşlu olan Yunan sahil güvenlik botunun Datça’nın bir koyunda karaya kadar geldiği, bottan inen maskeli bir kişinin karada bulunan zodyak botu denize çekerek, Yunanistan sahil güvenlik botunun nezaretinde koydan uzaklaştığı yavaş hareketlerle Sömbeki (Simi) Adası’na doğru gittiği ve görülüyor.

Bu nasıl iş yahu??? Bilinçli olarak yapılmış bir ihanet olmasa da tam anlamıyla bir Gaflet ve delalet ortamı oluşmuş. Keşke biri yetkili misliyle mukabele edip, ateş açsa, o Yunan sahil güvenlik teknesini vurup batırsaydı.

Öte yandan ülkeye göz göre göre 13 milyon sığınmacı sınırlarımızdan rahatça girerken, sahillerimizde rahatça boy gösteren Yunan sahil güvenlik tekneleri çok da rahatsızlık yaratmıyor herhalde.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides’e ihlalden ötürü rahatsızlığını iletmiş!!! İş işten geçtikten sonra ne anlamı var…

Bence bu konuda Dış İşleri Bakanlığı diplomatik girişimleri yaparken, Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı gerekli tepkiyi sahada göstermeli ve gerekiyorsa o Yunan botunu fiziki veya silahlı müdahaleyle durdurup alıkoymalı, içindeki Yunan personeli de tutuklayıp sorguya almalıydı.

Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides de iki ülke arasındaki komşuluk ilişkilerine önem verildiğini, olayın siyasi bir yönünün bulunmadığını ifade ederek, yaşanan ihlallerin tekrarlanmayacağının altını çizdi. Bakan Stylianides, konuya ilişkin hemen inceleme başlatıldığını ve gelişmelerden Türk makamlarının bilgilendirileceğini kaydetti.[1]

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Başkanı

Yorumlar

İlginizi çekebilir

1913 LONDRA ANTLAŞMASI

1913 LONDRA ANTLAŞMASI

Tema Tasarım | AnatoliaWeb