Ana Sayfa Yazarlar 24.01.2018 2071 Görüntüleme

PSİKOLOĞUN PSİKOLOJİSİNİ BOZARIM

Dört ay oldu abi, hala alışamadım. Hala her şeye tuhaf tuhaf bakıyorum. Sürekli sorguluyorum. Bu insanlar neden böyle, yok efendim işte neden aceleciler, yok neden sinirliler vs. Sonra kendime seans uyguluyorum. Tamam, Gülşah alış artık kıyaslama yapma. Burası da böyle elbet alışacaksın falan filan derken tam İstanbul’un güzel yanlarını da görmeye çalışıyorum hooop dallamanın biri çıkıyor “Senin burada ne işin var? Biz İstanbul’dan kurtulmaya çalışıyoruz sen buraya mı geldin.”

Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın len. 2 saat kendime terapi yaptım içine ettin oğlum.

Sonra abi ben tekrar başa sarıyorum. Sürekli kafamda Bodrum mu? İstanbul mu?

Tamam, İstanbul’da zorlanıyorsun ama bak Bodrum’da da bunlar vardı. Bunlardan şikâyetçiydin. Şeklinde düşünmekten beynimin bir kısmı kullanılmaz halde.

Geçenlerde bir tanıdık aracılığı ile psikolog ile tanıştım. Sağ olsun birkaç saat konuştuk. Bana sorular sordu ( Bedava ) bende cevapladım. Neyse aradan birkaç gün sonra psikolog ile tanıştıran aracı beni aradı. “Gülşah sen bu kadına ne dedin?”

  • Hangi kadına ne dedim?

Psikoloğa ya.

  • Ne bilim ne oldu ki ne demişim?

Kadın bugün tutturmuş “ben Bodrum’a yerleşeceğim” diyor.

Evet, maalesef bu aralar psikoloğun psikolojisini bozabilecek kapasitede bir psikolojiye sahibim. İstanbul sağ olsun.

Bazen düşünüyorum İstanbul’da masum köylü bir ben miyim? Çünkü en basitinden otobüste hala üfleyen püfleyen bir benim. Herkes normal karşılıyor. Ya da bana öyle geliyor bilemiyorum. Atakent’ten Beykoz’a geleceğim abi, 1. Otobüse binemedim. Bekle bekle 2.otobüse de binemedim. O kadar dolu ki, şoför ön ve orta kapıyı açamıyor. Arkadan binebilirsen şansına artık. Tabi ben acemi yine binemedim. 3. Otobüsü bekliyorum. Ama var ya ettiğim küfürlerin haddi hesabı yok. Normalde ağzım bozuk değildir J İstanbul böyle yaptı. Neyse bindim çok şükür. Ama nasıl bindim nerede duruyorum siz bana sorun. Tam en öndeyim. Camla bitişik, Akbil makinesi ile yapışık. Yani Allah muhafaza bir kaza olsa camdan ilk uçan benim. Çok tuhaf otobüste kimse bir yeri tutmuyor ama kimsede düşmüyor J Ayakları yere değmeyip havada gidenini gördüm. Kendi olduğum yere şükrettim ya.

Şükrettim şükretmesine de asıl işkencenin yeni başlayacağını bilememişim. Abi yukarıdan durmadan akbil geliyor. 5 tane bir geliyor. Arkasına 7 tane bir geliyor. Yetmiyor 4 tane bir geliyor. Ee akbil makinesi yapışık biri olarak da bunları basmak tabi ki de bana düşüyor. Len o değil de kalan para 186tl olanını gördüm. Aha dedim evleneceğim insan dolu akbili var. İstanbul’da önemli bunlar. Utanmadım bağırdım bu akbilin sahibi kim? Baktım hatun çıktı. Bu da benim hayattaki şansım işte J Dur dur asıl bombayı anlatmadım. Otobüse ilk binerken durakta yanımda kadın kızı ve kızın dayısı vardı. O kalabalıkta otobüse binmeye çalıştık. Sadece kadın ve kızı vardı. Adam durakta kalmış binememiş. Ufak kız bağırıyor anne dayım binemedi. Annenin cevabı hoş ama.

  • Sus kızım akbil bastık artık. J

Otobüs şoförlerine de üzülüyorum len. Arkadan biri bağırıyor; “Kaptan klimaları açsana ”önden biri bağırıyor, “ Kış günü klima mı açılır”

O değil de benim İstanbul ile sınavım devam ederken, bir yandan da aile fertleriyle uğraşıyorum. Babam zaten başlı başına olay, ben babamdan hep ayrı yaşadığım için ergenlik dönemimi atladı o. Şimdi birden onun yanına taşınınca kaldığı yerden devam ediyor.

  • Baba yarın Kadıköy’e iniyorum. Arkadaşla buluşacağım.

Yaşım olmuş 32, hala babadan gelen soru; “ Kız mı? Erkek mi?

Benden giden cevap; harf satın alayım.

İstanbul’da ben dışarı çıkıp eve döndüğümde telefonda arayanlara, konuştuklarıma bakıyorum. Liste Ablam, annem, babam üçlüsü arasında gidip geliyor.

Evden çıkarken ablamı arıyorum; abla ben çıkıyorum bilgin olsun

Bir iki saat sonra babam arıyor; vardın mı? Buluştun mu?

Aradan yarım saat sonra annem arıyor; kızım gittin mi? Aralarda ara beni.

Aradan 45 dakika geçer ben ararım, anne ben iyiyim sorun yok. Tamam, kızım ablanı da ara merak etmesin.

Akşam olur eve döneceğim, baba ben bindim geliyorum. Aradan yarım saat sonra ablam arar; yavru neredesin yaklaştın mı?

Yoldayım abla geliyorum. Tamam, eve geçince bir haber edersin.

Evin durağında iniyorum; abla ben geldim bilgin olsun.

Evden içeri giriyorum, babam beni görüyor ama garanti olsun diye baba ben geldim diyorum.

Aradan yarım saat sonra Adana’da olan annemden telefon gelir. Kızım eve geldin mi? Aramadın beni. 

Sizleri seviyorum, esen kalın. Haa bu arada yeni bloğumun adresi teması değişti.www.munferittatilegiderse.net adresinden diğer yazılarıma ulaşabilirsiniz.

Yorumlar

İlginizi çekebilir

SREBRENİTSA SOYKIRIMI

SREBRENİTSA SOYKIRIMI

Tema Tasarım | AnatoliaWeb