Ana Sayfa Siyaset, Sür Manşet 10 Temmuz 2020 2817 Görüntüleme

Sataloğlu: “Bizim konumuz Beykoz halkının menfaati…”

Beykoz Belediyesi Meclisi 2019 Yılı Faaliyet Raporu’nun görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildiği Temmuz Ayı toplantısında ki konuşma metnini Beykoz Yerel Basını ile paylaşan CHP Beykoz ve İBB Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu’nun konuşma metnini aynen yayımlıyoruz.

Beykoz Belediyesi Meclisi 2019 Yılı Faaliyet Raporu’nun görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildiği Temmuz Ayı toplantısında ki konuşma metnini Beykoz Yerel Basını ile paylaşan CHP Beykoz ve İBB Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu’nun konuşma metnini aynen yayımlıyoruz.

Sayın Başkan, Değerli Belediye Meclis Üyeleri, Değerli Birim Müdürleri, Değerli Beykozlular, Değerli Basınımız, sizleri saygı ile selamlıyorum…

Zor bir dönem geçiriyoruz. Beykozluların sağlığı ve hizmetlerin aksamaması için pandemi nedeniyle yoğun bir şekilde mesai harcayan belediye yönetimine, birim müdürlerine ve emek veren emekçilere teşekkürlerimi ayrıca iletmek istiyorum.

Beykoz Belediyesi’nin 2019 yılı faaliyet raporu hakkında grubumuz adına görüşlerimizi belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım.

Eski Başbakanlarımızdan ve 9. Cumhurbaşkanımız Allah rahmet eylesin Süleyman Demirel‘in siyasi literatüre miras bıraktığı güzel bir sözü vardı.

“Meseleleri mesele etmezseniz, ortada mesele kalmaz.”  derdi rahmetli Demirel…

Sizlerde geçtiğimiz 16 yıl içinde Beykoz’un çaresizliğini, geri kalmışlığını mesele etmediniz.

Bu yapılan sunumlardan Beykoz’da hiçbir sorun yok,  var olanlarda çözüldü yani ortada sorun yok demek istiyorsunuz…

Çünkü sizin meseleniz Beykoz değil…

Yeni yeni keşfettiğiniz Beykoz’un eşi benzeri olmayan manzarasına ait filmler, slaytlar, rakamlar, fotoğraflar ve grafikler gösteriyorsunuz.

Ama aynı sorunları konuşuyoruz.

Değerli belediye meclis üyeleri, belediye yönetimin iki asli görevi vardır;

Birincisi: Kaynakların, dürüst ve yasal bir biçimde kullanılması, hizmetlerin sunulmasında etkinlik ve verimliliğin sağlanması ve hizmet önceliklerinin belirlenmesidir.

İkincisi ise: Gelir tabanının artırılması, yeni gelir kaynaklarının bulunması, vergilerin çeşitlendirilmesidir.

Birinci görevde başarılı olamadığınız yıllardır görülüyor. Çünkü yıllardır aynı sorunları konuşuyoruz. Somut olarak raporlarda yer bulan harcanan rakamlar yığınını oluşturan milyonlar var.

İkicisinde ise bu dönem başlarken yaptığınız konuşmalar ile farklı bir şey olacak gibi algı yarattınız ama orda da sınıfta kaldınız.

Bırakın yeni gelir kaynakları yaratmayı, vakıfların kullandığı yerlerden gelir elde etmediğinizi hatırlatınca, zabıtaların ellerine makbuzları verip ceza kesecek esnaf arayan sizin yönetiminizdi.

Üniversite yıllarında bir hocamız vardı vergi mükellefini şöyle tanımlardı. “Soyulması, muzdan daha kolay olan tek şey vergi mükellefleridir.”  derdi…

Gelir tabanının artırılması, yeni gelirler derken siz sadece ilan ve tabela vergisi anlıyorsunuz…

İhaleler ile belediye gelirleri arasındaki ilişkisi nedir… Festival ve vergi geliri ilişkisi nedir… Var olan emlak vergilerini artırmak verginin tabana yayılmasını sağlar mı? Sebepsiz zenginleşmeyi nasıl önleyebiliriz. Danıştığınız meslektaşımın tüm bunları size doğru anlatarak yönlendirmesini dilerdim…

Mali işlerden sorumlu başkan yardımcımız gelir kaybı olarak işaret ettiğimiz ve arkadaşlarını uyardığımız bazı konularda görülen hataları fark edip anında gerekli müdahaleleri yaptı ve gelir getirecek faaliyetler için yakın geçmişte ihaleye çıktı.

Kendisine buradan teşekkür ediyorum.  Kaynakların doğru yerlerde kullanılması için uyarmaya devam edeceğiz. Belediyenin kaynaklarından birilerinin sebepsiz zenginleşmesine göz yummayacağız. Belediye yönetiminden, bu konulardan sorumlu olan geçmiş dönem ve bu dönem ilgili yöneticilerinden ve birim müdürlerinden hesap sormasını da ayrıca bekliyoruz.

Geçen yıl sayın başkan faaliyet görüşmelerinde, ”…15 yıldır burada Ak parti belediyeciliği var, önümüzdeki 5 yılda yapacağımız işlerin altlığını oluşturduk. Önümüzdeki 5 yılda 15 yıllık hizmet vermeyi planlıyoruz, onun altlığını oluşturduk.” demişti.

Sayın başkanın planladığı 5 yılın 1 yılı bitti.

Geçen bir yılın özetine baktığımızda Haziran ayında Küçüksu festivali, Temmuz ayında su sporları festivali, Ağustos ayında Karpuz festivali, Eylül ayında Çayır festivali ve mısır festivali, ayrıca Belediye çalışanlarına yapılan sendikal baskılar, Zabıta olarak görev yapan çalışanların zabıta kıyafetlerinin çıkarttırılarak birimlere yönlendirilmesi, Çektiğiniz belgesel filmleri var,

Harcama tutarlarının bazıları ise; Tesis, hizmet binaları yapım ve onarımları için 11 milyon 896 bin lira, Taşıt ve iş makinesi kiralanması için 19 milyon 164 bin lira, Ana bilgisayar ve kurumsal bilgisayar ağı bakım güncellemesi 2 milyon 835 bin lira, Sahipsiz hayvanların toplanması rehabilitasyonu, açık ve kapalı alanlarda haşere ve kene mücadelesi için 8 milyon 679 bin lira, Temsil, tanıtma, ağırlama ve kutlamalar kapsamında etkinlik ve organizasyon için 3 milyon 413 bin lira, Seminer, konferans söyleşi vb. kültürel etkinlikler düzenlenmesi için 12 milyon 354 bin lira, İlçe sakinleri festival konser sinema, tiyatro ve etkinlikler düzenlenmesi için 2 milyon lira, Bakınız ilginç olanı ise yapılan veya yapılacak olan faaliyetlerin tanıtımının sağlanması için ise 3 milyon 402 bin lira harcanmış olması…

Bunlar sadece bir kısmı Başka konularda var ama uzatmadan Aralık ayına geleyim… Ve nihayetinde Beykoz Sempozyumu ile yılı bitirdik. İktidar sizsiniz, Beykoz’u yıllardır yöneten sizsiniz, 5 yılda 15 yıllık hizmet yapacağız diyende sizsiniz. Bu yapılanlara ait fotoğrafın mimarı da sizsiniz.

Öyle kulağa hoş gelen kelimelerden oluşturacağınız cümleler ile bu sorumluluktan kurtulamazsınız.

Bisiklete binerek falanda kurtulamazsınız. Bahanelerin arkasına sığınamazsınız. Bugün hala Beykoz’un gelişmemişliğini konuşuyorsak sorumlusu sizlersiniz.

Riva ve Gümüşsuyu’nda manzarayı izlemek veya belediye binasından sahili izlemek keyif verici…

Siz gidin ark boyunda, Yenimahalle’de, Tokatköy’de, Rüzgarlıbahçe’de, Çamlıbahçe’de sokakları gezin, Beykozluların gerçeğini görmek istiyorsanız oralara turlar yapın.

Beykoz’da önceki AK Partili Belediye yönetimi altlık oluşturdu noktasından, aylar sonra Beykoz’da çivi çakamazsınız noktasına siz geldiniz.

Şu hususu da ayrıca belirteyim, Beykoz’un somut gerçeklerini görmeniz için 1 yıl kaybettik.

Geçen aylarda yeni oluşturulan imar ihtisas komisyonu çalışmaları ile geçte olsa eksikte olsa bir adım attınız. Beykozlular adına iyi bir adımdır bu…

Beykoz’un imar sorununu çözmek için İBB ile ortak hareket edilmesi gerektiğini defalarca söylemiştik.

Sayın başkan bir hamle yaptı çalışmalar başladı.   İmar sorununu mutlaka bir an önce çözmeliyiz. Merkezi hükümet sizde. Beykozlu artık bu dertten kurtulmalıdır.

Beykoz Sempozyumunda sunulan, Osmanlıdan Cumhuriyete Beykoz’da imar ve mülkiyet yapısının oluşumuna ait tebliğ burada, Osmanlıdan cumhuriyete süregelen imar ve mülkiyet ilişkileri içeren tarihi bilgileri dinlemek keyif verici ama Jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden sadece imar ve mülkiyet tarihini dinlemek bu sorunu çözmez, çözse 6 ay dinleyelim sayın hocamı.

Ama inanın bu sorun çözülmez.

Beykoz’da en küçüğünden en büyüğüne herkes imar konusunda konuşabilir. Çünkü bu sorun ile biz yaşadık ve yaşıyoruz. Merkezi hükümet sizde olmasına rağmen çözemediniz bu sorunu.

İmar sorunu, hazine arazisi, özel proje alanı, Boğaziçi öngörünüm, kentsel dönüşüm sorunu uzatılabilir bu kavramlar, bunların çözülmesini bekliyoruz.

Gelin Beykoz sempozyumu yerine büyük bir İmar barışı çalıştayı yapalım. Sorunun muhataplarını buluşturalım. Çalıştay da imar problemi, mülkiyet problemi ve imar ıslah planları her yönüyle ele alınsın. Çıkacak soruna göre hepimiz ortak hareket edelim.

İktidarda siz varsınız. Kapılarında yatalım sorun çözülünceye kadar. Hadi bunu yapalım

Tekrar söylüyorum, bizler Beykozlunun yararına olacak her türlü kararı destekleyeceğiz. Sadece belli bir grup ve ya kişilerin menfaatine göre olacak her türlü adımında karşısında olacağımızı buradan tekrar ilan ediyoruz.

İmar, inşaat demişken yıkımlar ile ilgilide bir konuya ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Kanuna muhalif hangi inşaat varsa yıkacağım dediniz defalarca… Yıktıklarınızda oldu… Halk tedirgin bekledi. Hâlbuki bu yapılar yapılırken yönetimde olan sizlerdiniz. Hatta Beykoz’da imar çetesi var diyen ilçe başkanınız dahi vardı… Çete var diyenler Beykoz’u yönettiler yıllarca…

Madem yıkarım izin vermem diyorsunuz ya, buradan soruyorum şimdi size lütfen dikkatli dinleyiniz,

Elmalı 8 pafta 355 ada ve 356 parseldeki kaçak bölümleri neden yıkamadınız?

Bunun için soruşturma geçirdiniz. Yapı tatil tutanağında yer alan aykırılıkların tadilat ruhsatları ile yasal hale getirildiğinin tespit edildiği, söz konusu arsa üzerine 3194 sayılı kanuna aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle 42.maddesi uyarınca 425 bin lira para cezası kestiğiniz bir taşınmaz burası.

Vatandaş akan çatısını dahi değiştiremezken veya vatandaşın evini yıkarken kanun dediniz…

Kanun o bölgelerde uygulanmıyor mu?  Kanun herkese eşit uygulanır…

Bu örnekleri çoğaltabilirim…

Sizler yapı kontrol müdürlüğünü ortadan kaldırdınız… Bu konuda daha neden bahsediyorsunuz…

Değerli belediye meclis üyeleri, Beykoz gündemini yıllardır meşgul eden belediye yönetiminin idaresindeki şirketlere ilişkin birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Belediye şirketleri, kamu kaynağı kullanarak, yerel halka, yerinde ve etkili hizmet sunma amacıyla kurulmuş, ticari şirket statüsünde, tüzel kişiliklerdir. Dolayısıyla belediye şirketlerinde yaşanan mali sorunlar, sıradan bir ticari şirkette olduğu gibi, sadece şirket ortaklarının/belediye yönetiminin kişisel faydasını değil, kamunun genel menfaatini etkilemektedir.

Kamu menfaatinin, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ile korunduğu hesaba katıldığında, belediye şirketlerinin, nihai olarak kamu yararı amacına uygun hareket etme zorunlulukları ortaya çıkmaktadır.

Ancak belediyelerin, belediye şirketlerine ilişkin resmi kuruluş amaçları dikkate alındığında, şirket kurarak belde hizmetlerini “ucuz” ve “etkili” sunması beklenirken, aksine şirketleşme yolu ile belediyenin yarattığı imkan ve araçlar kullanılarak, belediye çalışanları ve özel kişilere yarar sağlandığı gerçeği ile karşı karşıya kalınmaktadır. Aslında hizmetlerin ve elde edilen gelirlerin yine belde halkının istifadesine döndürülmesi gerekmektedir.

Belediye şirketleri; yöneticilere sağlanan mali hakları, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarını, faaliyetlerini, finansal durumunu ve şirket için muhtemel riskleri de içeren faaliyet raporunu her yıl hazırlamak zorundadır.

Belediye şirketlerinin faaliyetlerini başarılı olarak sürdürmesi, şirketin sahibi olan belediye faaliyetlerine de yansıyacak olup, belediye hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulmasına katkı sağlayacaktır.

Belediyeler hizmet alım ihalesine çıktığında katılımcılardan belediyeye ait bir şirket olsa dahi kamu kaynaklarını korumak zorundadır.

Yapılacak kamusal harcamaların titiz bir şekilde yapılmasına ve daima toplumun yararının gözetilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Belediye, şirketlerine bir ayrıcalık yapamaz. İhale kanunu burada…

Sadece para için sıkıştığında meclis gündemine gelen, denetleyemediğimiz, paraların hesabını soramadığımız, ihaleleri yüksek fiyatlarla alan ve hakkında teftiş kurulu müdürlüğünden Denetim komisyonundaki görevimiz sırasında bir rapor dahi alamadığımız meşhur iki konumuz var…

Sayın Öztürk’ün kulakları çınlasın bu kürsüden defalarca bugün açılacak, yarın açılacak diye diye 10 yılın geçirilmesinde katkısı büyüktür. Danışmanınız o olacak ki sayın başkan sizde bugün yarın demeye başladınız.

“24 saat hizmet verecek olan mekan Beytaş’ın sosyal tesisi olacak. Onun için yenileniyordu zaten bekliyordu. Yenilendi, büyük ölçüde yenilendi..” demişti sayın başkan geçen yıl nisan  ayında bu söylemi söylediğinde  ortada bir yarım inşaat vardı hatta bu inşaat 1 yıl önce hemen hemen bitmişti… (sonra ne oldu yıkıldı hepsi, harcanan paralar boşa gitti… Sonrasında yeniden yapılmaya çalışılıyor ve inşaat devam ediyor… )

Kim yapıyor bu masrafları… Yazık değil mi bu harcanan paralara… Bu kararı veren siyasi irade kendi cebinden mi ödüyor bu tadilat masraflarını…

Beytaşın hesabını vermelisiniz…  Prof. Dr. Necmettin Erbakan kültür merkezi tadilatı için, yakın geçmişte yaklaşık 7 milyon lira harcadınız. Bugünlerde dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılıyor.

Harcanan bu paraların hesabını vermelisiniz… Kendi cebinizden mi harcıyorsunuz bunları.  Beykozlunun parasını,  siz hesapsız harcadınız

Değerli belediye meclis üyeleri dikkatinizi çekmek istiyorum..

Beytaş konusu, sadece bir kafenin zarar etmesi veya restaurant inşaatı ile sınırlandırılamayacak bir durumdadır.

Bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum…

Belki bu yeni yönetimde en çok konuşulacak konuların başında bu olacaktır.

Beytaş konusu önceki dönemlere kıyasla bu yeni dönemde başka bir boyuta gelmiştir. Beytaş belediyeden yüksek tutarlı ihaleler almakta. Peki, sonra ne olmakta… Bunu birkaç kişiden fazla bilen Beykozlu var mı? Ne yapıyor? Ne ediyor? Kimden alım yapıyor bilmiyoruz…

Beytaş’daki yaptıklarınıza güveniyorsanız mecliste bunun için özel bir komisyon kuralım.

Gelelim ikinci konuya başka bir şirkette son zamanlarda bir hareketlik var burada…

Belediyenin başka bir şirketi daha var… Adı Beyyap Aş

Bu aralar adını sık duyuyoruz. Kira geliri olduğu halde yıllardır zararla kapatma başarısı gösteren bir şirket.

Bu şirketin genel müdürlüğüne Zeytinburnu ilçesinde imardan sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapan, bu dönemde ise Fatih belediyesinde meclis üyeliği yapan bir kişi genel müdür olarak atanmıştı.

AK Partili meclis üyesi arkadaşlarımızın dik duruşuyla ancak 2 ay bu görevde kalabildi.

Ünlü şair Nihal Atsız’ın şu dizelerini hatırladım.

Ne diyordu ünlü şair:

“Selam size üstünüzde tüm bakışlar,

Gün gelir elbet tarih sizi alkışlar”

Değerli belediye meclis üyeleri,

Belediye bütçeleri değerlendirmeleri gerçekleşme oranları üzerinden yapılabilir. Ama bu oran üzerinden analiz yapmak belediye yönetiminin başarısını değerlendirmede eksik olabilir. Yani az bütçe ile kaynaklar daha etkin kullanılabileceği gibi yüksek bütçe gerçekleşme oranları ile de kaynaklar etkin ve verimli kullanılamayabilir. Beykoz belediye yönetimi yüksek bütçeyi verimli kullanamamıştır.

Yıllardır yüksek bütçeleri verimli kullanamadınız.

Sayısal verilere döndüğümüzde de içler acısı bir tablo var.

(2015 yılında banka bakiyesi 514 milyon, 2017 yılında banka bakiyesi 456 milyon lira, 2018 yılındaki banka bakiyesi 414 milyon lira idi, geçen yıl ise 2019 yılındaki banka bakiyesi ise yaklaşık 330 milyon liradır.)

Beykoz Belediyesinin 2018 yılına göre 2019 yılında bankasındaki para yaklaşık 83 milyon lira azalmıştır.

Bankadaki para hızla erimeye başlamıştır.

2019 yılında 445 milyon 641 bin lira harcadınız. Bu harcanan paranın içinde sadece 232 milyon 366 bin lira mal ve hizmet alım giderine harcanmıştır. 2019 yılında gelir ise 384 milyon 702 bin liradır…

Beykoz Belediye bütçesi genel toplam üzerinden baktığımızda gerçekleşme oranı %82’dir.

Temizlik işleri müdürlüğünün bütçe gerçekleşme oranı %94 dür. Bu müdürlük için ödenen tutarın büyük bir kısmı araç kiralamasına ait tutardır.

Kültür ve sosyal işler müdürlüğü gerçekleşme oranı %93 dür. Bu müdürlüğün nerelere harcama yaptığını konuşmamın başında sıralamıştım.

Sosyal yardım işleri müdürlüğünün harcadığı bütçe 2018 yılında 10 milyon 658 bin lira idi.

Beykoz fakirleşti.. Beykozlular yıllardır ekonominin acı faturasını en derinden hissediyor. Sosyal yardım bütçelerinin artış içinde olması yerel halkın ekonomik anlamda çok kötü durumda olduğunun en büyük göstergelerinden biridir.

2019 yılında ise bu tutar 15 milyon 484 bin lira olmuştur. Daha fazla Beykozlu yardıma muhtaç hale getirilmiştir.

Bu rakamların dahi yeterli olmadığını Pandemi döneminde hepimiz gördük.

Gerçekleşme oranları ve gider gerçekleşmeleri açısından rakamsal verileri incelediğimizde,

Bilgi işlem müdürlüğüne 2019 yılında 4 milyon 637 bin lira para harcadınız. Ama daha Beykoz Belediyesi’ne ait bilançoyu dahi çıkartamıyorsunuz. Hesabı çıkartamıyorsunuz.

Bürokratlarınız kendi çabaları ile bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Fen İşleri Müdürlüğümüzü bisikletle meşgul etmezseniz başarılı olacağına inanıyorum.

2019 yılında gerçekleşen gider bütçesi tutarı 445 milyon 641 bin lira. 2018 yılında bu rakam 389 milyon 629 bin lira idi. Beykoz’un gider bütçesindeki artış tutarı 56 milyon 12 bin liradır.

Park ve bahçeler müdürlüğü, Beykoz’u ikiye böldü… Beykoz’u 2 bölgeye böldünüz…

Bu 2 bölgedeki parklar ve okulların yeşil alanların tadilatı ve bakım onarımı için toplamda 27 ay için ödenecek tutar 33 milyon 941 bin lira, aylık ortalaması ise 1 milyon 257 bin liradır. Bakım onarım için ödenecek tutardır bu…

Şunu da belirteyim…

Yaklaşık 11 milyon bedelle ihalesini yaptığınız Riva elmas burnu tadilat parkı yapım işi, 7 milyon 337 bin lira bedelle ihalesini yaptığınız Beykoz sahil bandı projesi 3.bölge yapım işi ve ayrıca Riva meydan düzenlemesi yapım işi için ihalesini yaptığınız 4 milyon lira bu rakama dahil değildir.

Yani bunlar bu aylık ortalama 1 milyon 257 bine dahil değildir.

Beykoz’un meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber bütün Beykoz içinde oturup sorunları çözerdik.

Bu gerçeği görmelisiniz öncelikle

Sizleri, asıl sorunları çözmek için adımlar atmaya davet ediyorum.

2019 yılını belediyenin asli görevi olan işleri yapan temizlik işleri müdürlüğü faaliyetleri ve konuşmamın başında ay ve ay ayrıntısını da verdiğim faaliyetler ile kapattınız.

Geçen 1 yıla baktığımızda gelecek için kaygılarımız artmakta neden mi? Görülen, 5 yılda 15 yıllık hizmet sunma değil de, kaynakların 5 yıl içinde bitirileceği ve belediyenin borca sokulacağıdır.

Beykoz belediyesi yönetiminin 2019 yılı faaliyetleri açısından hatırlanacağı en önemli konu başlıklarından birisi festivallerdir…

Festivaller, farklı coğrafya ve medeniyetlere ait kültürlerin bir arada sergilenmesi, bu kültürler arasındaki farklılıkların ortaya konulabilmesi, kültürel zenginleşme, farklı olanı anlama ve bilinç oluşturma açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir.

Beykoz’da yapılan festivalleri bu kapsamda değerlendirebilir miyiz peki?

Yılı festivaller ile geçirdiniz dediğimde, 2019 yılından bahsediyorum…2019 yılını konuşuyoruz hatırlatmak isterim tekrar…

“Ekonomi böyle böyle canlacak…”diyordunuz…

Ne oldu bunca festival yapıldı…

Ne oldu? 2019 yılında Beykozlu esnaf mı zenginleşti?

Kim zenginleşti?

Önceliğiniz festivaller değil Beykoz ve Beykozluların sosyal yaşam içindeki sorunları olmalıdır.

Beykozlu esnafın durumu ortada.. Otel salonlarında halkın bile dahil edilemediği, kendinizin konuşup kendiniz dinlediği sempozyumlarla Beykoz ticaretine katkı sunamazsınız…

Bu yaptığınız festivallerin Beykoz’un ekonomisine ne kadar katkısı olmuştur?

Festivaller derken aklıma geldi, değerli belediye meclis üyeleri, Öncelikle şu hususu sizlere hatırlatmak isterim, Toplumun temsilcileriyiz, bizlerin eleştirilerine veya önerilerine yönetimin cevabı varsa vermeli elbette, ama bu hakaret ederek olmaz ve olmamalı da… Siyasetin doğasında eleştiri var, olmalı da zaten…

Atanmış olarak gelenlerin seçilmişlere hakaret etme hakkı yok, kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yok öncelikle herkes haddini bilmeli BU BİR.

Bu meclis sıralarında oturan AK partili, Cumhuriyet halk partili ve milliyetçi hareket partili meclis üyelerinin tamamı halkın oyuyla desteğiyle gelmiş Beykozluların temsilcileridir BU İKİ.

Bizler halkın oyuyla buraya geldik ve bu kürsüden veya mahkeme salonlarında Beykozlunun hakkını korumaya devam edeceğiz. BU DA ÜÇ…

Makamdan güç almayın, aksine makamı güçlendirmeyi temel felsefeniz yapın ve yerel halkın kronikleşmiş sorunlarını çözün.

Eleştiri gelince mahkeme ile tehdit edenler veya hakaret edenler, Burası Beykoz…

Biz, Beykoz’un ve Beykozlunun haklarını korumak için buradayız.

Dün yıllarca yönetimlerde oldukları halde, yüzü kızarmadan imar çetesi var diyenler, bugünde Ak parti iktidarında en fazla değişikliğe uğrayan sanırım 190 kez değişti,   İhale kanunundan bir haber olup,  merdiven altı siyaset diyor. Beykozlular ibretle izliyor.

Herkes iyi bildiğini söylüyor.

Bizim konumuz bu tarz bir siyaset değil, Bizim konumuz Beykoz halkının menfaati…

Meclis; Nisan, Mayıs, Haziran aylarında kapalı idi…

İktidardasınız açsaydınız meclisi olağanüstü gündem ile sosyal yardım bütçesinin artırılması ile ilgili görüşlerimizi buradan da ifade etseydik…     Elinizi tutan mı vardı…

Değerli meclis üyeleri, Beykoz Belediyesi tarihi bir öneme sahip…

Mum fabrikası, Kundura, tekel ve cam fabrikaları vardı burada… Ülke ekonomisi için büyük öneme sahip fabrikalardı bunlar. Doğa güzellikleri ile eşi benzeri bulunmayan bir yerdir Beykoz… Bu özelliklerini kullanarak turizme ekonomiye nasıl katkısı olur bunun planlamasını yapınız…

Öyle turizm deyince plaja alınacak 15-20 Beykozlunun istihdamı ile istihdam sorununu çözeceğini düşünen yöneticileri uyarıyorum ve gerçekleri görmeye davet ediyorum.

Beykoz’un kültürel mirasını öne çıkartarak, turizm gelirlerinin oluşmasını sağlayacak, Beykozlu esnafı rahatlatacak projeler üretmelisiniz. Peynir ile karpuz ile bisiklet ile daha az vakit harcamalısınız… Beykoz’un kronikleşen sorunlarını çözün.

Tarım yapacağız, bir numara olacağız, tarım yapacağız diyorsunuz ya!  Beykoz’da tarım arazilerini kim imara açtı,  iktidarda sizdiniz, Beykoz’a özgü peynir çıkartacağız, geçen yılda Karpuzu tanıtacağız diyordunuz şunu yapacağız bunu yapacağız hatırlatırım 16 yıldır iktidardasınız.

Siz sorumluluğunuzda bulunan tarım alanlarının iyileştirilmesi hizmet alımı işini dahi 140 gün için 200 bin lira bedelli ihale yapan yerel iktidarsınız…

Bu ekonomik konjonktürde tarım, Beykoz’un en önemli konusu olmalı. Bakın, bugün manav veya market reyonlarında meyve veya sebzenin fiyatlarının pahalılığı hepimiz konuşuyoruz. Fiyat artışlarının nedeni etiket fiyatlarını araştırarak olmaz elbette. Pahalılığın sebebi tarımla uğraşan çiftçinin yanında olmayla başlar. Onun maliyetini düşürmekle,   başlar.

İdare tarım çalıştayı yaptı. Yanlışı, eksiği ile yaptı ama bu bir adımdır. Köylümüzü desteklemeliyiz.

Ama sadece ürünlerini alarak veya satarak bu tek başına olmaz. İBB’nin izlediği tarım politikalarını örnek alıp ilçe belediyesi olarak da bir adım atılmalı ama İBB yapıyorsa biz de yaparız diyerek örneğin domates fideleri de Haziran ayının sonunda dağıtılmamalı. Amaç tarımın desteklenmesi olmalı.

En uzun sahil şeridine sahip bir ilçe Beykoz,  boğaz, orman ile iç içe, Çevreyi kirletmeyen, doğayı koruyan, iyiliksever, güler yüzlü insanları ile boğazın incisi İstanbul’un en güzel ilçesi Beykoz’dur.

İki Boğaziçi köprüsünün geçtiği bir ilçedir… Polonezköy ayrı bir güzel, kılıçlı ayrı bir güzel, akbaba ayrı bir güzel, Anadolu Kavağı, Anadolu Feneri ayrı bir güzel…

Yeşilin her rengini barındıran bir ilçede, her türlü meyvenin yetiştiği bir ilçede, yeşil alanların bakım onarımı için milyonları siz harcadınız, milyonların ödendiği kiralık araçlar ile çöplerimizi topladınız bir de her yıl bina tadilatları yaptınız…

Beykoz’u rahatlatacak projeler üretiniz artık 16 yıl geçti…

Beykoz’un tarihten gelen önemini, ekonomiye katkısı olabilecek potansiyeline ait alınan enformasyon,  kapalı odalar içinde kaldığı müddetçe bu toplantıların Beykoz’a Beykozluya bir katkısı olmayacağını geçen bir yılda gördük. Katkısı olmayacağı gibi kaynakların erimesine neden olacaktır.

Sayın Başkan, değerli belediye meclis üyeleri, konuşmama son vermeden, Beykoz’a hizmet etmiş belediye yönetimlerine, birim müdürlerine, belediye meclis üyelerine, belediye personeline ve katkı sunan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum.

Gençlerin iş güç sahibi olduğu, ülkemize yararlı bireyler olarak yetişip katkı sağlayacağı bir Beykoz, imar sorunlarını aşmış bir Beykoz, engellilerimizin sosyal hayatın içinde olacağı engelsiz bir Beykoz, kadınlarımızın, hayatın her alanında aktif yer aldığı çağdaş modern bir Beykoz umuduyla.

Geçen yılda aynı şekilde kapatmıştım bu yılda aynı dileğimi tekrarlamak istiyorum hukukun tesis edildiği ve demokrasiye saygının arttığı bir yıl olması dileklerimle hepinize teşekkür ediyorum…

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb