Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 27.09.2024 402 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

ALGI OPERASYONU MU YOKSA GERÇEK Mİ

TV haber kanallarından birindeki alt yazı. Konu, sırf ABD’ye kafa tutuyor desinler diye 2.5 milyar dolar bayılarak alınan ve şimdiye dek milletin sinesinden başka döşenecek yer bulunamayan Rus füzeleri S-400’ler. Yabancı kaynaklarda; ‘F-35 programına tekrar dahil edilme karşılığında S-400’lerin İncirlik’te ABD kontrolünde bulundurulacağı yolunda haberler çıkınca Milli Savunma Bakanlığı  “Bu konuda üçüncü ülkeler tarafından yapılan algı oluşturma amaçlı haberlere itibar etmemek, ihtiyatlı yaklaşmak gerekir. ŞUAN İÇİN S-400 ve F-35 konusunda her iki ülkenin de tutumunda bir değişiklik bulunmamaktadır.” diye açıklama yaptı. Açıklamadaki üç kelime çok önemli:”ŞU AN İÇİN” Bu üç kelime diyor ki haber doğru ve bu nakil yakında sessizce gerçekleşecek.

Benim bu açıklamada üzerinde duracağım asıl nokta ”ALGI OLUŞTURMA AMAÇLI HABERLERE İTİBAR EDİLMEMESİ” Yıllardır  elindeki medya gücüyle algı operasyonları yürüterek kendi vatandaşını kandırmayı iç politika tarzı olarak kullanan şakacı hükümetimiz, vatandaşını algı operasyonlarına karşı uyarıyor.

Ev fiyatları, ev kiraları, okul masrafları arşa çıkmış. Gençler evlenemiyor, evliler çocuk yapamıyor, çocuğu olanlar yavrularını okula aç gönderiyor. Ortalama düğün takısı şanlı(!) devirlerinde çeyrek altından 200 liraya inmiş. Ama sultana ve onun yanaşmalarına bakarsak Türkiye uçuyor. Üç vakitte mi desek, beş vakitte mi desek aya sert iniş yapacağız.

Lozan’a göre silahlandırılması yasak olan adalara silah depoladığı yetmemiş gibi Yunanistan sahil güvenlik botları burnumuzun dibinde fink atıyor, hatta Datça’da sahile çıkıyor. Cumhurbaşkanı görkemli nutuklarla ülkemizin göklerini çelik kubbeyle koruyacağımızı ilan ediyor; oysa sınırlarımız karadan ve denizden kalbur gibi, gelen geçiyor. Gelenlerin ne adları belli ne sayıları.

Cumhurbaşkanı ABD’ye giderken makamına tahsisli arabalarını  kargo uçağıyla yedeğinde götürünce; özel araç kiralayıp  Newyork sokaklarında “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR! DAHA ADİL BİR DÜNYA MÜMKÜN!” diye bağırtınca  itibarlı olacağını, devletine, milletine itibar kazandıracağını sanıyor. Daha doğrusu elindeki medya gücüyle  içerideki başarıya aç, ezik vatandaşını kandırıyor. Sırf seçmene şirin geliyor diye eyy çektiği, “Sen kimsin!” dediği, katil damgası vurduklarının kapısında “Hadi gel barışalım!” diye yalvar yakar oluyor; ama eşek yükü para sayarak kendi adamlarına yaptırdığı kıytırık, palavra dolu dizilerde Osmanlı’nın döneminde 1.5 milyon metrekare toprak kaybettiği padişaha İngiliz elçisi tokatlattırarak toplumun gazını alıyor.

Yüce zatına ve ekibine laf söyleyenler, sanal ortamda yazı yazanlar sımsıkı takip ediliyor, kanuni şartları olmasa da tutuklanıyor. Buna karşılık infaz yasalarıyla ne kadar it kopuk, mafya bozuntusu, özentisi varsa sokaklara salınıyor. Sokaklarda, AVM’lerde güpegündüz kurşunlar uçuşuyor. Daha bir yıllık polis memuru kızımız, bu kopuklardan birinin  polisin belinden  aldığı silahla şehit ediliyor. Polisler, bu hayvan dahi olamayacak katili  çöp poşetine sararak, hayvan nakil aracıyla taşıyarak yüreklerini soğutmaya çalışıyor; ama bir yandan da yakaladığı pislikleri bu kapıdan alıp öbür kapıdan salan yargıya diş gıcırdatıyor.

Hükümet, TÜİK’iyle, Merkez Bankasıyla rakamları çarpıtarak bizzat algı operasyonu yoluyla çalışanların, emeklilerin maaşını düşük tutmaya çalışıyor. Resmi enflasyon rakamlarının bile 4 katı zam yapan TELEKOM şirketlerine gıkı çıkmıyor. “Dünya beşten büyük” bunu anladık da bu üç şirket asrın dünya lideri Reis beyden büyük mü acaba?

Türkiye  bırakın iyi yönetilmeyi; artık yönetilmiyor değerli vatandaşlarımız. Hükümet  ülkeyi yönetmiyor, “YÖNETİYOR-MUŞ” gibi yapıyor. Vatandaşa gelince… Hatun kişilerimiz, Müge’nin, Esra’nın programlarını, her biri rezillik dolu dizileri izleyerek zaman öldürürken, kendi memleketinde zerre değeri olmayan bir kısım erkek vatandaşımız dizilerdeki cengaverlerle beraber küffar üzerine sefere çıkıp rahatlıyor. Aldanmak güzel ve kolay çünkü. Üstelik kısa zamanda aldanana zararı da yok.

Ne kadar cilalanırsa cilalansın  iktidar partisinin yaldızları döküldü. Cumhurbaşkanı tehlikenin farkında, değişim mesajlarıyla seçmenini  oyalamak ve kendine bağlamak istiyor. Oysa millet  dinini  liderlerinin yaşadığı gibi yaşar. Davranışlarında onu örnek alır. “Bu adam değişmez!” diyen Erdoğan değişmeyecektir. Partisi de değişmez. Mesajların hepsi   avuntudur. Memleket gemisi su alıyor, kaptansa durmadan yalpalıyor değerli vatandaşlarım. Kaptanı değiştirmek zamanı geldi de geçiyor. Er ya da geç ilk seçimde bu görev sizindir. Umarız ki gözünüz ve gönlünüz ŞAHLANIŞ PARTİSİ’nde olsun. EN KALBİ SAYGILARIMIZLA…

MEHMET MAHMUT YILDIZ

ŞAHLANIŞ PARTİSİ YÜKSEK İSTİŞARE KURULU BAŞKANI

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb